hesabın var mı? giriş yap

  • ben o saatte işe gidip akşam 6’da da eve dönüyorum. ne hayatlar var be! siz kesin kahvaltıda portakal suyu içiyorsunuzdur.

    edit: yalnız olmadığımı bilmek güzel bir şey. hani ekşi burjuva mekanıydı? işçi sınıfı kendini direkt favlarıyla belli etti.

  • en yakın rakibinden sadece bir kaç cm² daha büyüktür.

    edit: sözlüğün 28 milyonuncu entry'sinin bu olması gerçekten çok vahim oldu :/ bilsem şiir falan yazardım.

    edit 2: yozgat'taki dayıma selam gönderiyorum.

  • buluş var lan bi tane, "buluş". sanki laboratuvarda beher kapta kaynatarak yapmışlar çocuğu, büyüyünce borla çalışacak pezevenk.

  • günümüzde askeri kışlanın içindeki hurdalığa bile gece hırsızlar gelip demirleri çalmasın diye nöbetçi dikilirken, yüzüğün yok edilebileceği tek yer olan hüküm dağının girişinin allah'a emanet edilmesi durumudur.

    yok efendim neymiş "yüzüğün yok edilmek isteneceği sauron'un en karanlık rüyalarına bile girmemiştir.” yok efendim "mordor'u kuşatmak zaten imkansızmış" yok "girişe giden yol çok zorlu kimse geçemez" falan filan inter milan.

    anadolu'da "eşeğini sağlam kazığa bağlamak" diye bir söz var. oraya 2 ork diksen zarara mı girersin? ayrıca "bir şey olmaz kanka" diye askeri strateji mi geliştirilir? hadi sauron bunu akıl edemedi peki saruman'a ne demeli? sen orada baş çavuşun eşeği misin? senin "ulan ne olur ne olmaz şuraya da 3-5 nöbetçi koyalım. zararı olmaz faydası olur" diye önlem almak aklına hiç mi gelmedi?

    şu rezilliğe bak, yüzüğün aşil topuğu olan yerin kapısında incin top oynuyor. dingo'nun ahırı sanki...

  • gerçek ismi esat tomruktur. çok haşarı bir çocukluk geçirmiş ve istanbul limanında içini merak ettiği için bindiği gemide iki gün sonra tayfalarca bulunup geminin kaptanına teslim edilmiştir. ingiliz kaptanın bu kaçak yolcuya, bu küçük osmanlı çocuğuna hemen kanı kaynamış ve londra'ya döndüğünde onu da yanına almıştır. erkek evlat hasreti çeken kaptan ve eşi, küçük esat'a senelerce anne-babalık yapmışlardır. esat çok kısa sürede ingilizceyi öğrenmiş ve bir kaç sene boyunca okula da gitmiştir.

    bir puslu londra gününde, okulun serseri çetesi ile başı derde girmiş ancak çete liderini attığı tek yumrukla bayıltmış ve bu duruma şahit olan bir öğretmen tarafından bileğinden tutulduğu gibi müdürün odasına çıkartılmıştır. kendini savunmak için vurduğunu anlatmaya çalışmış fakat bir süre sonra müdür ve öğretmenin konuşmasından kendisine ceza vermek gibi bir niyetleri olmadığını anlamış ve esas amaçlarının az önce tek yumrukta yere serdiği çete reisi gibi onu da boks takımına almak olduklarını anlamıştır. nitekim tek yumrukta nakavt ettiği çocuk o dönemin liseler arası boks şampiyonudur.

    boks kariyeri de böylece başlamış olan esat vurduğunu deviren, şampiyon bir boksör olarak seneler sonra memleketine dönmüştür. milli mücadelede büyük faydalar sağlayan casusluk çalışmaları olmuş ve göstermiş olduğu çabalar, ele avuca sığmayan yapısı ile mustafa kemal ve silah arkadaşlarınca büyük takdir toplamıştır.

    balıkesir'den, bandırma'ya papaz kılığında giderek, orada karargah kurmuş anzavur ahmet ve ayaklanıcıları ve yabancı güçleri teftiş etmiş ve foyası ortaya çıkınca binbir macera yaşayarak kendisini kurtarmayı bilmiştir. ethem bey güçlerinin, anzavur'u dağıtmasına yardımcı olacak çok kıymetli bilgiler edinmiştir.

  • 27 ağustos 1896 tarihinde, tanzanya'nın bir adası olan zanzibar'da gerçekleşmiş -ne kadar gerçekleşme denirse- ve 40 dakikadan kısa sürmüş; bu özelliğiyle tarihin en kısa süren savaşı olarak kayıtlara geçmiş savaştır.

    ingiliz komutan harry rawson tanzanya padişahı khalid'e üç kruvazör ile geldiklerini, teslim olmazlar ise ateş edeceklerini bildiriyor. khalid ingilizlerin blöf yaptığını düşünerek: "gelin ulan sizden korkan sizin gibi olsun" diyor. ancak işler daha sonra pek de yolunda gitmiyor. harry sözünü tutuyor ve sarayı bombardımana tutuyor, tanzanyalılar can havliyle teslim oluyorlar.

    40 dakikada 500 tanzanyanlı haklanırken sadece bir ingiliz ağır hasar görüyor.

  • kadincagizin dedigi, "konu neden hep bizim aldigimiz maasa geliyor'u" iste bu baslikta tum ciplakligi ile gorebilirsiniz.

    kadin onca sey anlatmis, ucret/vergi bunlardan sadece biri! kadinin dediginde bir tane yalan varsa ne olayim. bak az demistir, cok degil! olum tehditleri, fiziksel ve sozlu saldirilar, hastalarin ve hasta yakinlarinin mobbing'i, fazla calistirilma, imkansiz performans beklentileri, yasamak zorunda birakildigi psikolojik cile ve daha bir cogu seni zerre ama zerre rahatsiz etmemis, aklinda bir tek maas olayi kalmis! cunku sana gore para aliyorsa, her sey mubah.

    senin ben ta amk! iste o kadinin benim gibi acik acik diyemedigi sigir, tam olarak sensin!