hesabın var mı? giriş yap

  • hayırlısı olsun dediğim olaydır. dna onarımı üzerine yaptığı çalışmalar üzerine 2 kişiyle beraber ödülü paylaşmıştır.

    http://www.nytimes.com/…ancarn-nobel-chemistry.html

    edit: öncelikle başlığı benden önce açan arkadaşı tebrik ederim. new york times okurken resmen son dakika haberi düşer düşmez buraya yazdım ona rağmen ikinci olmuşuz. kendisi ödülü veren jurilerden biriydi herhalde.

    bununla birlikte aziz sancar ile ilgili çok önemli bir bilgi vermek istiyorum. kendisi mardin'in savur ilçesinde, okuma yazma bilmeyen 8 çocuklu bir ailenin çocuğu olarak doğmuş. ailesi eğitime önem verdiği için okulunu okumuş, üniversiteyi kazanmış.

    işte aziz sancar gibi insanlara bakarak eğitimin ve cumhuriyetin önemini unutmamalıyız. herkese örnek olsun.

  • tarım dışında bir şeyi olmayan sovyetler'de doğmuş, uzaya adam gönderen, atom bombası yapan, abd'ye kafa tutan, ağır sanayinin her türlüsünün olduğu olduğu sovyetler'de yaşamış, bürokratik ahlaksızlığın toplumsal çözülmelere yol açtığı sovyetler'de ölmüştür.

  • bu sonucu bilimsel olarak ongormesine ragmen kendi gozleriyle gorup sasirmayacak insana sasiririm.

    benim yasadigim yer boyle olsa her sabah bi kova sicak su doker izlerim "vay amk" sozleri esliginde.

  • farkli bir etik anlayisa sahip oldugu icin yanlis anlasilmaya cok musait ve isine geldigi gibi anlayanlar kabilesi tarafindan kitlelere aciklandigindan anlasilamamis dusunce

    oncelikle, ilk belirdigi tarih gunumuzden farkli olarak daha farkli bir survival anlayisina sahip oldugundan oncelikler ve gerceklerin algilanmasi bugunkunden daha farkli bir boyuttaydi, nihilizm de tam da bu noktada ortaya cikan ve caginin otesinde bir gercege sahip oldugu icin populer olup kitlelere ulasmasi engellenen bir akimdi

    nihilizm, en basit anlamiyla gercekcilik ve pozitif bilimlerin ihtiyac duydugu suphe ve kanitlama* iceren bir dusuncedir

    isine geldigi gibi anlama durumunda sunuldugu uzere "her seyi bos vermek" "tum sorumluluklardan kurtulmak" "her seyin degersiz olmasi" demek degildir

    bilakis, benimsedigi ve gununun otesinde olan etik anlasiyisi uyarinca, deger olarak addedilen varliklarin degerlerinden soyutlandiklarinda aslinda var olmadiklarina, gercek olmadiklarina, cunku onlari var eden degerin var olmadigina isaret eder

    varliklari tanimlarken butuncul bir yapi izlemediginden, teker teker var olabilen olusumlarin aslinda tek bir ozelliklerinden dolayi da red edilemeyecegini kabul eder (burada da goruldugu uzere, tek bir ozellik o varligi gerceklemedigi gibi o tek ozellik (yani degersiz olmasi) o varligin olmadigi anlamina gelmez)

    toplumsal olarak acilimlarindan biri, hicbir seyi onemsememek degil, deger verdiginiz anlam yuklediginiz seylerin aslinda o statude olmadigini soyler. iste en cok yanlis anlasilan noktasi da budur. sizin deger verdiginiz (din, aile, devlet) kurumlarin degersiz oldugunu soylemesi tum hayatin ve varolusun degersi zoldugu anlamina gelmez. bu degerlerden kurtuldugunuzda gercege ulasabileceginizi ve kendinizi bu yol ile gercekleme imkaninizin da oldugunu soyler.

    mantiksal olarak, sizin deger verdiginiz objenin gercek anlamiyla degerli olmamasi onun gercek anlamiyla degersiz oldugunu gostermez

    bu anlayisla yaklasildiginda, her sey bos super fm le cos dusuncesinin nihilizm ile uzak yakin alakasi yoktur

    ki felsefe olusumu geregiyle, anlamsizlik aramak uzerine kurulu degildir. sadece her dusunusun anlam arama ve dolayisiyla etik kurallari (ama mantik kurallari degil tabii, onlar tek) farkli oldugundan, farkli algilayislarda sonuc saptirilabilir.

    ama bu da su demek degildir: dusunce ve sunulus sekli gorecelidir ve her farkli etik kuramina sahip toplum bunu farkli algilama hakkina sahiptir

    soylenen tektir, ve nihilizm e gore gercek de tektir, ve bu gercek hicbir gercek olmamasi degildir

  • eğer tanımadığım biri ile telefon konuşması yapacaksam aradığım kişinin adını soyadını söyler, görüşmek istediğimi iletirim telefonu açana.
    şaziment isminde bir müşteriyi arayacağım, soyadını sormadım, kaç tane olabilir ki diye makarasını bile yaptım.
    şaziment hanımla görüşebilir miyim dedim, soyadını sordu telefonu açan kişi. üç şaziment varmış şirkette.

  • şeyma'dan önce nil vardı.

    hafızasız bir toplum olduğumuz için biraz geriye gitmek istedim.

    nil'in nasıl ünlü olduğuna dair proloğu şurada yazmıştım: (bkz: zeynep bastık/@ug tek)

    ama asıl olay elbette ki ünlü olmasının nasıl sevgilisi tarafından ayarlanması ve tüm parayı turkcell'in ödemesi de değil.

    serdar erener, o dönemlerde serra erener ile evliyken çalışanı olan nil karaibrahimgil ile birlikte olmaya da başlıyor.

    2000 yılında nil türkiye'ye özgür kız olarak tanıtılıyor.

    eşi ikilinin beraber olduğunu öğrenince evi terk eden serdar erener 2001'de eşiyle boşanıyor.

    nil-serdar erener ilişkisi, 2006'da son buluyor.

    hem gecce'nin hem de vatan gazetesinin haberlerine bakarsak nil, o dönemlerde ozan çolakoğlu ile birlikte oluyor. gecce'nin iddiasına göre, ilişki başladığında ozan çolakoğlu evliymiş.

    neyse, aradan zaman geçiyor ve 2010'da serdar erener ile evleniyor nil.

    geçmiş, geçmişte kalıyor.
    türk halkı onu prenses, peri sanmaya devam ediyor.

  • dukkan - tukkan
    test - tes
    peeencere, teeencere, anneeem, meydaaaana, kaleeem...
    üçgen - üçken
    yine - gine, gene
    bisiklet - pisiklet
    bisküvi - püsküüt, pisküüt, büsküüt, pisküvi, püsküvüt...
    ataş - ataç
    çiftlik - çiflik
    sütyen - südyen
    ayakkabı - ayakıbı
    pantolon - pantalon, pantılon
    herhalde - eralda
    film - filim
    falan - felan
    bebek - böbek
    artist - artiz, artis
    harf - arf
    kelebek - kebelek
    paylaço - palyanço
    jeton - ceton
    jöle - jöle
    gazete - gaste, gazte
    keşke - keşki
    kirpik - kiprik........

    ayrıca (bkz: turkce yazildigi gibi okunmaz).

  • az önce başbakan ünye'de sordu.

    keşke baştan söyleseydi bütün bu soruşturmalar falan hiç olmaz, yargımız hiç böyle antin kuntin işlerle uğraşmazdı. acayip ikna edici bir soru.

    ben apışıp kaldım şahsen.

  • ecnebia ülkesi sınır polisi;

    - lütfen çıkış damgası için şu sayfayı kullanır mısınız?
    - bu sayfa mı?
    - evet.
    - ok, iyi günler.

    türk sınır polisi;

    - merhaba giriş damgası için şurayı kullanır mısınız?
    - burayı mı?
    - evet.
    - niye?
    - çok dağınık pasaport.
    - kaçak göçeğiniz mi var niye ille de burası?
    - şimdi memur bey bu seyahatimde fazla giriş çıkış olcak, hepsinin fotokopilerini iletmem gereken yerler var da derli toplu olması gerekiyor uçakla çıktım karayoluyla giriyorum karayoluyla tekrar çıkcam uçakla gircem bu arada da başka bir ülkeye de gitcem hepsini toptan beyan etmem gerekiyor ondan yani.
    - anlamadım ama.
    - sizin için ne farkeder ki sonuçta basacaksınız mührü.
    - tamam bura mı?
    - evet.
    - al. (mühre öyle bir asılmak ki sayfanın arkasına geçmesi)

    4 gün sonra

    türk polis;

    - iyi akşamlar çıkış mührünü şuraya vursanız olur di mi?
    - niye?
    <4 gün önceki ile benzer diyaloglar yaklaşık 3 dakika>
    - al.

    ecnebia ülkesi hudut polisi:

    - efenim giriş için şimdi geçenki giriş ve çıkışımda kullandığımız bir sayfa var onun tam arkasını kullansak olur di mi?
    - olur tabi, gösterin.

    ecnebi * hudut polisi:

    - merhabalar giriş için şurayı kullanabilir miyiz?
    - bura mı?
    - evet lütfen.
    - tabi sir buyrun

    ecnebi * hudut polisi:

    - iyi çalışmalar, çıkış damgasını girişin oraya basıyorsunuz di mi?
    - tabey ki sir iyi yolculuklar.

    türk sınır polisi:
    - merhaba memur bey, giriş damgasını şu sayfaya bir yere vurabilir miyiz?
    - niye?
    - <ananınmı diye>, pasaport eskimesin istiyorum. <sana ne ibne sana ne>
    - <mühre öyle bir asılmak ki sayfanın yamulması> al
    - allah razı olsun abi, çok sağolun. çok özlemişim memleketimi.
    - efendim?
    - iyi çalışmalar abi.

  • uçakta zaten hostesler 700-800 km hızla koştukları için birisinin kafasına konması yeterlidir. boşa yorulmasın.