hesabın var mı? giriş yap

  • annemin birden bire yaslandigi yaz.
    uc kardesiz. annem gundelige gidiyor. babam kumarbaz. evden annemin pazara gidip en ucuzundan haftalik sebze ve para kalirsa da biraz meyve alalim diye biraktigi parayi bile alip kumara yatiriyor. evin kuytu koselerinde sabahlari annem, ogleden sonra babam; biri surekli bir sey sakliyor, digeri surekli onu bulup, kumara yatiriyor. sonra annem, paralari karsi komsu melahat teyzelere birakmaya basliyor.
    o arada, annem surekli bizimle pazarlik halinde: ''okuyacaksiniz, meslek sahibi olacaksiniz. bizim gibi olmayacak hayatiniz.''
    ''tamam anne'' diyoruz. tamam anne. yeter anne. yeter baba. yeter baba! bunu en cok kucuk abim soyluyor. ben pek sesimi cikaramiyorum. korkuyorum.

    buyuk abim o yaz askeri okulu kazaniyor. yazili sinavdan sonraki diger sinavlara girsin diye annemle babam, bizi birakip bursa'ya gidiyorlar. spor ayakkabisi olmadigi icin yalin ayak kosarak kazaniyor kosu sinavini. babam gururlu: "ciplak ayakla bile gecti butun cocuklari." sonra diger sinavlari da kazaniyor ama annem fikrini degistiyor. ''askeri okula gonderemem daha cok kucuk'' diyor komsulara. ama lıseye yazdirmak icin ceket lazim. okul ceketi cok pahali. para yok. hic mi yok? hic yok. sonra kapi kapi dolasiyor tum akrabalari: cocugunuza kucuk gelen lıse ceketi var mi? kimsede yok. hic mi yok? hic yok.

    ''daha ceketi bulamiyorsun, nasil okutacaksin ki'' deyip vazgeciyor. ve abim bursa'ya bir daha goturuluyor. donus yolunda annem yaslaniyor. 3.5 saatte genc bir kadindan yasli bir kadina donusuyor. geri dondugunde cok sasiriyorum. ama soramam. kizabilir.
    kayit icin bir kontrat imzalamamiz gerekiyormus. eger olur da abim okulda duramaz, mezun olmadan once ayrilmak isterse taahhütnamede belirtilen miktarda parayi odemek zorundaymisiz. iki de kefil istiyorlar. kefillerden biri annemin yegeni: imam. digerini bulamiyoruz. sonra bir komsumuz ''ben imzalarim'' diyor. onlar da fakir ama ''imzalarim ben'' diyen ali abi itfaiyeci. memur oldugu icin imzasi gecerli. sonra ali abi cok genc yasta kalp krizinden oldu. ailece hala dua ederiz ona. sonra...sonra daha baska bir suru hikaye.

    o yazin sonunda abimi gormeye gidiyoruz. cok guzel bir bahcedeyiz. heyecanla bekliyoruz. kapilar acilacak. ogrenciler bahceye cikacak. ve iste aciliyor tum kapilar: birbirinin ayni yuzlerce cocuk. hangisi abim anlayamiyorum. hepsi ayni kiyafet icinde. saclari ayni sekilde kesilmis. sonra kalabik arasindan yavas yavas yaklasiyor abim. onu gorunce neden bilmiyorum agliyorum. abim degil sanki. pazardan alinma ayakkabilarimdan birinin numarasi kucukmus: o gun ilk kez giydigimden daha once anlamamistik. ayagimi acitan ayakkabiyi cikariyorum. beyaz corabimda kan.

  • telefonda veda etme kısmını çözememiş babalar yüzünden telefonun ne zaman kapanacağının belli olmadığı konuşmalardır. örneğin;
    -iyi misin oğlum bişey lazım mı bi ihtiyacın var mı?
    --iyiyim baba yok saolasın, sen nasılsın?
    -tamam.
    --ne var yok ne yok baba iş güç nasıl?
    -...
    --baba?
    -dıt dıt dıt.

  • bu dizi o kadar gerçek ki bir değil 10 kez izliyorum bölümleri. kaliteli senaristlerin-yapımcıların ölümü, işten çekilmesi, alttan gelen neslin beceriksizliği, siyasi baskılar, reyting kaygısı, parıltılı yaşam-güzel kız-yakışıklı oğlanın bir dizi için yeter kriter olması, kalitesiz izleyici derken bir zamanların efsane dizilerinden gün be gün gerileyip tamamen hayattan gerçeklikten kopuk dizilere mahkum olduğumuz bugünlerde çölün ortasında bir vaha gibi bu dizi. 80 lerin (bkz: bizimkiler) 90 ların (bkz: kaygısızlar)(bkz: süper baba) 2000 lerin (bkz: kurtlar vadisi) (bkz: asmalı konak)(bkz: hatırla sevgili)(bkz: ezel)2010 ların (bkz: behzat ç) leri ne kadar gerçekse (bkz: gibi) de 2020 ler için tamamen ve tüm eski dizileri de çok fazla bir şekilde aşacak düzeyde gerçek tek dizi. hem de bu gerçekliği absürt birbirine bağlanması neredeyse (bkz: sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar) a yazılabilecek kadar ihtimal dışı bir olay örgüsü içerisinde veriyor.

    --- spoiler ---

    mesela bence en efsane bölümlerden olan 3×2 keskin nişancı bölümünde: emlakçı ile kiralık ev bakan dizi kahramanları leş bir kiralık evde keskin nişancı ile karşılaşıyorlar, keskin nişancıya gazoz ikram ederken ilgili nişancı gazozu yakalayamadığı gibi korumakla mükellef olduğu fiji ticaret bakanının vurularak ölmesine neden oluyor, katil mahallenin delisi çıkıyor ama bunu polis istihbarat vs. değil yılmaz buluyor, mahallenin delisi aynı zamanda mahallenin en zengini ve lideri hamisi konumunda, mahalleli konunun örtbas edilmesini ve katilin korunmasını istiyor, fiji'de benzer bir talepte bulunuyor ve cinayet faili meçhul olarak kapatılıyor, fiji kahramanlarımıza maddi manevi ufak hediyeler yolluyor ve baş kahraman bu olaydan zararlı çıkabilecek tek kişi olan keskin nişancıya idari bir cezayı meslekten men edilmesini sus payı olarak engelliyor. böyle olay örgüsü bahsettiğim başlıkta yok. bundan daha doğaüstü daha hayal ürünü bir senaryo olabilir mi? bence olamaz olsa da yine (bkz: gibi) de olur ama bu absürtlükte ki her şey tamamen gerçek. gelelim gerçeklere:

    * ahırdan bozma evlerin kiralık diye itelenmeye çalışılması
    * adı yeri bile bilinmeyen gariban ülkelerle ticari ilişki kurma çabası
    * avokado'nun ilk denemede kimse tarafından doğru bir şekilde yenememiş olması
    * gelen madalyalardan birinin 2 kişi arasında paylaşılamaması ama bu 2 kişinin diğer madalyayı asıl hakedenden (bkz: yılmaz) verse dahi almaması
    * fiji'nin sadece 100 dolar ödül parası verebilmesi
    * bugüne kadar bize fiji'nin bakmamış olması
    * kargo paketi bandının anahtar ile açılması
    * madalya kutusunun çerezlik olarak kullanılması teklifi
    * kim ne taşıdı kavgası
    * nahoş olayda bir suçlu (emlakçı sait) bulunup cezalandırma kararı
    * 2 kişi tartışırken ve çok uzamışken araya giren 3. ye 2 kişinin bir anda kendi kavgalarını bırakıp bir olup dalmaları
    * iyi bakılmış deli ve horlanan itilen kakılan akıllılar
    * delinin zengin ve yönetici olması ama mahalleli tebasının da ondan nemalanması
    * önemli bir cinayet işlemiş dahi olsa mahalleli nin deliyi yedirmemesi bu durumun akan muslukları kapattırmamaya benzetilmesi
    * delinin zengin olmadan önce aynı mahalleli tarafından itilip kakılması
    * gece açlığı için dolapta fasulye aranması ama onun çoktan obur ev arkadaşı tarafından ayakta yenilmiş olması
    * sıradan çulsuz ev kiralayacak durumda olmayan adamın fiji ile ticari ilişkilerimiz için çok üzülmesi kendine dert etmesi
    * ölmüşün ardından güzel konuşulması
    * bir şey yapmaya çalışan adamın önünü sürekli paranoya ile kesen arkadaş vs. vs. vs.

    hepsi gerçek hayatta herkesin bir veya daha sık yaptığı yaşadığı şeyler ve birazı da gönderme tabii.
    --- spoiler ---

    edit: gunesle oynayan cocuk un uyarısı ile spoiler ibaresi eklenmiştir. gerçi bir çok entride spoiler yok ama olsun biz yabancı dizilere gösterdiğimiz ihtimamı türk dizilerine de gösterelim.

  • 3 arkadaş izliyoruz.
    soru:karasineklerin ortalama ömrü ne kadardır?
    a)1-2 gün
    b)4-5 gün
    c)9-10 gün
    d)45-50 gün

    yarışmacı son derece ciddi ve sesli bir şekilde düşünmektedir.

    y:hımm... 45-50 gün olamaz bence, evet olamaz
    k.ı:neden ?
    y:o zamana kadar mutlaka biri sineği öldürür...

    zaiyat:2 ölü 1 yaralı.

  • her şeyi sittir edin, adam çıksa, ''babalar ben bir gece telegol seyrettim ve alman milli takımını seçtim'' dese kim ne diyebilir bu çocuğa??

  • dinamiklerini bir türlü çözemediğim, nasıl bir arada kalmayı başardıklarına anlam veremediğim poligomik kolonilerdir bunlar. bir sene misal herkesin mutlu mesut bir ilişkisi vardır... 6 ay geçer, bir bakarsınız sanki barn dance yaparmış gibi herkes partner değiştirmiş, ilişkisel bir reset atılmış tüm komüne:

    erkek1, kız1 ile, erkek2 kız2 ile, erkek3 de kız3 ile çıkıyo olsun misal.

    erkek1: kız1 ile çok mutluyum abi ya, valla süper gidiyo....
    kız2: ...ben bilemiyorum...galiba erkek2 the one değil felan yaaani.
    erkek3: yaaa, ben de kız3 ile geçinemiyorum, senin gibi olsa keşke...
    kız2: ehihihihi

    3 ay sonra.... nice ilişkiler yıkılmış, büyük vaatler çürümüş, vay anasını olmuştur:

    erkek1: yok abi yok, kız1 ile yürümüyo
    erkek2: biz kız3 ile çok feci aşığız ya!
    kız2: ben de erkek3 ile süperim... senin gibi vurdumduymaz değil!
    erkek2: hadi leen.. zaten hemen koşarsın sen başkasına. the one 'mış... matrix mi lan burası?

    2 ay sonrası. kimin eli kimin cebine girmiş, nerden çıkmış, çözemen:

    erkek1: kız1 ile... aman 2 ile... ulan şu an kimle çıkıyorum?!
    erkek3: abi galiba benle çıkıyosun ama emin değilim...
    kız3: yaaaa, hani benleydin??? yok yok.... ben kız2 ile miydim?
    erkek2: ulan keşke isimlerimiz olsa, böyle erkek1 kız2 karışıyo tabi...