ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
galatasaray'ın uefa temalı yaptığı paylaşım
-
yazın oruçlunun önünde dondurma yemek gibi olmuş.
sktch.in'de çizilen ekşi sözlük nick'leri
25 aralık 2020 gaga bulut'un tahliye edilmesi
-
bi insanın sene boyunca aldığı en güzel haber nasıl gaga bulut'un tahliyesi olabilir?
recep tayyip erdoğan gey
-
3-4 yaşındaki bir çocuğun recep tayyip erdoğan'ı çağırma şekli. "yapıyoçun çen, geysene buyaya", vb. şekilde seslenme devam eder.
peki gel yerine gey diyen bir çocuk nasıl oluyor da recep tayyip erdoğan kelimelerini kusursuz çıkarıyor? kurban olduğum allah'ın hikmetinden sual olunmaz.
bir otomobilden %174 vergi almak
-
başlık açılma tarihi 02.01.2014 ve o tarihte anahtar teslim 120.000€ bir araç 272.000 tl'ye tekabül ederken bugün 378.000 tl'ye tekabül etmektedir.
sadece 1,5 senede 106.000 tl kurdan fark etmektedir.
bu tabloda görünen şudur; siz bir araç kendinize, bir araç tuayyibe, bir tane 116 da bilocan almaktasınız! hepimize hayırlı olsun.
teşekkürler akp! teşekkürler tuayyip! emeğe saygı beyler!!!
edit: araç şu anda 404.400,00 tl'dir. - 26.08.2015 büyüksün akp! millet konuşuyor siz yapıyorsunuz.
edit 2: araç 499.200 tl - 25.07.2017
edit3: araç 656.940 tl - 22.05.2018
edit 4: araç 789.288 tl - 30.01.2020 wuhuuu
edit5: arkadaşlar güncelle diyorsunuz ama artık bu arabalar sermaye sahiplerine ve üst düzey bürokratlara (diyanet işleri başkanı vs.) hitap eden araçlar. ortalama türkiye vatandaşı için bir şey ifade etmiyor. biz artık marketteki peynir fiyatı üzerinden konuları tartışıyoruz. - 09.06.2021
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
ehliyet sinavi na girecek mudurun okul bahcesinde araba kullanma calismasi yaparken arabayla birlikte binaya girmesi, okulun tatil edilmesi.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
atakan(4,5)- baba sen ölcek misin?
ben- evet oğlum..
a- annem?
b- evet.
a- babanem?
b- ölcek..
a- dedem?
b- yes..
a- ben ölcek miyim?
b- sen de ölceksin.
a- halam?
b- halan da ölcek..
a- ühühühühü.. halam ölmesin yaaa ben onu çok seviyom.. ühühühühhh..
b- olm dur ağlama.. herkes ölcek.. (bkz: her canlı ölümü tadacaktır)
a- üh.. ne? herkes mi ölcek?
b- evet..
a- ama.. ama.. o zaman dünyada kimse kalmayacak mı?
b- ooffff.. hadi gel fifa 2000 oynayalım..
a- heyyoooo.. ben janjantin'i seçmek istiyorum..
b- peki..
gürbulak sınırında yakalanan 46.5kg metamfetamin
-
doğubeyazıt ilçe emniyet amiri hank schrader bu operasyondan sonra ağrı il emniyet müdürü olacaktır.
baykar'ın 1000 ev bağışlaması
-
helal olsun. vergilerimiz sayesinde verilen devlet desteklerinin diğer savunma sanayii şirketleri yerine kendilerine aktarılması sonucu türkiye'nin en büyük savunma sanayii şirketi haline gelen baykar, vergilerimizden aldıkları payın bir kısmını yine bizim için harcıyor. kendilerine teşekkür ediyoruz.
edit:
gelen tepkiler ve aldığım bilgiler üzerine bir iki noktaya değinmek gerekiyor.
öncelikle devletin baykarı desteklediği konusunda resmi gazete dahil birçok kaynak var, uydurma bir bilgi değil. ancak öğrendiğim kadarıyla bu sektördeki diğer şirketlere de benzer destekler sağlanıyormuş.
ek olarak da bu ülkeden milyarlar kazanmış tüm şirketlerin böyle zamanlarda benzer destekler vermesi gerektiğini düşünüyorum. bu verilen destekler maddi olarak da önemli, diğer şirketlere örnek olması açısından da önemli. hepsinin bu ülkeye, bu insanlara borcu var. tekrardan tebrik ediyor ve devamının gelmesini diliyorum.
chronicles volume one
-
"keşke dylan devamını da yazsa" dedirten tadına doyulmaz eser. tahmin edilebileceği gibi, sadece dylan'ın kendi kaleminden çıkması bile metni eşsiz kılmaya yetiyor.
tipik bir dylan işi gibi, beklentilerin uzağında, belli bir akışa bağlı kalmadan, kafasına estiği gibi ve edebi bir değer kaygısı gütmeden yazması kitabı uzun bir dylan şarkısına benzetmiş, güzel de olmuş. söz konusu tür otobiyografi olunca, tüm mitlerin ve abartıların, medya şişirmelerinin uzağında, sakin ve ailesiyle ilgilenmek isteyen, yer yer bunalmış bir adam portresi okuyorsunuz. dylan'ın ilhamını nasıl aldığını, en ufak ve önemsiz görünen şeylerden bile nasıl yoğun duygular çıkardığını birinci elden tecrübe etme fırsatınız oluyor, özellikle insan betimlemeleri şarkılarındaki karakter tarifleriyle oldukça benzer. en sevdiğim albümlerinden biri olan oh mercy'nin yapım sürecini bu kadar detaylı anlatmasını beklemezdim, o da ayrı bir boyut kattı benim için.
tek sıkıntım yalnızca üç dönemini ele alıp bitirmesi, başlangıçta üç cilt olarak planlandığı için anlaşılabilir bir durum ancak devamının gelmeyeceği artık belli olduğu için insan ister istemez üzülüyor. tüm biyografi/otobiyografi sevenlere değil, doğrudan dylan severlere ya da en azından müziğe ayrı bir önem atfedenlere tavsiye edilebilecek kıvamda bir metin ortaya çıkartmış dylan efendi.
restorana köpek ile girmeye çalışan tip
-
valla turkiye sinirlarinda hakli olarak kabul edilmeyecek bi tiptir. sebebi sizin(ve bizim) gibi kopeklerinizin de psikolojik sorunlu olmasidir.
yurtdisinda restorana kopekle giriyor adam. hatta tasmasi dahi yok bak dikkatini çekiyorum, tasma yok, dev gibi köpek. kopek icerde dolaniyor, yanina geliyor. resmen dost arkadas. zerre zarari yok. tek bi havlama yok, huzursuzluk yok. en ufak endişe duymuyorum. muhabbet etsen dinler o derece sakin huzurlu bakiyor gozlerine zerre tanimadigim 1 metre boyunda kopek.
turkiyede oyle mi? kopek saga cekistiriyor sahibi sola. kendini egitememis ki kopegini egitsin. sokakta dikkat edin tasmali sahipli kopegine bile yön veremez cogu insan. kopek cekistirir sahibini. neden?? egitimsiz cunku. kopekler huzursuz, kavgaci, saldirgan. nerdeyse hepsi psikolojik sorunlu.
ben de istemem kopekle girmesini burda kimsenin restorana. ama yurtdisinda keyf bile aliyorum.
gecen gun muglada adamin biri golden ile bi kafeye oturuyor. goldenda sorun yok belki bilmiyorum. bu sefer sokaktan gecen psikolojisini bozdugunuz o sokak kopekleri (3 tane) goldena saldiriyor aniden. mekan darmadagin. tvde de
gosterdiler. 1-2 kisi de ayirmaya calisirken isiriliyor hafifce.
ulan yurtdisinda havlayan kopek gormedim ben nerdeyse. italyada kopek sosyallesme parklarina bile gittim. 100 tane kopek birarada keyfle oynuyor sevisiyor opusuyor.
ulan almanyadayim. 500 kisi var icerde sabah kahvaltisi dev gibi mekan. sadece 1 tane bebek vizildiyor surekli. garsonlar bile susturmaya calisiyor. nereli?? istanbullu bi turk ailesinin bebegi tabiki nereli olcak.
huzursuzluklar ulkesi burasi. herkes psikolojik sorunlu. hayvanlar dahi.
ek: bu arada bence her şeye rağmen restorana tasmasını kısa ve kontrollü tutmak kaydı ile köpekle girilebilir ama o köpek bi kişiye saldırdıgında ya da rahatsız ettiğinde onun cezasını en ağır şekilde sahibine verecek yasal düzenlemeler yapılmalı. bu koşulda bence zerre sorun yok.
sahibinden.com zeytinli martini içen clio satıcısı
-
yalnız kabul edin, ülkece güzel delirdik