hesabın var mı? giriş yap

  • beatnik kelimesini icat eden, hippie kelimesini meşhur eden san francisco'lu efsanevi gazeteci. herbert eugene caen 1997 yılında öldüğünde, beatnik'lerin hippie'lerin çocuklarınca, ghirardelli square'den itibaren bütün san francisco semasını şehrayine çeviren havai fişekler altında son yolculuğuna çıkarılmış.

    ekşi sözlük'ün tasarrufçu iki noktalı yazım kültürüne çok uymasa da kendisi, köşe yazılarında sıkça kullandığı 3 nokta ile meşhur olmuş ve bu sebeple san francisco'da adının verildiği sokağın adı da "herb caen way..." şeklinde üç noktalıdır.
    her makalesinde birçok cümleyi üç noktanın söylediğine havale eden bu gazetecilik stili yine kendi ürettiği "three dot journalism" diye anılır olmuş meslektaşları arasında.

    san francisco'nun çok kültürlü ve egzotik yönlerini övmek için bu şehre "baghdad by the bay" adını veren de herb amcamızdır. george w bush'un bir zamanlar egzotik ve çok kültürlü olana referans olan bağdat'ı, en az kendisi kadar ucuz bir diktatörü devirecem diye yerle bir edişini görecek kadar yaşamadı ama hissetmiş gibi de lafını yıllar önceden ortaya koymuş:

    "the trouble with born-again christians is that they are an even bigger pain the second time around"

  • - bence yiyemez annesi
    - evet, bence de
    - ahahah ya bu kim önündeki tabağı bitirmek kim?
    - doğru dedin, yarısını yese bile şaşırırım
    - yarısı mı? 3 kaşıktan fazlasını yesin ne istersen veririm
    - yok canım 3 kaşık yer heralde
    - mümkün değil…

    arkadaş şu ters psikolojiyi bulundan, çocuklar üzerindeki kullanımını keşfedenden allah razı olsun. çocuk kadar (4-9 yaş arası) ters psikolojiye teşne başka bir varlık yok. her defasında insan bu tuzağa düşer mi? ulan bunlar beni kandırıyor galiba demez mi? ama aklı o kadar işte, ne zaman ters psikoloji uygulasan, gözüne gözüne soksan dahi yiyor.

    ne yemekler yenildi, ne ödevler yapıldı, ne uslu duruldu arkadaş. yıllardır, her gün, her saat veriyoruz ters psikolojiyi bana mısın demiyor. bir kere de demiyor ki sabi, ulan kandırıyor bunlar beni, sürekli yutuyor zokayı. biz de ebeveynliği yapmış olmanın iç huzuruyla dolup taşıyoruz yemin ederim. odasını toplayamaz diyorsun sana inat pırıl pırıl ediyor, erken yatmaz mümkün değil diyorsun koşa koşa yatıyor, marul yemez diyorsun soydurup kökünü yiyor. ters psikoloji mi çok süper, bizim oğlan mı çok salak valla hala çözemedim ama ters psikolojiyi biliyor olmak ve bunun çocuk üzerindeki kullanımını keşfetmek enfes bir şey.

    - ne? bizimki misafirlikte uslu mu duracak? güldürme beni
    - öyle deme babası isterse durur
    - ölürüm de inanmam, evi birbirine katacak bence
    - hayır benim oğlum yapmam derse yapmaz
    - görürüz bakalım…

    çocuk 3 saat kral gibi durdu ya arkadaş. ulan ters psikoloji taşağını yiyim ben senin.

  • üyesi olmayanların okuduğunu anlama problemi olduğunu gösteren dernektir. yahu adam “robot süpürge aldığına pişman olanlar” demiş ama gelen giden ne kadar “memnun olduğundan!” bahsetmiş. arkadaşlar tamam hepinizin robot süpürgesi çok iyi kabul ama bırakın da memnun olmayanlar gerekçelerini açıklasın. anlatsınlar da neden memnun olmadıklarını bilelim değil mi ama?

    öğretmen: çocuklar kalemi olmayan var mı?
    öğrenci: benim var öğretmenim!

  • bir golf klübunun soyunma odasında bir sürü adam
    giyiniyormuş.ortada duran bir cep telefonu çalmış,
    yakınındaki bir adam hands-free konum düğmesine
    basmış ve giyinirken konuşmaya başlamış.
    adam: alo
    kadın: merhaba şekerim, kulüpte misin?
    adam: evet.
    kadın: ay ben burda süper bir deri ceket gördüm.
    1000 dolarcık. alabilir miyim?
    adam: oluur, madem çok sevdin, al tabii.
    kadın: aslında buradan önce de galeriye uğradım.
    2015 modelleri gelmiş, tam istediğim renkte birini
    buldum.
    adam: ne kadar?
    kadın: 250 000 dolarcık.
    adam: o parayı vereceksem bütün aksesuarlarını
    isterim ama...
    kadın: yaşasınnn! bir şey daha var, geçen sene
    beğendiğimiz ev yine satılık ve 550 000 dolar
    istiyorlar.
    adam: tamam, ama 520 000 dolardan fazla verme sakın.
    kadın: oldu şekerim. sonra görüşürüz. seni
    seviyorum.
    adam: ben de seni...görüşürüz.
    adam telefonu kapatıp afallamış şekilde onu seyreden
    topluluğa döner ve sorar:
    "bu telefon kimin, bilen var mı?

  • evdeki kadın ve çocukların mutlu ve korkusuz olması. her an kavga çıkacak huzursuzluğunu yaşayan bilir. huzurlu ev birçoğumuz için lükstür.

    ekleme: gelen mesajlardan anladım ki, bundan muzdarip çok arkadaşımız varmış maalesef. ben doğduğum ailede böyle şeyler olduysa da kurduğum ailede çok mutlu ve huzurluyum artık.