hesabın var mı? giriş yap

  • tartışmasız doğru harekettir.bu sınavlara yılda 1-2 defa giriyorsunuz,sınav saatinden 1 saat önce orada olacak şekilde programlanın.sınavı unutturacak derecede büyük kaza bela olmadığı sürece zaten 1 saatten fazla sürmez yolunuz.

  • cemal süreya için söyledikleri:

    "evine bağlı,evinde olmayı seven bir adam "akşamları eve biraz geç gel yahu, bir erkek hiç dolaşmaz mı" dedim. ertesi gün altıyı çeyrek geçe geldi, sonraki gün altı buçuk. normalde altıda gelirdi. bir gün toz aldım, bezi silkelemek için pencereden eğildim ki kapının önünde oturmuş saatin dolmasını bekliyor"

  • bir organofosfat turevi olan ve gb ya da zarin olarak da bilinen savas gazi. 1938'de almanya'da , ambros, rüdriger, ve van der linde tarafindan kesfedilmistir. alman hukumeti berlin'in guneyinde bulunan falkenhagen'de bir laboratuvar kurarak sarin gazi uretmeye baslamistir. nazilerin kullanimi icin 500 kg kadar uretilmistir. amerika da bos durmamis ve 1950'den itibaren sarin gazi uretmeye baslamistir fakat 1956'da buna son vermistir.
    genel olarak esteraz enzimlerinin inhibitoru olarak bilinen sarin gazinin en onemli etkisi asetilkolinesteraz uzerinedir. bir cesit norotransmitter madde olan asetilkolin'in parcalanmasinda kullanilan bu enzimin inhibe edilmesiyle birlikte sinirsel iletimde buyuk aksakliklar ortaya cikar. kas ve refleks kontrolunun kaybi gibi etkilerle baslayarak olume kadar goturur, olumcul miktarda alindiginda. 20 mart 1995'te aum shinrikyo tarafindan duzenlenen tokyo metrosu saldirisinda, kasumigaseki istasyonunda kullanilmis ve 12 kisinin olumune, 5500 kisinin yaralanmasina yol acmistir. 1988 yilinda kuzey irak'ta da kullanildigi ve 5000 ila 8000 arasinda insanin olumune yol actigi sanilmaktadir.
    c4h10fo2p formulune sahiptir ve molekul agirligi 140.9 gr'dir. erime sicakligi -57 celsius, kaynama sicakligi ise 147 celsius'dur. oda sicakliginda 1.48 mm hg buhar basincina sahiptir ve yogunlugu* 1.11 gr/cm3'tur.

  • böyle saçma sapan başlıklar açıyorsunuz, bu kadar acımasızlık olmaz yaa, pes...

    etin ne olduğunu araştırdım internetten sizin yüzünüzden. lan böyle bir besin var da bizim niye haberimiz yok, ibneler.

    amk aristokratları!...

  • benim lan bu. evet ezikliğini hissediyorum.

    lisenin son senesindeyken babam iflasın eşiğine gelmişti. bırak beni bir üniversitede okutmayı, ki özel üniversiteden falan bahsetmiyorum bildiğin devlet üniversitesi, içine düştüğü borç batağından kurtulmak için ek gelire ihtiyaç duyuyordu. ben de bu durumda çalışmak zorunda olduğum için gidemedim üniversiteye. çalışırken açıköğretime kaydoldum. bu süreçte babam iflas etti ve ailenin bütün maddi yükü benim üstüme kaldı. yaklaşık iki sene sonra annem hastalandı. hayatımda bir kez bile hasta yattığını görmediğim annem yataklara düştü, akciğer kanseri dediler.

    işten arda kalan zamanlarda hastanelerde koşuşturdum. bir yandan tedavi masrafları, bir yandan evin masrafları derken fazla geldi, yetemedim. ilk kredimi çektim. malesef çok dayanamadı annem, 9 ay yaşatabildik. annem üniversite mezunu olduğumu görmeyi çok isterdi, göremedi.

    bitirdim açıköğretimi. diplomasını alınca mezarlığa koştum anneme gösterdim. o bilmez açıköğretim falan, diploma işte, üniversite diploması. sevinmiştir.

    kampüs havası solumadım, yurtta öğrenci evinde falan kalmadım, kettle'da makarna yapmadım amk. sizin kadar eğitim almadım ama açıköğretimde okurken çok şey öğrendim.

    mutlu musunuz lan şimdi?

  • dün brain games'in bi tekrar bölümünde katılımcılara önce antika bir kalem gösterildi ve bunun eisenstein'a ait olduğu söylendi. haliyle herkesin ilgisi daha bir arttı bunu öğrendikten sonra. sonra bir hırka gösterildi ve bunu da bütün katılımcılar ellerinde evirdi çevirdi ilgiyle. hatta sorulduğunda giymek, denemek isteyenler çıktı içlerinden. muhtemelen bu da çok mühim bir isme aittir düşüncesiyle. ama sonra söylendi ki bu hırka amerika'da büyük bir katliamın failine aitmiş. o hırkayı ilgiyle elinde evirip çevirenlerin suratı düştü, hırkayı parmak uçlarıyla tutmaya, hala denemek istiyor musunuz diye sorulunca yok kalsın bakışı fırlatmaya başladılar. neyse ki sonradan hırkayı gösteren bilim insanı hırka benim ehehe dedi de rahatladılar.

    şimdi bunu niye anlattım ben? çünkü bu anlattığım normal olanı. bizim son bir kaç gündür şahit olduğumuz selfieler ise ciddi ciddi sosyologlar, psikologlar tarafından incelenmesi gereken vakalar. katilin birine çok normalmiş gibi ünlü muamelesi yapılması bence toplumun içinde bulunduğu sapkın halin bir yansımasından başka bir şey değil. işin kötüsü kimse bu durumu düzeltmek için uğraşmıyor, uğraşmayacak.

    bu yüzden atalay filiz toplumu okumamız açısından muhteşem bir yardımcı oldu.