hesabın var mı? giriş yap

  • sevdiğim kız ile ilk defa garsonlu bir mekana gitmiştik :) (daha önce hep starbucks ya da tabldot) garson geldi "ne istersiniz?" diye soruyor. ben hemen kendi siparişlerimi verdim. o sırada baktım alttan bir ayak bacaklarıma vuruyor. "lan kedi mi geçiyor ne oluyor" diye irkildiğim sırada bizim hatunun alttan peçeteye yazılmış siparişleri uzattığını gördüm. aldım hemen garsona okudum.

    sağolsun benim erkeklik gururum kırılmasın diye garsonla muhatap olmak yerine bana yazıp uzattı siparişlerini. hesap öderken de alttan kredi kartını uzatmışlığı vardır.

    şimdi o kadınla evliyiz, çocuk bekliyoruz <3

    -lan bi yürüyün gidin. ne büyük egonuz varmış. aman kız hesap ödemesin erkeğin gururu kırılır. yok kız garsonla muhatap olmasın erkeğin pipisi ufalır. geçin lan bunları geçin ya!

  • soğuk su kullanılarak kahve demleme yöntemlerinden biridir. diğeri ise (bkz: cold drip/@ridefort)dir. ikisi demleme methodu olarak tamamen farklıdır. konuyu anlatmaya, cold drip başlığına yazmış olduğum entryimden bir alıntı yaparak başlamak isterim;

    öncelikle şu sorunun cevabı aranmalı. neden soğuk su ile kahve demliyoruz? çünkü sıcak su, öğütülmüş kahve çekirdeğinin içindeki asitleri ve yağları çözüp ortaya çıkartırken, soğuk su asitlerin ve yağların çıkışına izin vermez. yani demleme sonucunda elde edilecek kahve düşük asiditeli bir kahve olur. karşımıza bir soru daha çıktı. neden düşük asiditeli kahve gerekiyor? çünkü yüksek asidite kahvenin tadını bozan bir şeydir. zaten belirli asiditeye sahip kahve soğudukça asiditesi artar ve tadı içilmez hale gelir. eğer 1-2 saat bekleyip oda sıcaklığına gelmiş bir kahve içildiyse, o yüksek asiditenin kahveye ne kadar kötü bir tat verdiği oldukça rahat anlaşılır. bu kötü tat oluşmadan kahveyi soğuk bir şekilde tüketilebilmesi için soğuk demleme yöntemleri geliştirilmiş. çok da güzel olmuş. bu ön bilgiden sonra artık bu demleme nedir, nasıl yapılır kısmına geçilebilir.

    cold brew mantık olarak french press ile demlemeye benzer. yani kullanılan method sadece steepingdir. uzun süre soğuk suyun içerisinde, kahve çekirdeklerinin demlenmesi sağlanır.

    cold brew yapmaya olanak sağlayan birçok alet vardır. toddy, filtron, oxo, bod gibi. görünümlerinden başka hiçbir farkları yok. birbirlerinin tıpa tıp aynıları. tek özellikleri işi biraz daha kolaylaştırmaları. elbette bu kolay demleme işlemi custom bir şekilde evde de yapılabilir. bu, yazının sonlarına doğru değinilecektir.

    bu basit ama etkili demleme yönteminin detaylarına bakıldığında 4 unsur sonuçta çıkacak kahveyi etkiler.

    ilki öğütme kalınlığı. kullanılması gereken kalınlık extra coarsedur. benzetmek gerekirse aşağı yukarı karabiber tanesi iriliğinde bir kalınlıktır. bu öğütme kalınlığı bir de (bkz: cowboy coffee/@ridefort) yapılırken kullanılır. sık karşılaşılan bir kalınlık olmamakla beraber çoğu öğütücü de bu kadar kalın öğütemez. bu yüzden imkanlar coarse öğütmeye el veriyorsa, demleme süresi kısaltılarak dengelenmeye çalışılmalıdır. fakat çok sağlıklı bir sonuç vermeyeceğini söylemem gerekir*.

    ikincisi kahve/su oranı. 1:8 veya 1:9 oranları en idealleri. fazla kahve tadı çok fazla bitter, azı çok fazla seyrek hale getirebiliyor.

    üçüncüsü suyun sıcaklığı. bu demleme yönteminde direkt olarak buz kullanımı çok doğru bir hareket olmayacaktır. oda sıcaklığında su kullanılıp oda içerisinde demleme işlemi gerçekleştirilebileceği gibi buz dolabına da konulabilir. buz dolabı içerisine koymanın daha iyi sonuç verdiği düşüncesindeyim.

    son olarak demleme süresi. çok farklı düşünceler olsa da* 12-24 saatin en uygun olduğunu düşünüyorum. burada karar verilmesi gereken şey sonuçta çıkacak kahvenin ne kadar konsantre olması istendiğidir.

    eğer uygun bir öğütücü var ise evde yapması çok keyifli olacaktır. işin en sıkıcı kısmı kahveyi süzme işlemi. piyasada satılan aletlerin de tek görevi süzme işlemini basitleştirmesi. french press bu konuda fazlasıyla işe yarıyor fakat onların da boyutları oldukça yetersiz. bu yüzden büyük kavanozlar kullanılması daha mantıklı. kavanozda demlenen kahveyi içime hazır hale getirmek için 2-3 aşamada süzme işlemi gerçekleştirmek gerekiyor. öncelikle bir elekten iri kahve taneleri süzülmelidir. bunun ardından bir kağıt filtre kullanılması gerekiyor. aksi takdirde içeride kalan ince taneler bekledikçe kahvenin tadını bozacaktır. kalın oluşundan kaynaklı en uygun kağıt filtre chemex filtresidir. genelde bir kere süzmek yeterli geliyor. v60 filtresi kullanılırsa 2 kere süzülmesi daha iyi sonuç verecektir.

    tat olarak cold dripten belirgin bir farkı vardır. cold brew ile çok daha konsantre ve keskin bir kahve elde ediliyor. bunun yanında oldukça da kolay içimlidir. ayrıca 2 haftaya kadar buzdolabında saklanabilir. her türlü içecekte kullanılabilir. hatta şanti sifonu yardımı ile (bkz: nitro coffee/@ridefort) bile yapılabilir. son yıllarda iyice popülerleşen cold brew, benim için yazların vazgeçilmez içeceği haline gelmiştir.

    afiyet olsun!

  • madden ilk 3:

    1- etiketine bakmadan alışveriş yapmak.
    2- upuzun tatiller.
    3- ben bugün işe gitmiyorum ulan diyebilmek ve kimsenin hesap soramaması.

    manen ilk 3:

    1- sağlıklı olmak (grip olunca bile çöküyor insan, ötesi yok...)
    2- huzurlu olmak (iç sıkıntısı kadar skimsonik bişey olamaz)
    3- aşık olmak.

  • beleşe yüzlerce entry yazıp sedet'e ev, araba aldıran, apartman diktiren sözlük yazarlarının zoruna gitmiş ilan. tatlımsınız hepiniz.

  • bu film hakkında kimse teknik olaylardan bahsetmez. kimse kameranın açısından bahsetmez. hiç kimsenin umurunda değil yönetmenin sinematografisi. kimse oyuncuları performansları üzerine birbiriyle ayrı düşecek yorumda bulunmaz.

    bu film sadece etkiliyor. babasıyla hiç bir şekilde konuşmayan, konuşamayan insanları etkiliyor. yaşamak istediği aşkı görebildiği bu filmi sessizce izliyor insan sadece. ah çekiyor. zamanda yolculuk yapabilme umuduyla ah çekmiyor ama, bir gün, hiç konuşmadığımız baba denilen karakter göçüp gittikten sonra onunla anılarını bu şekilde canlandıramayacak oluşundan dolayı üzülüyor. çok az şey yapsanız bile ister istemez aklınıza yer ediyor durduk yere. bu film bunları düşündürüyor insana. nick cave dinletiyor.

  • fular takınca yakıştırmak. fakirde at sikinde kelebek şeklinde duran fular aksesuarı zenginde direkt kalantor entel intibaı uyandırmaktadır.

  • polis devleti türkiye’de görülmüş medeniyet adına bir gelişmedir. lakin medeniyetten nasibini almamış iç anadolu topluluğu bu olayı fırsat bilerek barbarlık seviyelerini katlamışlar, adeta hayvanlık seviyelerini üçer beşer atlamışlardır.
    teorik olarak güzel ama pratik olarak kötü olaydır.