ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ssg-kanzuk fıkraları
-
birgün sedat'la kanzuk dürümcüde bi'şeyler yiyorlar ve bir yandan da hararetli hararetli sözlüğün ticari itibari ve sansür konusunu tartışıyorlarmış. bir türlü aralarında sorunu çözemedikleri için, ikinci dürüm siparişlerini getiren garsona sormaya karar vermişler.
neyse garson gelmiş. sedat dönmüş ve demiş ki,
- hey garson şimdi sana, bir şirket yüzünden 1.300 yazarı uçuracağımı, 6.400 entryi sansürleyeceğimi, 150 başlığı tamamen sileceğimi ve şu ayranı da yere dökeceğimi söylesem ne dersin?
- iyi de ayranı niye döktün aq :/
cevabını alınca kanzuk'a dönmüş ve demiş ki,
- dostum sana sözlükte sansürün kimsenin sikinde olmayacağını söylemiştim...
ekşi sözlük hamamböceği klonundan başlıklar
-
(bkz: ters dönen sevgilisini bırakıp giden kaba erkek) - lara gofret
trafik kazası yaşamış yazarlardan tavsiyeler
-
1- gaza gelmeyin.
2- herkes ağanız, herkes paşanız olsun. bırakın yapsınlar, bırakın geçsinler.
3- gaza gelmeyin.
4- trafikte hiç kimseye birşey öğretemezsiniz. siz haklı olsanız bile haksız birine had bildirmeye çalışmayın.
5- gaza gelmeyin.
6- karşıdaki araçta insan var diye düşünmeyin. her an araç içinden insansı bir hayvan çıkabilir.
7- gaza gelmeyin.
8- geç de olsa gideceğiniz noktaya sağ salim vardıysanız sizden daha iyi araç kullanan kimse yoktur. şampiyon sizsinizdir. nokta.
haaaaa!.... unutmadan.
gaza gelmeyiiiiiiin.....
g20'de kameraya takılan ilginç herif
-
(bkz: fuat avni)
ilk dövmeye verilen baba tepkisi
-
(bkz: tepki yapmak)
(bkz: türkçe)
edit: bu entry neden bu kadar favori almış diyebilirsiniz, nasıldı net olarak hayırlayamıyorum ama başlık böyle değildi kötü bir türkçe ile yazılmıştı.
yaran fıkralar
-
rus fizikciler yerin 100 metre altinda bakir tel bulduklarini,
bunun ise atalarinin bundan 1000 yil öncesinde telefon sebekelerinin
oldugunu kanitladigini duyurdular.
bu olaydan 1 hafta sonra amerikan gazetelerinde ilginç bir manset.
amerikan bilim adamlari yerin 200 metre altinda 2000 yil öncesine ait
fiber optik hatlar bulduklarini, bunun ise, amerikan toplumunun
ruslardan 1000 yil öncesinde gelismis digital haberlesme sistemleri
oldugunu söylediler.
bir hafta geçmeden türk gazetelerinde yeni bir manset.
türk bilim adamlari yerin 500 metre altina kadar kazdiklarini ve
hiçbirsey bulamadiklarini, bunun ise atalarinin 5000 yil öncesinde
mobil telefon ve kablosuz iletisim sistemlerine sahip olduklari
sonucuna vardilar....
türbanlı bacının kahredici ihanet hikayesi
-
tadilat nedeniyle kapalı olan bacımızın hikayesidir.
edit:imla
gonca vuslateri'den gülse birsel'e fatura tepkisi
-
2014'te bir memur maaşı 2000 lira yoktu. insanlar o paraya 1 ay geçiniyordu. bölüm başına 2450 lira para, aylık 10 bin liraya yakın para ediyor. bugüne uyarlarsak ayda 35-40 bin lira para.
bu da az bir para değil bence..
6 mayıs 2019 istanbul seçimlerinin iptal edilmesi
-
haziranda yine sevineceğiz demektir bu.
boykot moykot yok arkadaş, gidip oyumuzu kullanacağız örgütleyebildiğimiz kadar herkesi örgütleyeceğiz.
yeni tarihimiz 23 haziran deniyor. umutsuzluğa gerek yok her şey çok güzel olacak arkadaşlar.
adama,kişiye, kişilere, gruplara, vakıflara, derneklere, cemaatlere hizmet işi bitecek.
bir arkadaş başka bir başlığa şöyle güzel bir şey yazmış son derece haklı:
"işi gücü bırakıp türkiye'nin her yerinden istanbula gitmek ve sandıklara sonuna kadar sahip çıkmak gerek."
istanbul gönüllülerine katılalım
seçim sonrası editi: yine sevineceğiz demiştim. lol.
ölüm maçı
-
ukrayna’da 1941 sezonu, alman işgali yüzünden yarıda kaldı. ülkenin en ünlü takımı olan dinamo kiev’in oyuncularından bir kısmı cepheye savaşmaya gitti. diğerleri de şehirdeki yer altı partizan güçlerine katıldı. bunlardan yakalananlar darnitsa kampına gönderildi. yakalananların bir kısmı öldürüldü, bir kısmı toplama kamplarına gönderildi, bir kısmı ise kiev’de serbest bırakıldı. işte bu serbest kalanlar, 1942 haziranında fc start’ı kurdular. 11 oyuncunun 8’i dinamo kiev, 3’ü de lokomotiv kiev oyuncusuydu. start, şehirdeki işgal birlikleriyle maçlar yapıyordu. rakipleri genelde romanya, macaristan ve alman güçlerinin çıkardıkları takımlar oluyordu. start bu maçları 9-1, 11-0, 6-0 gibi çok farklı skorlarla kazanıyordu.
6 ağustos’ta start, nazi askerlerinden oluşan flahelf takımıyla yaptığı maçı 5-1 kazandı. nazi askerleri, start’ın bu galibiyetlerinin mihver devletleri güçlerinin moralini bozmasından ve şehirde bir direnişe yol açmasından endişelenip rövanş istediler. maç 3 gün sonra, 9 ağustos’ta oynandı. diğer maçların aksine, maçta çok yoğun nazi askeri tedbirleri alınmıştı. maçı nazi subayları da seyrediyordu ve hakem de bir nazi subayıydı. maçtan önce hakem start’ın soyunma odasına girdi ve seremonide nazi selamı vermelerini emretti. start’ın oyuncularının bu selamı vermemesi nasıl bir maç olacağının habercisiydi.
escape to victory filmini seyredenler bilirler, filmde hakem almanların futbol kurallarına sığmayan aşırı faullü oyununa göz yumuyordu. kafalar yarılıyor, formalar yırtılıyor, almanlar arkadan çift dalıyor, start oyuncuları yerden kalkamıyor, hakem maçı bırakın faul çalmak, tedavi için bile durdurmuyordu. 9 ağustos 1942’de, aynen böyle oldu. fakat devre arasına start 3-1 önde girmeyi başardı.
devre arasında soyunma odasına gelen bir nazi subayı, start oyuncularına şunları söyledi:
“almanlar olarak yeteneklerinizden çok etkilendik. fakat bu maçı kazanmayı düşünmemeniz gerektiğini bilmeniz gerekir. eğer bir galibiyet alırsanız, sonuçlarına katlanmalısınız.”
2.yarı iki takım da 2şer gol attı ve skor 5-3e geldi. maçın bitimine birkaç dakika kala kievli defans oyuncusu klimenko topu aldı, 4 alman oyuncusunu çalımladı, kaleciyi de geçtikten sonra kale çizgisinin önüne kadar geldi. topu kaleye itmek yerine geri döndü ve orta sahaya doğru vurdu. hakem de bu pozisyonla birlikte 90 dakikanın tamamlanmasını beklemeden maçı bitirdi.
kiev’li oyuncular, filmdekiler kadar şanslı değillerdi. ertesi hafta oynayıp 8-0 kazandıkları bir maçtan sonra bütün takım tutuklandı ve babi yar’daki sirets toplama kampına gönderildi. işkenceler ve infazlar çok hızlı başladı. ilk öldürülenlerden biri de klimenko’ydu. o takımdan sadece 3 oyuncu savaş sonrasında sağ kalmayı başardı. start, sonuçlara katlanmıştı.
muhteşem yüzyıl
-
hürrem: "sarayda eğlence istiyorum. hiçbir masraftan kaçınmayın."
napcan hürrem? tiesto'yu mu getirteceksin. ulan 2 yıldır gördük ki en büyük olayınız lokma dağıtıp, meyve tabağı yaptırtmak.
mersin'de görüldüğü söylenen 4 metrelik yılan
-
başlıca besin kaynağı tantunidir
fethullah gülen'in çapulcu demeyin demesi
-
"ne türlü kahramanlıklar" kısmına takıldığım konuşma. lan galiba bizi suriye cephesine sürecekler.
sütlaç
-
içine nişasta, pirinç unu, portakal veya limon kabuğu, vanilya vs. konulmayan, konulmaması gereken tatlıdır. basit ancak kıvam konusunda biraz problemli bir yapım şekli vardır.
ne asfalt kıvamında olacak ne de de pirinç taneleri suyun içinde yüzecek. bunun için yapmanız gereken şey çok basit;
paşabahçe'nin aida bardağıyla 1.5 bardak pirinci ayıklayıp tencereye koymak,
üzerine 1 litre su ekleyip arada bir karıştırarak kaynamaya bırakmak,
suyunu bayağı bir çektikten sonra 1 litre süt koyup istediğiniz kıvama gelene kadar arada bir karıştırmaya devam ederek kaynatmaya devam etmek,
sonunda bir aida bardak toz şekeri de ekleyip 3-5 dakika da kaynattıktan sonra altını kapatıp kaselere koymak.
bir gece dolapta beklerse daha da şahane süper olur.