hesabın var mı? giriş yap

  • aslında setüstü minik bir fırın olan, ancak geleneksel fırından farklı olarak sıcak havanın cihaz içinde kuvvetli ve eşit şekilde dağıtılması sayesinde yağsız ya da çok az yağla yemek pişirmeye yarayan alet. kısaca sıcak hava fritözü de diyebiliriz.

    sadece patates kızartması ve atıştırmalıklar değil, tavuk, balık, et, kek, kumpir, kestane, ekmek gibi birçok şeyi pişirebiliyorsunuz.

    yiyeceklerinizi fritöz benzeri bir hazneye yerleştiriyorsunuz. sıcak hava sirkülasyonu sayesinde yiyecekler kızarmaya çok benzer şekilde hazırlanıyor. farkı ise geleneksel fritözler gibi litrelerce yağ gerektirmemesi.

    3 aydır baya baya her gün en az 1 kere kullanıyorum. tek dikkat edilmesi gereken şey elektrik kullanımı. özellikle büyük modeller baya enerji harcıyor. fakat fırına göre daha kısa sürede pişirdiği için yine daha avantajlı. gereğinden fazla büyük model almadığınız sürece.

    lisansı ve en iyi teknoloji philips'e ait olsa da piyasada birçok farklı markanın airfryer'ını bulmak mümkün.

    sanırım son günlerde türkiye'de ayçiçek yağına gelen zamlarla birlikte airfryer'lara ilgi de bir hayli arttı.

    almayı düşünenler için bir rehber video hazırladım. philips airfryer essential xl modelini ise şu videoda inceledim. sağlık açısından gerçekten yararlı olup olmadığını şurada anlattım. ucuz airfryer'lar ile pahalı airfryer'lar arasındaki farkları şurada, temizlik yöntemlerini ise şurada anlattım. zira uzun süre temizlemeden kullanırsanız sonra temizlemesi bir hayli zor oluyor. özellikle rezistansın olduğu kısmı.

  • hala adamın dna testi yaptırıp çocuk esirgeme kurumuna verdiğine kızanlar var. adam o şüpheyle nasıl yaşasaydı, o çocukların suçu ne? en iyisini yapmış. öğrendikten sonra onlarla yaşasa kesin adam da bi pislik yapardı o çocuklara.

    annesi ve babası bırakıp kaçsın, siz evde kalan adama kızın çocuklara sahip çıkmadı diye. hasta mısınız nesiniz ya..

  • çocukları avusturya’da kreşe giden biri olarak söyleyim. mükemmel bir tabaktır. burada çocuklara içeceği bildiğin demir ayran tasıyla veriyorlar. bu kahvaltı bizimkilerin kahvaltısının yanında beştepeli reyiz kahvaltısı gibi kalır.

    biri de demiş çocuklar o tası başkasının kafasına vurursa tehlikeli olabilir. e amk bir zahmet çocuğunuza birinin kafasına demir tasla vurulmayacağını öğretin lan.

  • yillar once eskisehir'de okurken, bir yandan da anadolu universitesi'nde iibf'de lab gorevlisi olarak calisiyordum. oturdugum ev visnelik'teydi. bu evin, ev sahibi de odunpazari'nda bir emlakci. hayatimda cok emlakci ile tanistim, iyisine denk geldigim pek soylenemez ama bu herif kotulerin arasinda bir numaraydi. paragoz olmasinin yanisira terbiyesizdi de.

    bir gun, kira vakti geldiginde beni arayip kampuste isi oldugunu, o yuzden o ay bana ugrayip kirayi elden alacagini soyledi. tamam, iyi dedim. saat geldiginde bu yanima geldi konusuyoruz filan, o sirada disardan guvenlik gorevlisi geldi bu herifin plakasini soyleyip "bu aracin sahibi burada mi?" dedi, bu da "benim" diye disari cikti. birazdan soylenerek geri geldi ve soyledigi sey su oldu:

    "neymis, dekanin yerine birakmisiz. ne olacak ? kac para kazaniyo lan bu dekan? benim kadar kazaniyor mu?"

    yani; adamin kafasinda insanlarin degeri kazandigi paraya gore siralanmis durumda. kendisinden az kazanan herkes son derece degersizken, kendisinden daha cok kazanan birinin kopegi olabilir.

    bu hikayenin i. melih gokcek ile dogrudan hic ilgisi yok. dolayli ilgisi ise, turkiye'nin bu tiynetteki adamlari dislamak yerine, onemli mevkilere getiren bir yapiya sahip olmasi. bu sayede bu adamlar, bu tiynetle milletin tepesine binip, kanunsuz, hukuksuz sekilde yagma yapabiliyor. ve yine, israrla, yillardir bu yagmaya devam etmelerine ragmen el ustunde tutulabiliyorlar. tam da bu yuzden, bu secmenler layik olduklari sekilde yonetiliyor, somuruluyorlar. olan da arada yanan yaslara oluyor.

    i. melih gokcek'in odtu arazisinden agaclari kesip, sonra da uzerine "parasi neyse veririz" diye siritarak "al bu da basimizin gozumuzun sadakasi olsun" diyerek, kendisine ait olmayan halkin parasini kafasina gore odtu'ye diyet olarak gonderebilmesini saglayan da tam olarak bu rahatlik.

    kahrolsun bagzi seyler.

  • 3 gunde bir degistirenleri gorerek sok gecirdigim durum. ben her gece 3'e alarm kurup, uyanip degistiyorum ki uykumun ikinci yarisi daha fresh geciyor.

    t: yine yalanciyi zkmedikleri, onsevisme ile biraktiklari, gercek hayatta domuz gibi yasayan yazarlarin, 3gunde carsaf degistirdiklerini iddia ederek kiz dusurmeye calistiklar baska bir deneme. belki de ben kotu niyetliyim. bu yazarlar, hotellerde housekeeping olarak da calisiyor olabilirler.

  • mc donalds'a

    uzun suredir sizden siparis vermiyorum cunku her seferinde hem yanlis, hem gec gonderiyorsunuz. lutfen sicak, dogru ve zamaninda gonderek tekrar guvenimi kazanin.

    sonuç: siparis 75 dakikada soğuk geldi.

  • ev arkadaşımın uyguladığını henüz öğrendiğim dahiyane fikir. anahtarlığın üzerine isim ve adres yazmış. dün gece de anahtarını kaybetmiş. bulanın getireceğine inancı tam. bekliyoruz bakalım kim ne zaman gelecek.

    not: hayır ev arkadaşımın adı polyana değil.

  • tamam bu silah bu savaşta kullanılan belki de en etkili silah olabilir, fakat anlamsızca çok ön plana çıkarılıyor, hakkında marşlar yazılıp söyleniyor. umarım bunun altından başka bir şey çıkmaz .

  • adanın tunaya "sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim..." diye başlayarak söyledikleri aklımda yer eden, kitapla birlikte hatırlanacaklardan...

    --- spoiler ---

    sen hiç kimsenin olamayacağı kadar çok şeyimsin benim... yüreğimde sana ayrılan yer herkesinkinden büyük. yalnızca bir arkadaş, bir kan kardeş, bir sırdaş, bir çok yakın dost değil, bir büyük sevgisin sen... yanında sonsuz şımarabileceğim ve hala kaybetmekten kormayacağım tek kişi... yani biraz annem, biraz babam, hatta hiç görmediğim dedem, belki hiç doğmayacak oğlum... sonra daimi hayranım ve tabi dokunulmamış sevgilim... sen benim masumiyetimsin tuna... benim en yakınımsın! aslında belki öbür yarımsın? bütün bunlar ne demek anlıyor musun? hı?

    --- spoiler ---

    yıllar sonra gelen edit: eksik kalmasın istedim.

  • iq seviyesi oda derecesi ile yarışacak düzeyde mühendistir.

    aynen kanka, almanya'da mercedes gibi bir dünya devinin ar-ge çalışanı mühendistin; tasarımı italyan, motoru alman, bilmem hangi parçası çin olan yerli ve milli otomobil için geri döndün.

    biz de geri zekalıyız yedik bunu.

    edit : aktroll saldırısına ugramamak icin nickini gizli tutmamı isteyen bir arkadaşın mesajini buraya copy paste yapıyorum.

    --- spoiler ---

    bu arkadaşın xing denilen portaldaki profiline baktım. tuhaf bir kaç bilgi var. hala mercedeste çalışıyor gözüküyor. belki aktualize etmemiş olabilir.
    mercedesteki rolü bölüm müdürü asistanı ki powerpoint ve excel sunumu hazırlama dışında pek teknik derinliği olmayan bir bölüm. tüm mercedes tecrübesi 3-4 yıl olan biri. fatih ve yusuf ile kurduğu firma niocycle togg dan ihale almış.

    bateri teknolojisi çok geniş laboratuvar ve donanım gerektirir. yeni mezun 3 mühendisi katbekat aşar bu iş. togg için umutluydum ama işleri böyle çocuklar yürütüyorsa bu araba yürümez yürüse de yolda kalır.

    en ilginç olan şey de stuttgart bölgesinde bir diyanet camisinin gençlik kolları başkanı ki burdan nasıl bir bağlantısı olduğu anlaşılmakta.
    --- spoiler ---