hesabın var mı? giriş yap

  • - ya sevgilim ben neden sayfa açamıyorum bu bilgisayarda şunu bi yapsana.
    - bak şimdi aç internet explorerı. toolsdan internet optionsa gel.
    - ya bana anlatma gel yap şunu iki dakikada işim çok acele noolur.
    - ya ben her zaman yanında olmayabilirim. kendin yapacaksın, öğreneceksin!
    - sonra öğrenirim söz. şimdi sen yap.
    - illa bana balık ver diyorsun ya! hayır vermeyeceğim. balık tutmasını öğreteceğim sen yap benim dediğimi toolsdan options....

    gecenin ilerleyen saatleri yatay vaziyetler.

    - hanimiş benim minik kuşum gel bakiim buraya bik bik.
    - necmi dur şimdi bişi öğreticem sana.
    - oo öğret bebeğim öğret
    - şimdi ellerini benim üstümden çek.
    - ee
    - göbeğinin üstüne koy. sonra yavaşça aşağı indir.
    - nası yani? böyle mi, eee?
    - eesi ben her zaman yanında olmayabilirim!
    - hönk?!?
    - işim acele diyoruz hâlâ yok tools yok options... indir elini indir. hah, tuttun mu balığı şimdi, eşşoğlueşşek seni be!

  • * arkadaşlar son durumu aktarmak boynumun borcu. :)
    amfi çıkışta beni işten aldığında, sevindirik olmuş gözümün içine bakıyorken, üstelik beni hala ekşide olan bitenden habersiz sanıyorken, (saat 17:30 civarı gördüm bu arada*) o heyecanla acele acele bir şeyler karalamak istemedim. (kendisini yarım saat kadar hiçbir şeyden haberim yokmuş gibi kıvrandırıp, beni ekşiye girmem için dolaylı yollardan yönlendirme çabalarıyla eğlenip, birazcık işkence ettikten sonra) o yanımdayken vereceğim cevap sözlükteki cevaptan daha önemliydi haliyle, ama sonucu merak edenleri de daha fazla bekletmek istemedim... gerçek cevabım odun gibi olmadı yani endişelenmeyin. :)

    tabii amfinin daha anneyi, babayı, iki tane abiyi ikna etme faslı da var.
    bizim birbirimizi her halimizle tanıyacak zamanımız oldu, kelimelere döküp soru-cevap beklemeye ihtiyacımız yok artık zaten, sorular da cevaplar da belli. bundan sonraki süreç tamamen kısfmet.

    diğer taraftan, ofiste cuma gününün sonuna doğru gelen muazzam mutlulukla, hadi artık çıkalım gidelim modunda ekşide oyalanayım derken; "abla evleniyonuz mu, evet dedin mi yenge, çocuğun adını ne koyacaksınız, çeyreğimi aldım bekliyorum" temalı mesajlarınızı görmesem ve "o_o noluyo len" dumuruyla linkleri takip etmesem, gerçekten de entryi açıp okumaya durumum olmazmış. başlığın taşınmasına rağmen up'layan, mesajlarıyla entryleriyle desteklerini ve sevgilerini ileten herkese teşekkür ediyorum.

    düğün hediyesi olarak bize harika bir anı bıraktınız zaten, çeyrekleri çocuğun sünnetine falan saklayın.
    entryleri tekrar tekrar okuyup kopuyorum, ve uzun zamandır bu kadar sandalyeden düşercesine güldüğümü hatırlamıyorum gerçekten. :)

    son olarak amficiğime hayatımın badisi olduğu için teşekkür ediyorum.
    iyi günde ve kötü günde beraber olmaya devam edeceğiz.
    so say we all.

  • facebook'ta dolaşan muharrem ince'nin sorduğu soru. eğer gerçekten bunları söylediyse helal olsun. cevapları da şöyleymiş;
    1)çocuğunu öldürürsünüz.
    2)cenazesine saldırırsınız.
    3)katilini serbest bırakırsınız.

    edit: bunda eksileyecek ne var?

  • ne bill gates, ne de jude law'ın şu anki sevgilisi; şu dünya üzerinde kıskandığım, yerinde olmak istediğim tek insan türevi bunlar işte.

    şahsen gözlüksüz/lenssiz (yani doğal şartlarda) 3 metre mesafeden bülent arınç ile mehmet günsur arasındaki farkı anlayamam. anlayamadığım gibi daha net görebilmek için gözlerimi iyice kısarak öküz gibi bakarım bülentçiğime. o utangaç mazbutum da bu geyşa bendeniz yüzünden renkten renge girer, pancar gibi gider meclise. ansiklopedik utanç antolojisine yeni bir cilt kazandırır.

    - siz neden konuşmuyorsunuz sayın arınç?
    + ...

    madem en gelişmiş canlıyız bu göz niye bozuk gösteriyor behçet, neden yani?!

  • telefona bakacağım diye önündeki araca dalmış şofördür. birilerinin canını almadan işten çıkarılması isabet olmuş. hem cana hem de devlet malına kasıt var, savunulacak bir tarafı yok, yaptığının bedelini ödemiş.

  • -oğlum kadın parasız erkeği sevmez.
    +yok ya, bu mu problem yani.
    -evet budur, kadın parasız erkeği sevmez altan. ulan bunlar da badem gibi be.

  • haberde en çok "özel ekip kuruldu" kısmına güldüm. sanki filmlerdeki jason amcamız gibi tipler son teknolojiyi kullanarak suçluları yakalayacakmış gibi bir izlenim veriyor ama doğrusu birkaç kişilik ekip ile civar güvenlik kamerası izlenip ağzında sigara ile ekranda parmağıyla gösterip "bah şoraya gacıyor o kamaraya da bakah" diyen göbekli polisler suçluyu yakaladıktan sonra göç idaresine gidip işlem yapması uzun ve meşakkatli olacağı için uyarı yapılıp serbest bırakılıyor.

  • 2012'den beri a milli kadın voleybol takımının ana sponsorlarından olan mc donalds'ın ortaklık anlaşması uyarınca reklamlarında kullandığı görseldir.

    milli forma ile amerikan firması reklama n'alaka diye değil; ortalıkta yerli ve milliyim diye gezinen köftecisi, midyecisi, tostçusu, etçisi niye milli takıma sponsor değil, onu sorgulamak gerekir.

  • adam terörist ise müracaat sırasında adaylığını reddedersin, kaç yerden olur alınıyor aday olana kadar, fakat seçildikten sonra yapılması adalet duygusunu sorgulatıyor... akp buradan da puan kaybetti.