ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"dizilerde sigaraya içkiye özendirmek yasak ama baldıza yengeye özendirmek serbest"
flört dönemi angaryaları
-
flört dönemi her türlü angaryaya en açık olduğumuz dönem. evlenme niyeti ve vaadi olmasa da, erkeğin kadına aile babası rolündekini başarısını, kadının erkeğe ev hanımı potansiyeli hakkında ilk intibaı vermeye kastığı stajerlik dönemi gibi bir şey. zaten sözlükte de aratın stajer (stajyer?) asistan angaryaları gibi örnekleri bulacaksınız. özetle bu örnekten de anlaşılacağı üzere en güzel angarya, karşılıksız iş ve emek olduğu kadar, karşılığı verilecek olsa bile mahiyetinin ne olacağı belirsiz bir takım umut ve hayaller sırası ve sayesinde de yaptırılan angaryadır.
hayatımda bu tip flört dönemlerinde en az iki kere ev taşıdım, nereden baksan 200-300 kilometre yol gittim, toplamda 20-30 saat hiç bir alakam olmayan yerlerde bekledim, bir düzine kadar hiç bir şekilde muhatap olmamam gereken adamla 'böyle' (elimle iç içe geçmiş kanca hareketi yapıyorum) oldum. ne oldu sonuç? sıfır.
yani o flörtlerden beklentim, flörtlerin sevgilimleşmesiydi, olmadı. koliyi taşıdığım, yatağı, şilteyi sırtlandığımla kaldım. terli terli 'ne önemi var canım?' derkenki sahte babacanlık ifadelerinden öte yüzüme bir ifade konduramadı bu işler. o kadar kolisini, kaya gibi sofasını, masasını taşıdığım bir kişiden de ne bir hayır duası aldım, ne başka bir şey.
bunu niye yazıyorum? şundan. bir kaç vakit evvel bir kızlan tanıştım. öyle 'maksatlı' tanışma da değil, normal tanıştım. kız sürekli beni arıyor, ne yapıyon, ne ediyon. dedim, 'vay yazış'. sonra bugün öğlen saatlerinde aradı, dedi ki 'otis ev taşınacak.'. yaaa. işte o an böyle bir sevindim anlatamam. iyi ki flörtleşmemişim. flörtleşeydim yine taşıyacaktım koli koli, bali bali, koli baliyi. ya çok yorgunum hastayım, bir yetiştirmem gereken iş var dedim, oturdum bu entry'i yazdım. şimdi buradan bana eşyasını taşıtmış olan diğer iki kıza sesleniyorum: sağa sola eşgalimi mi dağıttınız ulan? otis bıraktı artık o işleri. kendini zor taşıyor. yallah.
yeni başlayanlar için ankara
-
belediyenin önündeki fışkiyeyi kırmayın.
suriyelilerin türklerden üstün bir halk olması
-
savaştan kaçma, köz getirme ve zodiac bot kiralama gibi alanlardaki üstünlüktür. başka da bir hayırları görülmemiştir..
sıra sıra taksilerin önünden bavulla geçmek
-
metro sayesinde yaşadığım büyük haz. mına koduklarım, yağmurlu havada, sıkışık trafikte almazsınız di mi... işte şimdi siz düşünün demektir.
(bkz: mükemmel bir olay)
ağustos 2021 ishal ve kusma salgını
-
ishal için doktora giderseniz salgın var der. bu benim bildiğim kadarıyla 30 yıldır böyle. hep ishal salgını var ama sıça sıça bitiremedik şunu bir türlü.
çalışılan pozisyonlar ve maaşları
-
kurum: sağlık bakanlığı
görev: beyin cerrahisi uzmanı
kıdem: 2/1
mesai saatleri: haftada 45 saat artı ayda 10-11 nöbet, geçen ayın hesabı ile ayda 192 saat, nöbet ertesi izinsiz devam ( yani aralıksız 33 saat )
izin: resmi izinler geçerli ( ama nöbet yoksa, bayram gibi tatillerde mutlaka nöbet olur ), 10 yılı aştığım için yılda 30 gün
maaş: 1900 lira civarı maaş ve ek olarak döner sermaye ile ayda 5000 lira, her şey dahil, döner sermaye yıllık izinlerde kesilir ve emekliliğe bir faydası yoktur
artıları: ?
eksileri: liseden sonra altı yıl üniversite ve 6 yıl uzmanlık sonrası 30 yaşında meslek sahibi olmak. evden çok hastanede kalmak, çocuklarını başkalarının büyütmesi, yorgunluktan arabanı eve kadar uyumadan sürebilmek için dua etmek, tüm bu yorgunluğuna rağmen hata yapma lüksünün olmaması, her türlü enfeksiyonun bulaşabileceği şartlarda riskli meslek sayılmamak, beklentisi yüksek ve zor durumda kişileri görmek, mr yazmadığın ya da istediği ilacı vermediğin ya da hastayı getirmeden kim olduğunu bilmediğin kişilerce getirilen filmlere bakmadığın ya da tuvalete gittiğin ve bir süre poliklinikte bulunamadığın ya da randevusuz gelenler yüzünden randevululara zamanında bakamadığın, vs gibi nedenlerle sürekli şikayet edilmek ve uydurma şikayetler nedeniyle bile savunma vermek, tehdit ve hakaret duymak, dayak yemek, sistemin hatalarının yüklendiği kişiler olmak... daha o kadar çok şey var ki, ben sadece durmak ve unutmak istiyorum.
mesleğimi seviyorum, keşke ideal şartlarda yapabiliyor olsaydım. kişisel tatmin, akademik kariyer, vs isteyen yine seçsin ama arkamızdan küfredildiği kadar kolay değil. bir de benim branşımı seçecek bayan meslektaşlarımın kulağına küpe olsun, bugün ameliyatını yaptığım hasta ile vizitte yeniden yaşadım; ameliyatı sizin yaptığınızı öğrendiklerinde "eline sağlık" yerine "olsun" diyorlar tevekkülle. erkekle bir olamıyorsunuz, eksiksiniz, ikinci kalitesiniz.
edit: new old boy haklıydı. kaç yıl sonunda meslek sahibi olabildiğimi yazmamışım.
edit2: "ayda 30 gün" "yılda" olarak düzeltildi. teşekkürler mayalilithowsky.
edit3: kıdem 1/4. yeni hastanede yıllar önce aldığım toplam parayı alıyorum, maaş 2800 oldu, toplam değişmedi; ama neyse ki nöbet sayısı bire indi. 15 senelik doktorum. borçlar dağ gibi...
edit4: arabayı eve uyumadan sürebilmekle ilgili...
https://www.idealmedicalcare.org/…-home-after-work/
edit5: bugün radyoda teknoloji sektöründe satış temsilcisi olan bir arkadaş maaşına ek olarak 3 ayda bir 21000 tl prim aldığını söyledi. asgari ücretten çalışıp çalışmadığını sordular, asgari ücret değilmiş. hata yaptım ben...
en muhteşem yiyecek içecek kombinasyonu
-
aklıma karnıyarık ve cacık ikilisini getiren başlık. allah belanızı vermesin! el diyarda nereden bulacağım şimdi bunu?
edit: bu entriyi neden 16 defa favladınız şimdi? tekrardan allah belanızı vermesin!
edit2: favori 64 olmuş amk. beni düşürdüğünüz şu hale bakın. en işe yaramaz entrim en üst sıralarda duruyor. yine allah belanızı vermesin!
edit3: size ateşler salmayı düşünüyorum.
edit4: ohaaa ama artık ya!
edit5: ben caydım sizden. ne haliniz varsa görün!
yıllar sonra edit: internetten tarif videolarını izleyerek yaptım. defalarca yaptım. hatta usta oldum diyebilirim artık. ha yoğurt, cacık olayına gelince. iki sokak aşığıda oturan bir türk abladan yoğurt mayası aldım. yoğurdu da kendim yapıyorum cacığı da. oh miss...
2024: yetmedi mi hâlâ?
sıçtık kelimesinin mesleklerdeki terminolojisi
fenerbahçe'nin 7-1 olunca skora gs amblemi koyması
-
ezikbahce'nin baska bir ezikligine tanik oldugumuz eylem.
uzun süre doğruluğuna inanılan ebeveyn yalanları
-
öcünün gelmesidir.
şerefsiz öcü hala gece korkarım.
insanların sanata ihtiyaç duymalarının nedeni
-
tarkovsky "dünya mükemmel bir yer olmadığı için sanat vardır" der. ben de bu görüşe çoğunlukla katılırım.
öte yandan sanatçı diye tabir ettiğimiz insanlar, sıradan insanlarda var olmayan türde bir duygusal derinliğe, hassaslığa ve bu özellikleri yansıtabilme becerilerine sahiplerdir. bir insan istese doktor, mühendis vs olabiliyorken sanatçı olamıyor mesela. sanat, sanki bir zorunluluk, başka bir çıkar yol bulamama hali gibi. sanatı hem üretenler hem de tüketenler için nedeni budur temelde. başka bir çareleri yoktur çünkü.