hesabın var mı? giriş yap

  • cem uzan'ın motorola'yı dolandırmasından bu yana yabancılara atılmış en büyük kazığı attık galiba çinliler'e sayesinde.

  • recep tayyip erdoğan tarafından terör örgütü olmayan bir kuruluş olarak tanımlanan hamas'ın son faaliyetinin görüntüleridir.

    edit: hamas sevdalıları doluşmuş mesaj kutuma. terör örgütü değil falan diyorlar. aynen kanka, hayvanları koruma derneği onlar.

  • zamanında televizyonda görmüştüm; bir turiste tecavüz etmek isterken yakalana eleman, neden böyle birşey yaptın sorusuna:
    - kız güldü beğendi zannettim abey.
    demişti. sanıyorum yere bakarak yürümesi nasıl bir toplumda yaşadığının ayna görüntüsü olabilir.

  • güzel ve kaliteli bir uyku için en iyi ortamı oluşturan yardımcılardan biridir. çoğunlukla etrafta çıt sesi bile olsa beyaz gürültü açmadan uyumuyoruz. ve son zamanlarda fark ettim ki eğer bu sesler uykuma eşlik etmiyorsa uyumakta zorlanıyorum. sesin yarattığı etki resmen hipnotize edici.

    beyaz gürültüyü açıklayacak olur isek, bizim duyabildiğimiz frekans aralığının bir kombinasyonunu oluşturmaktadır. hatta bazı yapay kaynaklar bu frekansı tam ayarlayamadığı için özellikle bebeklerde uykuya yardımcı olmaktan ziyade, uykuya dalmayı imkansız hale getiren bir yardımcıya dönüşmektedir. beyaz gürültü tüm frekanslarda eşit güce sahip olmalıdır.

    tabi bazen beyaz gürültü kişiye uygun olmayabilir de. frekansların gücünün farklılaşması ile diğer gürültü renkleri elde edilmektedir.

    -pembe gürültü (pink noise) : derin bir ses oluştur ve düşük frekanslarda daha yoğundur. hışırtılı yapraklar, sabit yağmur, rüzgar sesleri bu grupta nitelendirilir.

    -kahverengi gürültü (brown noise) : daha düşük frekanslarda daha yüksek enerjiye sahiptir. beyaz ve pembe gürültüye göre daha derin bir ses oluşturmaktadır. güçlü şelaleler, gök gürültüsü sesi bu gruptadır. gök gürültüsü mavi gürültü kategorisinde de yer almaktadır.

    gürültünün sadece uyku üzerinde yardımcı etkisi yok pek tabii. konsantrasyon arttırıcı özelliği de bulunmaktadır. hatta yapılan bir çalışmada beyaz gürültü ile bilişsel performansın arttığı gözlenmiştir. beyaz gürültü eşliğinde yapılan çalışmalar sonrasında yeni öğrenilen kelimelerin akılda kalıcılığı artmıştır.

    gürültü eşliğinde yapılan çalışmalarda iş verimliliğinin arttığı gözlenmiştir.

    yüksek gürültülü ortamda beyaz gürültü eşliğinde uyumak, uyku kalitesini ve uyku süresini olumlu etkilemektedir.

  • hayır bir şey değil, verilecek cevaplar bi seferde öğrenemilmiyor ki, gelişe gelişe, pekişe pekişe:

    acemilik dönemi:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -2.
    -o zaman bu kırma.
    -yok değil.
    -çok küçük bu.
    -işte hastalık geçirdi güdük kaldı...
    -hayır kırma.
    -ya valla değil bakın aldığımız ye--
    -kırma!
    -ama--
    -sus!
    -*kısık sesle* kırma diil ama olsaydı da severdik biz :(

    öğrenmeye başlarken:
    -cinsi nedir?
    -kangal.
    -kaç yaşında?
    -eee.. 6 aylık.
    -hmm kırma bu.
    -yoo değil niye?
    -bunların arka ayağında tırnağı olur fazla, o yok.
    -e aha var işte, bu ne?
    -y-yok daha büyük olması lazım!
    -iyi kırma o zaman.
    -oley :) kırmaymış

    bıkkınlık dönemi:
    -ne cins?
    -kangal.
    -kırma mı?
    -değil, küçükken hastalanmıştı, bi de döndüreyim şöyle bakın tırnak.
    -belli belli safkan bu, çok güzel.
    -aa oley sonunda!
    -bizim köyde var onlar at kadar. sizinkinin kafası küçük, kafası küçük kangallar oyuncu olur.
    -öfff...

    son durum:
    -ne cins?
    -golden retriever.

  • geçen sene işten çıkarıldım. tamamen haksız sebeplerden. bu yüzden davayı zaten kazandım.

    neyse efendim, kıdem ve ihbar ile yaşayabildim iş buluncaya kadarki 3 ayda. kaldı ki bekar ve birikmişi de olan biriydim. borcum yoktu.

    çünkü işsizlik maaşı, aldığım maaşın 1/4'ü bile etmiyor. sadece ihbar tazminatımı alsam, muhtemelen 2. ay itibariyle birikimden yemeye başlayıp, işsizliğim uzasa bildiğin sokakta kalacaktım.

    şimdi sorarım, türkiye gibi işyerlerinde adaletsizliklerin, mobbing'lerin kol gezdiği bir ülkede, işçinin alabileceği tek güvenceyi kaldırmak, elli tane şarta bağlamak akıl karı mıdır?

    parti bağımsız düşünün. yarın bu kişi siz de olabilirsiniz. işte bu akp'nin saçma ekonomi politikalarında artık geldiği son noktadır. maaşın %50'sinden fazlası vergilere giderken, devleti, ülkeyi daha ne kadar vatandaş ayakta tutacak? ekonomi politikası hiç olmayacak mı bu ülkenin?

  • türkiye'deki engelli sayısı (kadın-erkek toplam), bu kişilerden engelinin yüzde 40 üzeri olanı ve yine bu kişilerden araba alabilen kesimin oranını bilelim, ben söyleyeyim; 200 binden az. buna rağmen sınırlı sayıdaki engelli otoparklarında yer bulmakta oldukça zorlanıyorlar.

    hamile kadın sayısına gelelim, senede en az 3 milyon kadın. bu sayı her sene artarak devam ediyor. o veya bu şekilde araba sahibi olabilenlerin oranı hayli yüksek.

    şimdi başa dönelim, engelli olan zaten otopark bulmakta zorlanıyor. bir de bunun en az 10 katını daha bu kesime ekleyin ve curcunayı seyredin.

    hamilelik zor olmakla birlikte; kolu olmayan, bacağı olmayan, tekerlekli sandalyeye mahkum olan, çocuğu zihinsel engelli olanları ve daha nice zorluk yaşayanların yanında daha dayanabilir durumdalar genel olarak.

    son olarak; hamile kadın, şanssızsa otoparkın uzak noktasından yürümeyi hayatında 1 veya birkaç kez 9 aylık periyotlarda çekecek. engelli kişi ise çok daha uzun periyotlarda ve çoğunlukla ömür boyu bu durumu yaşayacak.