hesabın var mı? giriş yap

  • 9 radar cezası ile gelemez.
    minimum 15 puandan, 135 puan eder ki 100 de ehliyet gidiyor. o gelen baska biridir.

    kimi yiyonuz ulan?

  • izmirden m.t. soruyor: ben 38 yasinda, kimya ögretmeni bir
    genç bayanim.
    üç ay kadar önce kismetim açildi ve iyi niyetli bir gençle tanistim.
    gecen hafta da nisanlandik. mutluluktan uçuyordum ki dun
    laboratuarda korkunç bir sey kesfettim.
    nisanlimin bana aldigi yüzügü denemek için civaya
    attim, ve maalesef yüzdü. halbuki saf altinin
    ozgul agirligi civaninkinden fazla, batmasi gerekirdi.
    demek bana aldigi yüzük saf altin degil, öyleyse
    sevgisi de saf olamaz. simdi ben bu civayi
    nisanlimin yemegine koyup bu isi bitirmeyi
    düsünüyorum, ne dersiniz?

    güzin abla: arsimet'in hayatina her
    yönüyle vakif oldugunuz anlasiliyor. yalniz yüzey
    gerilimini hesaba katmamissiniz, civanin yüzey
    gerilimi suyunkinden çok daha fazladir, böylece
    kendinden agir cisimleri de kaldirabilir, çünkü o
    cisim batarken ortaya çikartacagi yüzey için
    harcamasi gereken enerji, kendi potansiyel
    enerjisinden fazla olabilir. ayrica civanin saf
    olmama ihtimali de var, o yüzden ani kararlar
    vermeyin derim.

  • banyodan çıktıktan sonra, kremler, kokular falan sürünüp tertemiz olduğumda, kendimi kokluyorum bazen, saçlarımı kollarımı falan. sapık değilim hayır. ama böyle anlarda bu temizliği biriyle paylaşamadığıma çok üzülürüm. birinin omzuna yatmışken onun burnuna gelen saçlarımın kokusunu alamamasına, sarılırken buram buram o kokuyu duyamadığına, o karşıdakinin kokumu içine çekerkenki halini göremediğime çok üzülürüm. onca temizlik boşa gitmiş gibi gelir.
    o nedenle belki de en güzel iltifatlardan biridir benim için ''çok güzel kokuyorsun'' denmesi. koku çıkmaz çünkü akıldan.
    manyaklık bedava.

  • genç bakışta süleyman demirel konuk. abbas güçlü program sonunda katılımcının karnesini alkış yardımıyla tespit ediyor...
    şu nasıl bu nasıl alkışlar geliyor:
    - peki süleyman demirel seçime katılsa oyunuzu verir misiniz?
    * pek az alkış
    abbas efendi pis pis sırıtıyor,
    tokat gibi cevap:
    -ben daha oy istemedim ki.
    *alkış kıyamet...

  • benim de sık duyduğum ama üst komşumuzun küçük çocuğu olduğu için daha önce kafa yormadığım ses.

    yalnız başlığı okuyunca ufaktan tırsmadım değil. bu ses sadece yuvarlanma sesi değil önce düşüyor sonra yuvarlanıyor. "takk prrrrrrrrrrrrrrrrr..." diye gelen bir ses.
    neyse komşunun çocuğudur komşunun çocuğu.

  • sabah gazetesinden link vereceğim aklıma gelmezdi ama yandaş gazetelerde durum haber olacak seviyeye geldiğine göre sıkıntı gerçekten büyüyor sanırım.

    yakın gelecekte devletin başına ciddi derecede dert açma potansiyeli olan bir soruna dönüşmeye başlamıştır bu durum. haberde adını vermedikleri şirket asml hollandalı ve chip/işlemci üreticisi firmalara bunları üreten makinaları satan bir şirket, dediklerine göre geçen seneki ciroları yaklaşık 9 milyar euro. asml oraya giden mühendislerin taktığı isimle askerlik mağdurları lokali olarak bu mühendisler arasında geyik malzemesi yapılmış bir isim de aynı zamanda.

    yıllardır ülkede beyin göçü artmasına rağmen görece yüksek ücret politikaları nedeniyle kalifiye mühendisleri elinde tutabilmiş vakıf şirketleri ise türk lirasının aşırı değer kaybı nedeniyle bu ücret cazibesini de yitirmiş ve sonunda göç vermeye başlamıştır. sürekli artan tüketim odaklı vergiler de bunun üzerine eklenince ortaya hollanda asgari ücretine savunma sanayinde çalışan mühendisler çıkmış ve sonuç bu olmuştur.

    savunma sanayinde artan beyin göçünün bu ivmeyle artmaya devam etmesi sonucunda projelerde aksaklıklar ortaya çıkacaktır. ne yazık ki bu aksaklıkların önüne dağ bayır açılan taşra üniversitelerinin mühendislik fakültelerinin mezunlarıyla geçilmesi pek olası görünmemektedir.

    geçen sene çalıştığım şirkette 10 kişi ağırlıklı hollanda olmak üzere istifa ederek yurt dışına gitmiş ve çok daha fazlası ilk fırsatta gitmek için harıl harıl iş aramaktadır, bildiğim kadarıyla birçok kişi de hali hazırda görüşüyor.

    gidenlerin temel motivasyonu askerlikten kurtulmak, daha yüksek ücretlerle birikim yapabilmek, 5 sene çalışıp vatandaşlık hakkı kazanarak kendini güvende hissedebilmek, günde 9 haftada 45 saat çalışıp senelik 10 gün yıllık izin hakkı yerine haftada 38 saat çalışıp senelik 30 iş günü yıllık izne sahip olmak olarak sıralanabilir, tabii 20 bin euroya bmw 320d kullanmak da opsiyonel olarak duruyor.

    sektörün geleceği durumun ne kadar kritik olduğunun farkında olmayan devlet ve vakıf şirketleri için kısa vadede tek çözüm demokratik ortam, güçlü ihracat, cari fazla vermek mümkün olamayacağına göre askerlikle ilgili düzenlemeler veya ortalama maaşlarda ciddi artış yapmak gibi görünüyor zira y kuşağı hollanda asgari ücretine çalışacak kadar fedakar olacağa pek benzemiyor, hele hele hollanda onları kapmaya meraklıyken.