hesabın var mı? giriş yap

  • minibus normal yolunda giderken bir kızın bağırarak "müsait bir yerde inebilir miyim. yaa kaçırdım tüh" diye bağırması. aşırı heyecanlanarak çantasını falan savurarak aşağı inmesi. henüz 200 metre gitmemişken yerde bir cüzdan görmem. en arkada oturduğum için yan tarafta oturan bir çocuğa "kızın cüzdanı düşmüş alıp şöföre versene" demem. çocuğun cüzdanı görür görmez "duruuun" diye bağırması. şoföre bir kahraman edası ile dönerek "kapıyı aç kaptan" demesi. cüzdanı kaptığı gibi aşağı inmesi. minibüsün geldiği yöne doğru son sürat koşmaya başlaması. en arkada oturan ben ve bir arkadaşımın minibüs ahalisine olayı canlı canlı anlatmamız.

    rt:ben
    a: arkadaş

    rt: olm bu cüzdanı alıp kaçmasın şimdi?
    a: yok lan kızın peşinden gidiyo. ona verecek cüzdanı.
    rt: aha kıza bağırıyo.
    a: duydu kız. döndü geliyo o da bak.
    rt: hee gördüm.
    a: bak verdi cüzdanı.
    rt: aha muhabbet ediyorlar. hadi abi işimiz var.
    a: harbiden çocuk iyice muhabbeti koydu
    rt: lan yoksa bir aşk mı başlıyo.

    bizi dinlediklerinden haberimiz olmayan minibüs ahalisinin yarılarak gülmeye başlaması. çocuğun aynı deparla gelip minibüse atlaması. minibüsün alkışlarla sarsılması. şoförün " aslansın be. sizin gibi gençler oldukça..." temalı bir konuşma yapması.

  • varlığını duyduğum fakat hiç izleyemediğim şu videoda seulden ayrılırken oyuncuları tarafından uğurlanışı var şenol hocanın. 2009 yılında oradan ayrılıp trabzonsporun başına geçeceği dönem.hatta videoda da "yarın antremana çıkıcam" diyor. videoyu izleyince başkası adına gururlanmak ne demek ilk defa hissettim. 11 saatlik uçuş mesafesinde,bambaşka bir kültürde,hiç bir kelimesini anlayamadığın bir dilde tamamen takım çalışması ve doğal olarak insan odaklı bir iş yapmaya gitmişsin. geçirdiğin sürede iz bırakmış olmalısın ki futbolcuların sana saygı ve sevgisinden uğurlamaya gelmiş havaalanına. aynı dilde tek kelime diyalog kuramamış insanların üzerinde büyük bir etki bırakmış şenol hoca. onlar bile sizden çok şey öğrendik hocam diyorlar. o anda bile şenol güneş birşeyler anlatmaya,birşeyler öğretmeye çalışıyor ve bence bu sezon beşiktaş soyunma odasında da çokça çınlayacak bir cümle kuruyor; "kendinize güvenin,korkmayın.korku aklın katilidir."

    hocayı izledikçe köy enstitüleri mezunu idealist bir öğretmeni izliyormuş gibi hissediyorum. ego yok,hayatının her anını bir kelime daha öğretmeye adamak var. abartı yok,sadelik var. yaptığı işi en doğru şekilde yapmaya çalışmak var.şov yapmak yok,akıl yürütmek var. şan,şöhret yok,bilimsellik ve akılcılık var. ben yok, biz var.

    şenol güneşe saygı duymamak mümkün değil. ülkemiz için tecrübelerinden faydalanabileceğimiz renkler ve takımlar üstü bir konumda olması gerekirken ligde hala şampiyonluğu var mı yok mu diye boş tartışmalar içerisindeyiz. çok yazık.

  • mümkündür.

    türkiye'de olmaz denen neler oldu. algı pezevenkliğini bırakın da gideceklerine ikna olun. ılıklar bunu inkar eder ama gönderilecekler.

    tek gereken yetkidir. esad'la yapılacak görüşmeler ardından dostluk anlaşmasıyla gerçekleşecektir. akp istediğini yapmakta serbest ama gelecek hükümet yapamaz. yok öyle yağma. halk zaten millet ittifakına bunun için oy verecek.

    make türkiye great again.

  • aşkın, nefessiz kalmış bir aşkın son çırpınışlarını anlatan kim ki duk filmi. sessiz bir aşk bu kadar çığlık çığlığa aktarılabilirdi. baş karakter boynuna üç kez nefesini durdurmak için plastik deliciyi soktuğunda sessiz mahkumun çığlığı bu kadar etkileyici olabilirdi. konuşmayan iki baş karakter *ve tüm o sessizliğe rağmen kendini izletmeyi başarıyor bu film. hele hapishanedeki mahkumların pandomim gösterisi tadındaki sahneleri gerçekten etkileyici.

    diğer taraftan nedense banaiklimler'le bağlantı kurma hissi doğurdu bu film. fazla düz bir mantıkla yaklaşmış olabilirim belki ama iklimlerdeki mevsim aşk metaforu bu filmde de kendine yer buluyor. farklı bir şekilde olsa da.

  • küçükken hem kuran kursuna gidiyordum, hem iron maiden dinliyordum.

    şimdi kuran da okumuyorum, iron maiden da dinlemiyorum

  • üçkağıtçı bir serzeniş.

    allahtan yaşımız yerinde de hatırlıyoruz iç anadolu da uzun etek giymediği için bacaklarına kezzap atılan kızları.

    sizi mağdur edebiyatçılar sizi.

  • 2021 yılı hatta arttırıyorum

    clio'nun lüks sayıldığı yıllar
    kuruyemiş'in lüks sayıldığı yıllar
    meyve'nin lüks sayıldığı yıllar
    et'in lüks sayıldığı yıllar
    bira'nın lüks sayıldığı yıllar
    rakı'nın lüks sayıldığı yıllar
    bilgisayarın lüks sayıldığı yıllar(teknoloji çağında!)
    şahin doğan arabanın 40bin tl olduğu yıllar diyeee uzar gider bu entry

    aklınıza gelen satın alınabilecek herşey artık lüks maalesef.

  • atici: pitcher
    vurucu: batter
    vurucunu arkasindaki maskeli: catcher
    catcher'in arkasinda da hakem durur. bu amca topu atanin guzel atip atmadigini soyler...
    eger top iyi gelmisse ama vurucu vuramamissa ve catcher da gogsunde yakalamissa strike olur...bi cesit iska diyebiliriz.
    eger bir vurucu 3 defa strike olursa, hakkini kaybeder (out oluyo) ve siradaki vurucu gelir...eger bir atici takim (defans yapan takim oluyo) 3 oyuncu out etmissa yani cikartmissa yerleri degisirler...bu sekilde iki takimda birer kere hucum ve defans yaptigi zaman macin bir bolumu yani inning bitmis sayilir...maclar genelde 9 inningdir...
    eger atici topu guzel atamaz ise o zaman bu atisa ball denir...eger atici 4 defa ball yaparsa, 1 base ceza alir ve vurucu oyuncu ilk base'e yurur...
    bir de base steal vardir..bizim kose kapmacanin aynisi...top aticinin elinden ciktigi anda oyun baslamistir...eger o anda herhangi base'de bi eleman varsa bir sonraki base kosabilir....vurucu topa vurmussa oyun devam eder, eger sahadaki elemanlar topu yere degmeden tutarsa top vuran oyuncu out olur ama base'deki amcam br sonraki base'e kosmaya devam edebilir...bunu icin bu topu havada tutan kisi hemen topu karsi takimin elemanin kostugu base'deki kendi elemanina atar...bu eleman da topu tutup karsi takim oyuncusuna degerse (bir ayagi da base degmeli) kosan oyuncu da out olur..ama kosan oyuncu daha once base degerse o zaman safe'dir yani guvende...o yuzden son bi kac metreden ucar bu amcalar base'lere...
    eger vurucu topu iskalarsa, catcher (vurucunu arkasindaki maskeli) topu tuttugu gibi base calmaya calisan oyuncunu kostugu base atar...yine ayni sekilde ordaki eleman topu karsi takimin elemani gelmeden tutup elemana degmeye calisir...
    bazen de bu base calmaya calisan eleman bakar ki siciyo geri donmeye calisir eski base'ine....bu arada da kosmaya calistigi base'deki amcam topu obur base'e geri yollar...amcam da boole iki arada bi derede kalir..bi saga bi sola gider ama sonunda ebelenir topa ve out olur...
    bizim celik comak ve kose kapmacanin bi ust versiyonu gibi...
    kurallari karisik gibi gelebilir ve zaten karisikdir...kimse butun kuralari bilmez felan diyo amerikalilar....seyredince biraz anliyon ama yine de cok bayik ve yavas bi oyun.. ny yankees-red sox maclari zevkli olur bazen bi de kavgalari seyretmesi zevklidir..
    bi de satdlarda kimse dogru durusut maci seyretmez...bir piknik havasi vardir..ta ki bi taaak sesi gelene kadar..o zaman herkes maca geri doner kim vurdu diye de dev ekrana bakarlar:)

  • ekmek arası dönerin alım satım işlemi esnasında usta tarafından müşteriye yöneltilen soru cümlesi. cevap evetse, aç arkadaşımız çok fazla dünyevi kaygılar taşımayan samimi bir soğan dostudur. hayır diyenlerin ise yakın gelecekte öpüşme ihtimali olduğunu düşünerek bu cevabı verdiğini söylemek mümkün. (kusura bakmayın, soğan sevmeyen bir insan olabileceği ihtimalini düşünmek istemiyorum) bir üçüncü yanıt ise “az olsun” dur. bu yanıt ise kişinin soğan sever bir insan olduğuna, sevgilisi olmadığına ve fellik fellik arandığına işaret eder. ha, bir de bu “az olsun”cuların oyu genelde merkez sağ partilere gider (ingiltere’de işçi partisi’ne). kısacası, soğan deyip geçmeyin...

    - soğan olsun mu??
    - bi saniye... alo nuriye... soğan olsun mu diyo usta... öpüşür müyüz bugün ona göre...hmm, tamam anladım... görüşürüz... kapattı... olsun usta, bolca koy...

    - soğan olsun mu?
    - bi an hiç sormayacaksın sandım... olmasın... öpüşelim mi??

    - soğan olsun mu?
    - yok, olmasın...
    - korunmayı unutma!!

    - soğan olsun mu?
    - az olsun...
    - üzülme aslanım, sana kız mı yok...

    - soğan olsun mu??
    - olsun olsun...
    - peki ya öpüşecek olsanız bugün biriyle??
    - sana ne yarraam!!!
    - gerçekten de yukarıda yazdığı gibi samimi bi insansınız...
    - ne sandın amck kafalı!!!

    - soğan olsun mu??
    - olsun...
    - akbaba olsun mu??
    - akbaba olmasın... hmmm, güzel şarkı sözü olur bundan...