hesabın var mı? giriş yap

  • kızımın sabah saat 7:00'de gözlerini dünyaya gözlerini açtığı gündür. tarihe not düşelim.

  • türkiye'deki memur zihniyetinden, araştırma yapmayan ve zar zor doktora öğrencisi alan akademisyenlerden, yabancı dil bilmeden yurt dışına seminer diye gidip sadece şehri gezip geri dönenlerden, diğer ülkeler 2070'lerin enerji planlarını yaparken bizim anca akşam yemeğinde ne yiyeceğiz onu düşünmemizden, mısır'dan japonya'ya bir sürü ülke milyar dolarlık projelerden hibeleri kapışırken bizim bir temsilci bile yollamamamızdan, o kadar yazmasına rağmen cevap vermeyen bürokratlardan, bakanlardan, üniversitelerden, enerjide rusya'ya bağımlı olmamızdan, finlandiya 2030'a kadar rusya'dan bağımsız enerji planını yaparken bizim yan gelip yatmamızdan, sürekli büyüyen cari açıktan, cahillikten, bilgisizlikten, plansızlıktan, tembellikten, ilgisizlikten ve vizyonsuzluktan iyi dem vurmuş, iyi de yapmış.

  • daire kelimesi arapça devr "dönmek" kökünden gelir. belli bir işin etrafında dönen, merkezinde o işin olduğu bir iş hakkında konuşurken "o işe dair" kelimesini kullanırız ki bu da “ilgili, ait” anlamında kelimenin bir başka kullanılışına işaret eder ve aynı kökten gelir. "bu işe dair bazı fikirlerim var” dediğimizde bu işle “ilgili”, bu işe ait düşüncelerim var demek isteriz. tıpkı "bu iş çerçevesinde bazı fikirlerim var” cümlesinde olduğu gibi.

    buradan hareketle saraylarda, büyük konaklarda da belirli bir işe ait, o işle ilgili o işe ayrılmış bölümlere de daire denmesinin nedeninin de bu olduğunu düşünüyorum. örneğin selamlık dairesi (selamlığa dair, ilişkin bölüm) ve haremlik dairesi (haremliğe ilişkin bölüm), mukaddes emanetler dairesi (emanetlere ilişkin bölüm).

    aynı şekilde büyük evlerin ve konakların belli bir işle “ilgili” bölümlerine de daire adı verilir. kalorifer dairesi, kazan dairesi gibi. bunun gibi devlet işlerinin belli bir işle ilgili, o işe ayrılmış yerlerine de bu kapsamda “daire” denilmiş. gümrük dairesi, vergi dairesi gibi. dolayısıyla bu şekilde kullanımlarından daire kelimesinin zamanla anlam açısından “bölüm” kelimesine evrildiğini düşünüyorum. “dağılmak” kelimesinin “etrafa dağıldık” cümlesinde olduğu gibi yayılmak anlamında kullanılması buna örnek olarak verilebilir.

    buradan yola çıkarak bölüm haline evrilmiş olan “daire” kelimesinin bir apartmanın “bölümleri” şeklinde kullanılmaya başlandığı kanaatine ulaştım.

  • bugün bimden aldığım şeyler 99.50 tl tuttu.

    neler mi aldım?
    - bir adet binvezir kaşar peyniri 500g
    - bir adet dost beyaz peynir 1000g
    - 16'lı tuvalet kağıdı (blume)
    - milka çikolata (büyük)
    - 4 ekmek

    bim böyleyse gerisini siz düşünün.

  • ergen yutubırlığının gittiği iğrenç noktayı gösteriyor. bu adam toplumun bir rengi, bir deseniydi. gidenler, kuyruk olanlar neyle karşılaşacaklarını bilerek gidiyorlardı. ezkaza geçerken görüp duran 3-5 kişi haricinde kimse zorla getirilmedi oraya.

    böyle böyle toplumun farklı renklerini solduralım, seslerini susturalım, küstürelim. herkes aynı bokun laciverdi olsun.

    ben 2004 yılında gittiğimi hatırlıyorum.
    hatta fotoğraflarımız var arkadaşlarla. o zamanlar da böyleydi. üniversite öğrencisiyiz deyince "medreseliler gelin, bu size yetmez" deyip biraz daha çiğköfte koyduğunu hatırlıyorum. daha öncesi de var. youtube 2005 de kurulmuş. şimdi bu adamı youtube ünlüsü olmak için böyle davranmakla suçlayan gerizekalılar var. ne desen boş bu derece salaklığa.