hesabın var mı? giriş yap

  • charlie chaplin'in yaşadığı dönemdeki basında yer almış olan taklit yarışmadır.

    hikayeye göre charlie chaplin bir gün amerika birleşik devletlerinde düzenlenen bir fuarda dolaşırken charlie chaplin gibi yürüme yarışması düzenleyen bir stand görüyor ve ne kadar charlie chaplin gibi yürüyebildiğini görebilmek adına o dönemler çok meşhur olan makyajı, bıyığı ve ayakkabıları olmadan yarışmaya katılıyor. yarışmanın sonuçları açıklandığında chaplin yarışmada kesin olmamakla birlikte 20. ya da 25. sırada yer alıyor.

    hikayeyi anlatan bazı gazete görselleri:

    görsel 1

    görsel 2

    "kimse de tanımamış mı bu adamı arkadaş" diyenler olacaktır.

    makyajlı ve makyajsız hali görseli

    olayın şehir efsanesi olup olmadığını kontrol etmek isteyen bir sitenin yazarı gidip charlie chaplin derneği gibi bir yere bu hikayenin şehir efsanesi olup olmadığını sormuş ve "yapardı öyle şeyler, belki gerçektir" cevabını almış.

    yazı linki

  • dindar bir ailede büyümememe ve kardeşim olmamasına rağmen beni evimde hissettiren grafik roman.

    çocukluk, ilk aşk, kocaman dünyanın içinde küçücük olmak, küçücük bir dünyaya sığmak zorunda kalmak. o kadar karın içinde battaniye gibi iç ısıtan bir hikaye gerçekten de. okunmalı.

  • nasıl bir korkaklıktır, nasıl bir ödlekliktir bu karşısında kimse yokken atıp tutuyor ama kimsenin karşısını çıkmaya cesareti yok.

  • dünya artık eski dünya değil. kış uykusu'nu sinemada izlediğimde salonda 3 kişiydik. hem de gösteriminin 2. günü cumartesi günü. bir hafta sonra kalktı sinemadan zaten. türkiye'nin ortalama üstü diye nitelendirilen tiplerinin yaşadığı bir semtte yaşıyorum. sinemalarda gösterime girmeden önce avrupa'nın en prestijli sinema ödülünü kazanmış bu filme toplam 3 kişi geldi. tarihe not düşülsün bu. bir arkadaşım bu filme gitmek için 3 kişilik sinema bileti almış. sonunda tek başına izlemiş yine filmi.

    neyse sonra ne oldu, ferhan şensoy'un tiyatrolarına da yüzeysel tipler gitmeye başladı. bir insanın başına gelebilecek en büyük felaket bu olsa gerek. kime neyi anlatıyorsun ki? daha adamlar kendi vasatlıklarının farkında değiller, gelmişler bir gösteri peşinden ferhan şensoy'un bütün kariyerini sakız gibi çiğniyorlar. bu kadar basit mi yahu?

  • euro bölgesi olunca böyle oluyor işte. bizde a haber spikerleri bile mutlu değil; kuzey kore depresifligi hakim. başkan erdoğan zart dedi, başkan erdoğan zurt dedi.

  • "ben baggalım baggaaal.." (erdal bakkal)
    "nihal'i harcayacaklar matmazel" beşir
    "hayaat öyle zooordur ki yeğeeeen" özellikle "yeeeeğeeen" ramiz dayı

  • bi de böyle bir klişe var.
    en son dün gece alper kırşan, avanak kuzenler için söyledi bunu.
    '' biz çekerken çok eğlendik, izleyicilerin de eğleniceğini düşünüyoruz''

    yani her yeni filmde çekenler çok eğleniyor anasını satim. o değil, çekenler eğlendiği için, izleyicinin de eğlenmesi şart oluyor.

    arkadaşım 31 çekerken de eğleniyorsun oysa. senin 31'inin beni eğlendirmesi mi lazım şimdi.

    ayrıca başlık karakter sınırından böyle. ayrıca böyle daha fesat olduğundan hoşuma gitti.
    yazarken çok eğlendim, şukela verin o zaman, ne duruyosuuz.

  • bugün ilk defa düzenli beslenme, hareket, spor vs. ile gerçekleşebileceğini keşfettiğim olay! aman yarabbim ben bugüne kadar bunu neden hiç düşünemedim, neden bilmedim??? oysa ben 28 senedir makreme örerek kilo vermeye çalışıyordum!!!! bir ara kağıttan gemi yapıp yüzdürerek kilo vermeyi de denemiştim ama o da işe yaramadıydı. dur ben şu düzgün beslenme olayını bir deneyeyim iyi mi? bir kez daha günü kurtardın, teşekkürler sözlük :))))