hesabın var mı? giriş yap

  • 5 yıl önce çok sevdiğim kız arkadaşım beni para yüzünden terk etmişti.
    çok koydu bana. okulu bıraktım. çalıştım çabaladım.
    çok mücadele verdim.
    sonuç değişmedi hala fakirim.
    ileri görüşlü kızmış.
    bana çok şey katabilirdi.

  • bence en buyuk basari kadrosunu en iyi sayabildiginiz takimin elde ettigi basaridir. liseli olup da yasi yetmeyenler disinda herkes su takimi hatirlar heralde;
    petar naumoski
    tamer oyguç
    ufuk sarıca
    volkan aydın
    conrad mcrae
    ve baslarinda aydın örs

    fenerbahce'nin kadinlarinin final oynamasi da buyuk basari tabi ki ancak fenerbahceliler de dahil sokaktaki vatandasin 99%'si bir tane oyuncu bile sayamaz su anda final oynayan takimdan. ya da baska bir ornek vereyim; ornegin gecen sene avrupa kadinlar basket sampiyonu kim oldu, en iyi oyuncusu kimdi 99.99%'si bilmez ne turkiye'de ne de avrupa'nin baska bir yerindeki insanlarin. birak gecen seneki sampiyonu, dunya tarihinden meshur olmus bir kadin basketci, ornegin kadinlarin michael jordan'ini, soyle desen de sonuc degismez.

    *****
    edit: bu dedigimin baska bir kaniti su an itibari ile yarin oynanacak final macina sadece 8 entry girilmis olmasi
    (bkz: 24 mart 2013 ekaterinburg fenerbahçe maçı)
    *****

    her insanin vakti kisitli ve tercihini daha cok yapmak istedigi seylerden yana kullaniyor, bu durumda da bazi spor dallari cok daha dominant oluyor ister istemez. ben fanatik galatasarayliyim ama ışıl alben disinda bir basketcimizi yolda gorsem tanimam ne yazik ki. ha ışıl evlilik teklifimi kabul etse yarin evlenirim orasi ayri! kesinlikle bu sporcularin yaptiklarini kucumsemiyorum ve kendi dallarinda en iyi sporcu olduklarina da suphe yok ancak izleyici ve sporcu kitlesi bu kadar dar olan bir yerde elde edilen basariya turk basket tarihinin en buyuk basarisi demek gercekten de ezikliktir, fanatik antu kafasidir.

    ayrica eger basari kriterimiz kendi dalinda en buyuk takim olmaksa, degil turk basket tarihinin tum turk spor tarihinin acik ara en iyi takimi son 5 yilda 3 kere avrupa'nin en buyuk kupasini kazanan (2'si nagmalup), 3 kere de kitalararasi sampiyonlugu kazanan galatasaray tekerlekli sandalye basketbol takımı'dir.
    galatasaray tekerlekli sandalye takimi

  • bunun tam tersi müslümanlara yönelik olsa, mesela bir ateist muhabir elinde mikrofon fatih'te cuma çıkışı cami avlusunda takkeli, cübbeli ne kadar müslüman varsa aralarından geçerek işte böyle" allah diye bir yaratıcıya inanıyorlar, inandıkları her şey yalan, ortaçağda yaşıyorlar" gibi ifadelerde bulunsa oradan canlı kurtulması büyük mucize olur, kurtulsa bile çoktan ışid'in hedefine girer. bu arkadaş ise iş çıkışı evine gidip ayaklarını rahatça uzatıp günün geri kalanını keyifle geçirebilir, rahatsız edeni çıkmaz, en fazla gülüp geçerler, ufak 1-2 eleştiri en fazla o kadar. yani ifade özgürlüğü tamam ama, kutsala saygı muhabbeti işin içine girdiği zaman dindar olmayan kesim için ifade özgürlüğü sakat iş. dünyanın neresinde olursan ol öyle.

    tanım: ay ışığında şeytanla raks eden gençlerdir.

  • gece 4 gibi çıkıp sokakta pokemon avladığım oyun. işin garibi bir araba durdu, kolay gelsin o pokemon mu dedi içindeki 4 genç, evet diyince buralarda var mı pokemon diye sordular. asdfasdf. var diyince 4'ü de indi, telefonlar çıktı, aramaya koyuldular. ya güzel bir olay, ya da toptan kafayı yedik.

    ankara çayyolu'ndan selamlar.

  • hizmet olarak "maaşın bende dursun. gaspçısı var, uğursuzu var. sen istediğin zaman, istediğin köşe başından, istediğin kadar vereyim ben sana" olayını sunan banka. benden aldığı parayı da ben çekene kadar başkalarına kiralıyor. sonra da "sen çekene kadar parayı kasada güvende tuttum. bedelini keseyim dur" diyor.

    evet aynen mahalle berberi mahmut gibiymiş. o da hep değdiriyor zaten.

  • bir şirkette önemli bir yerde olan ve "r"leri "y" olarak söyleyen x kişisi ile muhabbet edilmektedir.

    x: ulan neyi yapmak isteydim en cok biliyoymusunuz?
    y: nedir abi?
    x: lan sana şimdi uzun uzun bastıya bastıya "yayyyaağmıı" demek isteydim ama diyemiyoyum. ne güzel söylüyoysunuz öyle.

    (bkz: yarım yarım yarılmak)