hesabın var mı? giriş yap

  • lan hepimizin annesi patates yemeği yapmıyor mu, hepimizin babası sabun azalınca içine azıcık su koymuyor mu? ne kadar bohem ne kadar ıssız adam olabilirsiniz ki?

  • kahrolasıca lanet olası pislik bir durumdur. ve kafanızdan atamazsınız. kafanızın içinde hayali bir dünya kurup sonrasında hayatınızın her dakikasını hayali dünyanızı detaylandırarak veya bir olay örgüsünü devam ettirerek geçiriyorsunuz. dönemin en önemli finalinin ortasında kendinizi hayali dünyanızı düşünürken bulabiliyorsunuz.

    aslında sürekli bir kitap veya wikipedia sayfası okumak gibi, ancak yazan kişi sizsiniz, kafanızdan yazıyorsunuz. yeri geliyor o kadar aklınız takılıyor ki kafanızda düşündüklerinizden uyuyamıyor, kesinlikle yapmanız gereken ve dikkatinizi gerektiren işleri batırabiliyorsunuz. kafanızda kurduğunuz şeyler birkaç günde bir değişebildiği gibi yıllarca aynı şeyin üstüne ekleme yoluyla yaratabileceğiniz devasa bir uyduruktan bilgi yığını bile olabilir. bazen insanı beynimin gigabytelarını boşa harcıyorum diye düşündürebilen, yeri geldiğinde kişilik bozukluğu ile kafanızda alternatif bir dünya yaratmanıza, bir the wall sendromu misali gerçek dünya ile aranıza bir duvar çekmenize bile yol açabilecek sıkıntılı saçma bir durum özetle. çocukluktan bir başlıyor, sonra da bir daha asla geçmiyor sanırım. yaşamadan bilemezsiniz, anlayamazsınız diyebileceğim türden bir rahatsızlık, ve bence kesinlikle bir hastalık.

    yeri geliyor 2 gün sevdicekle antik romada yaşasaydık nasıl olurdu üzerine kurulurken yeri geliyor aylarca dünyanın x bir ülkesinde y bir mesleği yapsaydınız nasıl bir hayatınız olurdu düşüncelerine kapılabiliyorsunuz. ne düşündüğünüz birbirinden alakalı/alakasız gelişebiliyor. üstte yazdığım ikisi örneklemek için az bile kalır. hayalgücünüz derya deniz, sizde dalgalarda çırpınan rüzgar nereye iterse (aklınıza ne gelirse) oraya giden bir insancıksınız, ve ne hayal edeceğinizin bile kontrolünü sağlayamadığınız uç durumlarda insanı delirtiyor.

    en azından böyle bir durumun var olduğunu bilmek, bunu yaşayan tek kişi olmadığınızı bilmek iyi bir duygu. böyle bir durumumun olduğunun farkına vardıktan sonra ismini öğrenmem yıllar sürdü, sonunda adını koyunca rahatlıyor insan. kime bahsetsen "abi hayalgücü böyle patlıyor, kontrolsüzce, ne hayal ettiğim belli değil" falan diye, manyak muamelesi görüyorsun, veya ciddiye almıyor genelde insanlar. çünkü açıklanabilecek bir tarafı yok aslında, sürekli hayal kuruyorum dediğinizde anlamıyor insanlar.

    bu duruma sahip olmanın tek bir iyi yanı var ki, pek sıkılmıyor insan. ne uzun yolculuklar ne de sıkıcı trafik, sıra beklemek gibi eylemleri kafanızda oynadığınız tiyatrolar ile çok da sıkılmadan geçirebiliyorsunuz. benim gibi zihin körü* hastasıysanız ancak felaket can sıkıcı oluyor durum. kafanızda görsel olarak imaj canlandırabiliyorsanız hayalgücünüzle her an film izliyor gibi olabilirsiniz sanırım, benim durumumda ancak kitap okumak kadar oluyor.

  • başlık : steve jobs ile nejat işler in bi alakası var mı
    entry: yoksa sadece soyisim benzerliği mi?

  • 1942 rize cayeli dogumlu olan 1983 yilinda yurtdisina kacan silah ve uyusturucu madde kacakcisi. isledigi öne sürülen suclardan sadece biri bile nasil biri oldugunu gösteriyor. türkiye'ye 5414 tabanca, 4 milyon 380 bin mermi sokmasi ve buna karsilik 2 ton esrar ve 500 kilo eroini türkiye disina cikarmasi sucu ile suclanmistir.

    12 eylül'den önce ise balgat ve bahcelievler katliamlari ile ülkücülerle iliskilendirilmistir.

  • liverpool-chelsea maçı ve bahisseverlerin çoğu yatar:

    "liverpool benim 400 gitti senin sampiyonluk gitti.ben bir hafta da kazanarim kaybettigimi senin bir sezon daha beklemen lazim.simdi soyle kim kaybetti"

  • beğenirsin beğenmezsin, seversin sevmezsin. adam 15 senedir televizyonda, sinemada bilmem nerde iş yapıp çalışıp kazanmış bir ev almış. parası da var. bakmış ki yetkililerden yeterli hayır yok, basmış parayı, kendi ekibini kurmuş ve evini korumaya çalışıyor. ne var bunda onu anlamadım.

    hayır nedir yani, korumasın mı? yanmasını mı beklesin? senin orda bir evin olsa elinden gelen maksimum ne ise yapmayacak mısın? yangının yanında araban olsa çekmeyecek misin mesela? madem her yer yanıyor bizimki de yansın arada ne olacak mı diyeceksin?

    bunun paraya tapmakla falan ne ilgisi var. herkes gücü yettiğince canını da malını da korumaya çalışır. kiminin gücü eş dost çağırmaya yeter, kimi parayı basar 50 kişilik ekip kurar. bu kadar basit.

    şahan'ın sana bana borcu mu var, kamuya dair bir yöneticilik görevi mi var da kızıyorsunuz adama. bu adamlara kızacağınıza, illegal yoldan, başkalarının sırtına basıp ezerek haksız kazanç sağlayan ve sefasını süren insanlara kızın.

  • işyerinden bir arkadaşımla otobüsteyiz. ben cam kenarındayım, dalmışım, müzik dinliyorum.

    - ne dinliyorsun?
    - (kulaklığı çıkar) ney?
    - ne dinliyorsun?
    - müzik dinliyorum.
    - kim?
    - teoman.
    - hee tamam, devam et sen.
    - tamam.

    bir süre sonra:

    - teoman'ın bi şarkısı vardı ya hani?
    - (kulaklıkları çıkar) efendim?
    - teoman'ın diyorum bi şarkısı vardı.
    - evet?
    - geçen gün dilime dolandı, bi hafta aynı şarkıyı söyledim durdum.
    - öyle mi? hangisiydi?
    - şeydi. ıı... şey. çıkaramadım şimdi.
    - hmm.

    bir süre sonra:

    - rüzgar gülü nasıldı? mırıldansana biraz.
    - rüzgaar gülü rüzgaar gülü... hiç ölümü düşündün mü? bir yaz günü bir yaz günüü...
    - ı ıh cık bu değildi.
    - düet miydi?
    - yok düet değil, teoman tek söylüyor.
    - paramparça mı?
    - nasıldı o? mırıldansana biraz.
    - bir bar taburesi üstündeee babamın öld...
    - ı ıh cık bu değildi.
    - gönülçelen mi?
    - nasıldı o? mırıldansana biraz.
    - gönülçeleeen gönülçeeleeennn...
    - yok bu da değildi ya.
    - neyse koray, hatırlarsın bi ara. zaten böyle şeyler bi anda gelir aklına, düşününce bulamazsın.
    - sağol keyfe yani çok yardımcı oldun!
    - abi sordum o değil bu değil, hatırlamıyorsun ben ne yapayım?
    - bi iki tane daha söyle, bulacam. hissediyorum.
    - (öff pöff) kupa kızı sinek valesi mi?
    - hayır ya! ne alakası var ya?
    - e olm teoman şarkısı işte... meşhur.
    - nasıldı o? mırıldansana biraz?
    - baksana, sen teoman'ı tanıdığına emin misin?
    - eminim tabii.
    - hee. aklıma başka şarkı gelmiyor. gelince söylerim.

    bi süre sonra...

    - ben bulamadım. sen buldun mu?
    - neyi?
    - aklıma takılan şarkıyı?
    - koray şarkı senin aklına takılıyor, zihni ben kurcalıyorum. bence bi sonuç alamayız bundan.
    - off ya... neydi o şarkı?

    yol bitmeye yakın:

    - buldum. iki yabancı! birlikte ama yaaalnız ikiiii yabancııııyız.
    - (ulan) hani düet değildi?
    - düet mi de bu?

    ...

    teoman müziği boşuna bırakmadı, arkadaşlar.