ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
çamaşır makinesinin yürümesi
-
çamaşır makinesi üreticisi olarak şunu söylemek istiyorum herkese.
hatta tüm dünyaya seslenmek istiyorum.
lütfen ama lütfen çarşaflarla havluları karışık makineye atmayınız.
bunu yaptığınızda makinenin balanssız çalışmasını sağlamış olmakla birlikte, rulmanlarında anasını ağlatırsınız. sonra bir bakmışsınız ki 1 yıllık makinanız sıkmayı unutmuş yürümeyi öğrenmiş, su kaçırır olmuş..
yapmayın bu hatayı, ayrı ayrı atın.
ikincisi, makinayı yarım doldurmayın makina tam kapasite dolduktan sonra çalıştırın. bir t-shirt için makina çalıştıranı gördü bu gözler...
tam kapasite çalıştırdığınız taktirde makinanız güzel bir çitileme işlemini sizin yerinize yapacaktır. deneyin görün.
üçüncüsü, çok fazla deterjan kullanmayın.
çok deterjan iyi temizlik anlamına gelmiyor, makinanın önemli yerlerinin tıkanmasına sebep olur, mutlaka ölçek kabı kullanın. olabildiğince az deterjanla yıkayın çamaşırlarınızı.
deterjandan tasarruf demek, su tasarrufu demek. su tasarrufu demek enerji tasarrufu demek..
çok su ısıtmak ile az su ısıtmak arasında dağlar kadar fark var çünkü.
son olarakta en az ayda 1 kez kireç sökücü ile makinanızı temizleyin.
edit
arkadaşlar ilginize teşekkür ederim. çok fazla soru alıyorum. makina önerisi isteyen var kireç sökücü önerisi isteyen var. ikisini de bırakıyorum.
çamaşır makinası önerisi için;
çok paranız varsa miele alın.
miele gerçekten kaliteli makinadır, ama çok pahalı, zengin işi diyebilirim. bu makina size mekanik olarak en az arızayı verecektir.
miele harici diğer makinelerin neredeyse hepsi aynıdır, sadece süsleri değişir.
bu yüzden servis ağı geniş olan, parçası kolay bulunan makine tercih edin.
ben böyle konularda şiddetle altus öneriyorum.
altus arçeliğin yan firması.
yani arçelik servisi bakıyor, hem de parçaları kolay bulunur.
kısaca altus öneriyorum hem uygun, hem servisi geniş hem de parçası kolay temin edilir.
kireç sökücü önerisi için;
calgondan şaşmayın arkadaşlar. gerçekten etkili biraz pahalı olabilir ama işe yarıyor.
geceden makineye dökün, yarım saat kadar çalkayın, sonra sabaha kadar beklesin.
min 8 saat max 12 saat beklesin.
sonra biraz çalkalayıp tahliye edin.
sadece su ile son çalkalamayı yaptıktan sonra kullanabilirsiniz.
ayda 1 defa yapın.
facebook'un depresyona sürüklemesi
arda güler
-
ayağına taş değmesin dedik top değmedi.
23 şubat 2022 eşini rehin alan adamın vurulması
-
nereden bakarsan bak, çok kral harekettir.
çünkü bu iblisler için adalet sağlayacak bir sistemimiz yok. en güzeli temizleyin gitsin.
polisimizin ellerine sağlık.
çeneye değen mont fermuarına ağızla dokunma isteği
-
var böyle birşey. insanoğlunun anlamsız yönelimlerinden biri... üzerimdeki mont olsun, sweatshirt olsun, fermuarlı giysinin fermuarı çene hizama kadar geliyorsa, ağzımı hafifçe açarak çenemi aşağı indirip o fermuara dudaklarımla dokunma isteği duyuyorum. ne acayip arzularım, isteklerim var sözlük.
evin altını üstüne getiren şımarık misafir çocuğu
-
annesine sorarsanız şımarık ya da yaramaz değil hiperaktiftir. zaten hiperaktivite bulunalı eşşekler çoğaldı. hanım hanım o çocuk hiperaktif falan değil bildiğin şımarık. ne pis insanlarmışsınız mına koyim.
tozkoparan iskender
-
okçuluğuyla ünlenmiş bir zat. yanlış hatırlamıyorsam 841 metre gitmişti attığı ok, neredeyse 1 kilometre. kafanızda bir hayal edin 1 kilometreyi, okun şiddetini, alacağı rüzgarı, havada mermi gibi gitmesini... dehşet. günümüzde modern yaylarla bile bu kadar uzak mesafeye atılamamış sanırım, en çok buna şaşıyorum. adam nasıl bir kuvvet uygulamış öyle ya? bir de düşünün, 40-50 libre yaylar mülayim yay olarak geçiyor osmanlı'da. bu adam yaklaşık 1 kilometre ok atmak için en az bi 90-100 libre yay kullanmıştır diye düşünüyorum. yani 50 kilo. daha düşük libreli bi yay olsa, atılan ok imkanı yok o kadar gidemez. 50 kiloyu da günümüz insanı 2 eliyle asılsa çekemez, adamda nasıl bir kaslı vücut vardı acaba... insan gerçekten hayret ediyor, ben bugün 50 libre yayı anca çekebiliyorum (25 kilo).
düzenleme: iskender'in attığı ok 847 metre imiş.
14 mart 2022 danla bilic'i istemiyoruz kampanyası
-
kimse soru sormazsa başarılı olacak kampanya.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"kurbanlık koyunum kaçıp akp binasına sığındı geri vermiyorlar. neymiş efendim bir oy bir oymuş."
cafe ve restoranlarda fiyatların artık çıldırtması
-
bu millete bayılıyorum ya.
abi siz kendinizi tam olarak ne sanıyorsunuz millet olarak? hani akp'liler diyor ki "almanya bizi kıskanıyor" da siz de bu kafaya girerseniz o latteye yakın zamanda 640 tl de verirsiniz. hatta o latteler bu ülke topraklarından da uzaklaşır yakında...
işin gerçeği şu. biz millet olarak akp gibi bir partiye, tayyip gibi bir elemana 20 senelik yetki verdik. tek gerçek budur abi. benim yorumum, senin yorumun değil. 20 sene bunlar var başımızda. gerçekler bunlar.
siz elin cunta rejimiyle yönetilen afrikalı vatandaşına, o vatandaş "ya şöyle güzel son çıkan telefonları, bilgisayarları alayım, avrupa'ya tatile gidelim" dediğinde gerizekalı gözüyle bakmaz mısınız? demez misiniz "lan elinde keleş, boynunda altından zincir, ot içip cümle kuramayacak tipler tarafından yönetiliyorsun istediğin şeylere bak" demez misin?
o yüzden başa dönüyorum: sen 20 senedir akp rejimi ile yönetilmeyi kabul edip bir de yukardaki afrikalı gibi refah içinde yaşamak düşüncesini mi geçiriyorsun içinden? kimsin abi sen?
banach tarski teoremi
-
matematik ilminin en sasirtici teoremlerinden biridir. bildigimiz uc boyutlu uzayda, farkli caplarda ve ici dolu a ve b kureleri verilmis olsun. banach-tarski teoremi der ki, a kuresini sonlu sayida parcaya bolup, parcalari (hic esnetip buzusturmeden) degisik sekilde tekrar biraraya getirerek b kuresini olusturabiliriz. yani: bezelye buyuklugunde bir kureyi sonlu sayida parcaya bolup, parcalari tekrar birlestirerek gunes buyuklugunde bir kure yaratmak mumkundur! (bu meshur bir ornektir, bu yuzden banach-tarski teoremine bazen bezelye-gunes teoremi de denir.) tabii fiziksel olarak boyle bir olay mumkun degildir, bahsedilen parcalar "hacimsiz" parcalardir cunku -- sifir hacimli degil, hacimsiz, yani hacmi tanimlanamayan parcalar...
oyle sasirtici bir teoremdir ki bazen paradoks da denir buna (misal: http://en.wikipedia.org/wiki/banach-tarski_paradox), ama aslinda paradoks falan degildir, dogrulugu bal gibi kanitlanmis bir onermedir. kanitin gecerliligi secme aksiyomunun dogruluguna dayanir. sirf bu teorem yuzunden secme aksiyomunu reddeden matematikciler vardir. ama cogunluk yine de secme aksiyomunu (ve dolayisiyla banach-tarski teoremini) dogru kabul eder.
insani gercekligin ve matematigin dogasi uzerine dusunmeye zorlayan bir teoremdir, oha dedirtir.
sabah namazı için otobüsün durmasını isteyen yolcu
-
ofiste sabah sabah poğaçamı kemirirken, yüzümde tatlı bir tebessüm oluşturan batman özlem adlı otobüs firmasının muavin ve şoförlerini alkışlıyorum. ülkemizde daha çok görmek istediğimiz güzel hareketler bunlar.
yeni mezun itü'lünün 10000 tl maaşla işe başlaması
-
ulan biz başka itude mi okuduk yoksa