hesabın var mı? giriş yap

  • 3 senedir yazar olarak içinde bulunduğum oluşum. çılgınca entry giren birisi olmadım hiçbir zaman. çoğu zaman okumayı tercih ettim. ekşi sözlük sadece yazarları ile ön plana çıksa da, aslında okuyucu çoğu zaman daha önemliydi. çünkü okuyucu olmadığı takdirde entry girmenin manası yoktu. son günlerde farkettim ki artık yazarlar hiç okumuyor, sadece yazıyor. dinlemeden dır dır eden insanlar gibi... okumuyorlar, sadece yazıyorlar.

  • insanın içini acıtan koalalar.

    lan zaten üşengeçin tekisin, kırk yılın başı böyle bir şey yapıyorsun. az dikkatli tutunun şu ağaca.
    yavrım ya, düştükten sonra da aşşağıdan hala sesleri geliyor.

    bi de alttaki youtube'a yükleyen adamın açıklamalarını okudum, 6 metreden düşmüşler ama ciddi bir şey yokmuş. ertesi gün devam etmişler atraksiyona.

    üzücü.

  • uzun uğraşlar sonucu sözlerdeki 3 öğeyi birleştirebildik.yazar ''aşk'' a bir mücevher gözüyle bakmış.ve onu bir ''müze''den çalmak istemiş.tabi yazar çok fazla aşk acısı çektiği için '' yaralı müzesi'' olmuş.yanlız bu girişiminde müzedeki kızılötesi güvenlik sistemine takılmış.e dolayısıyla hareket ederse güvenlik sistemini harekete geçireceği için '' hareket edemem '' demiş yazarımız.ve birleştiriyoruz :

    '' aşk bu kızılötesi yaralı müzesi hareket edemem ''
    serdar ortaç

  • günlerdir yangın söndürme uçağı olmadığından ormanlarının ve köylerinin cayır cayır yanmasını seyreden bir ülkenin hükümetinden beklenebilecek fantastik beyanatlardır.

    şu olabilir; toki başkanı: patlayan reaktörlerin yerine öyle bir santral yapacağız ki patlamamış reaktörleri olan ülkeler keşke bizimki de patlasa da böyle yeniden yapsalar diyecek.

  • avrupa'nın yükselen değeri, büyüyen ekonomisi, üretim ve ticaret hacmi, dev istihdam rakamları, sarsılmaz milli iradesi ve demokratik açılımları ile milletler cemiyetinin yeni prensi, orta doğu ve balkan halklarının ezeli hamisi, afrika kabilelerinden amerika yerlilerine kadar tüm dünya ezilenlerinin umudu.

    evet. o bir dünya lideri. o, yeni türkiye.

    yalnız iç ve dış mihraklara uyarı olması bakımından ülkenin adını bu şekilde değiştirmekte fayda görüyorum. anayasanın ilk maddesi de "ülke sınırları içinde kimse kusura bakamaz" şeklinde acilen yeniden düzenlenmeli bence.

    nasıl ki memleketimin en ücra köşesindeki kahvehanede bile "kapalı mekanda sigara içmek yasaktır" uyarıları yazılmışsa, "2013/5107 sayılı bakanlar kurulu kararı ile kusura bakmak yasaktır" temalı afiş ve görsellerin kamuya açık tüm alanlara asılması tez elden sağlanmalı, vatandaş bu konuda aydınlatılmalıdır.

    kusura bakmak isteyen olursa da, onun yeri tabi ki sandıktır. yiyosa gelir efendi gibi kusuruna bakarsın orada. işte demokrasi budur.

  • gunlerdir kardesimin ve arkadaslarinin sop'larini duzeltmekten ici gecmis biri olarak icerikten ziyade sekil-semalle ilgili bir kac nacizane tavsiyem olan omur torpusudur (ben tanimimi yapayim da…)

    ama once su:
    bizim zamanimizda hocalarin bize en buyuk tavsiyesi sop’u bizi calismak istedigimiz konuya iten seyle ilgili kisisel bir hayat tecrubesi, bir olay, bir laf safsatasiyla acmamizdi –hani yani alti yasimdan beri merak ediyorum bu olaylari, icim icimi kemirir durur o gunden beri tarzinda hikaye yazmanin bize sacma gelse de ecnebiyi cok etkileyecegini filan soylerlerdi. ki en cok canimi cikaran ve yazimi sirasinda en cok alkol tukettigim kismisi olmustu kendi sop’umun. simdi dusunuyorum da allasen kim yer ki bunlari, ben o yasimda bile yemezdim, hele ki komite uyesi filan olup da her sene onlarca insanin hayatinda siyaset bilimi doktorasi yapma istegiyle yanip kavrulmalarina yol acacak travmatik tecrubelerini okusam kicimla gule gule bir hal olurum herhalde. neyse, zamane genclerinin sop’larinda boyle kaygilar gormedim ve acikcasi cok seviniyorum. siz gene de saginiza solunuza bir danisin son kararinizi vermeden de sonradan elin zirzobu yuzunden harvard’a neyim alinmadim diye beddualar edilmesin arkamdan…

    evet, gelelim sop’umuzun organizasyonuna:
    - once kompozisyon derslerimizin bir numarali kuralini uyguluyor ve kaaadin en tepesinden baslamiyoruz, birazcik bosluk birakiyoruz.

    - saga dayayacak sekilde tarih atabilirsiniz, hatta atiniz.

    - dear mear kismini ben “dear members of the selection committee” diye yaziyorum, sanki dear sir/madam yazmaktan daha kisisel gibi geliyor, bilemiyorum. bazi bolumler zaten direk olarak hitap etmeniz gereken sahsin adini filan veriyor, aman dikkat!

    - ilk paragraf: oyle langgadanak diye olaya dalmiyoruz. biliyorum cok hevesli ve isteklisiniz bir an once ne kadar muhtesem bir aday oldugunuz anlatmak icin ama sakin, sakin. once genel bir girizgah yapiyoruz. ben sizin bolumunuze sunu bunu calismak icin basvuruyorum, vs denen kisa bir paragraf. opsiyonel olarak ekte de size bu belgeleri gonderiyorum diye bir cumle de eklenebilir.

    - ikinci paragraf: burada bolume basvurmaktaki amaciniz, sizi ilgilendiren sorun nedir, geceleri yastiginiza basinizi koydugunuzda bunun cevabini ogrenmek icin illa ki master yapmaliyim, doktora yapmaliyim diye sizi durtukleyen o uhrevi soru nedir, kisaca acikliyoruz. bu paragrafa ben su anda surada ogrenciyim, ya da mezun oluyorum vs diye baslayip daha sonra egitimim boyunca da (ya da ne bileyim aldigim su derslerde) bu konu kafami karistirdi filan… diye baslamayi, baslatmayi seviyorum ben. ama cok da detaya girmeyiniz, ayrica basvurdugunuz bolumu yikayip yaglamaya gerek yok daha. ilerki paragraflarda yapacagiz butun bunlari.

    - ucuncu paragrafta o alanda calisma yapmak icin yeterli background’unuz oldugunu belirten cumleleri ard arda diziyorsunuz. aldiginiz dersler, gittiginiz kurslar, yazdiginiz paper’lar, stajlariniz, alakaliysa okul disi aktiviteleriniz (misal sozluk yazarligi…) bunlari bir bir anlatiyorsunuz. yalniz tabii ki calismak istediginiz konuyla ilgili olanlari cimbizlayip yaziniz buraya, yoksa kimya doktorasi yapacak adamin bes yasinda resim yarismasinda aldigi odulle pek ilgileneceklerini sanmiyorum komite uyelerinin.

    - dorduncu paragraf: evet derdimizi acikladik, qualification’larimizi siraladik, sirada bolume kabul edildigimiz takdirde neler yapmak istiyoruz, calismak istedigimiz konulari biraz daha detayina inerek anlatiyoruz. burada ne kadar detaya ineceginiz bolumun beklentilerine bakar artik, ama standart 1-2 sayfalik bir sop icin birkac duzgun cumle yeter saniyorum. sonrasinda bu calismak istedigim konular sizin bolume ne kadar da uygun, zaten siz bu isin pirisiniz, sizin bolumde yapilmaz da bunlar nerede yapilir guzel abilerim, ablalarim tadinda bir kac cumle yaziyoruz. aslinda burada amacimiz basvurdugumuz bolumu yikayip yaglamaktan ziyade calismak istedigimiz konularin bolume uygun oldugunun farkinda oldugumuzu belirtmek (pek cok insan basvuru dosyasi iyi oldugu halde sirf calismak istedikleri konulari basvurduklari bolumde calisan olmadigi icin reddediliyor netekim) bazilari belirli insanlarin ismini filan veriyor ama ben biraz killaniyorum bu islerden. belki adam bolumden sepetlenmek uzere, ya da iki seneye emekli olacak. belki adama kil olan insanlar toplasmis komitede. artik bu kismi size kalmis.

    - son paragraf… toparliyoruz: bakin gordunuz iste hevesli, caliskan, cevval bir insanim. sizin bolume kabul edilirsem gece-gunduz calisacagim, kendimi ilim-irfana adayacagim. benden iyi aday nah bulursunuz. bir an once haber verin da ona gore ben de planimi programimi yapayim koduklarim (sinirler iyice lacka olmus artik burada)

    sincerely
    adiniz soyadiniz

    bir kac ufak nokta daha:

    - allasen edebiyat filan parcalayacagim diye kasmayin. bir kere ne kadar uzun cumle kurarsaniz o derece anlatim bozulugu, gramer hatasi vb yapma riskiniz artiyor. hele ki yurt disi basvurusu yapiyorsaniz kendinizi komik duruma dusurebilirsiniz. korkmayin, bolun o cumleleri! dedigim gibi adamlarin derdi sizin ne kadar da uzun ve edebi cumleler kurabildiginiz degil, sadece motivasyonunuz ve birikiminizle ilgili bilgi edinmek.

    - bitirdiginiz bolumden, onceden calistiginiz konudan bambaska isle yapmak pesindeyseniz ikinci ve ucuncu paragraflari biraz uzatmakta hatta ek paragraflar yapmakta beis gormeyiniz. ben bu bolumu bitirdim ama aklimda hep su vardi, ya da kendi bolumumu okurken bir de baktim ki su da cok alakaliymis aslinda vs.. gibi cumlelerle olaya nasil motive oldugunuzu anlatin. daha sonra bu konuyla ilgili birikim edinmek icin ne tur saklabanliklar yaptiniz, sayin dokun.

    - muhakkak ki ingilizcesi’ne guvendiginiz arkadaslariniza, hatta mumkunse hocalariniza okutun. sadece word’un spell-check’ine guvenip de basinizi yakmayin.

    kolay gelsin.