hesabın var mı? giriş yap

  • benim için tek şartı vardır:

    acelesi olmamak.

    hiçbir şart altında, hiçbir gün, hiçbir zaman acele etmek zorunda olmamaktır. (doğal afet vs gibi kaçış durumları hariç)

    acele kadar insanı fakir gösteren hiçbir şey yoktur.

  • açık kasa kamyonetin taşıdığı tarım işçilerini taşıyan kamyonete tırın çarpması sonucu gerçekleşmiş kaza.. 15 kişi, 15 can, dile kolay.. tarım işçisi, servise gerek yok, ticari mal gibi kasada veya römorkta gider.. görürsünüz kimsede bir tepki uyandırmaz bu kaza.. bu tür kural ihlalleri en ağır şekilde cezalandırılmalı ki, kimse cesaret edemesin bir daha.. ne diyim, olduğum yerde kalakaldım..

  • milletin gözlerinin olmasına takıldığı balıklar.

    arkadaş insan gözünün gördüğü ışığın spectrumda ne kadar bir yer kapladığından haberiniz yok belli ki. şu görseli bi inceleyin ufkunuz genişlesin. balıkların gözü var diye sadece bizim gördüğümüz ışığı görmesini beklemek saçma. orası karanlık da sana bana karanlık. balık için orası apaydınlık bir dünya olabilir. diğer balıklardan, su altı bitkilerinden, topraktan, mikroorganizmalardan ışıyan bi dolu ışık olabilir. onun da göze ihtiyacı var sonuçta.

  • bi bon jovi parçasından sonra

    -üff eski sevgilimi hatırladım ya
    -hangisini?
    -ya,işte onu hatırlıyamadım...

  • 10 dakika önce kapı çalındı. 70'li yaşlarda olan apartman yöneticisi amca.
    ''tabak ver bi tane, tatlı koyayım'' dedi.
    ''hayırdır amca, bir şey mi kutluyoruz?'' dedim.
    ''evlilik yıldönümüz bugün, 51 yıl oldu'' dedi.

    tabağı alıp aşağı indim amcayı yormamak için. apartmanın yarısı, amcaların kapının önünde, herkesin elinde bir tabak. eşi gülümseyerek tatlı dağıtıyor herkese.

    10 dakikadır tatlı yiyorum gülümseyerek.
    inşallah 51 yıl daha birlikte gülümsersiniz be kemal amca ve beyhan teyze.

  • soru: "sizin hayat hikayenizi kimin yazmasını isterdiniz?"
    a.b.: "ben yazdım bile. aslında ölüp gittikten sonra arkamdan neler diyecekleri umurumda değil."

    çok büyük bir entelektüel idi. dünya bir değerini daha kaybetti.

  • chp bursa milletvekili orhan sarıbal'ın haraç olarak tanımladığı gss borçlarının kaldırılması için yazılı olarak dile getirdiği çağrı. mhp yine akp'nin peşine takılıp mızıkçılık yapmazsa muhalefet böyle bir rezalete son verecek çoğunluğa sahip. tüm muhalefet partilerinin hepsinin bir araya gelip milyonlarca işsizin sırtında kambur olan bu utanca artık bir son verilmelidir. aksi takdirde bu ülkenin vatandaşlarının böyle bir haraçtan kurtulmaları için bu gidişle tek yapabilecekleri başka bir ülkenin vatandaşlığına geçmek: (bkz: gss mağdurları suriye vatandaşı olsun)

    işte orhan sarıbal'ın gerçekleşmesi durumunda milyonlarca mağduru büyük bir beladan kurtarabilecek çağrısının tam metni şuradan okunabilir:

    “sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor”

    sgk’nın devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırıldığını söyleyen bursa milletvekili orhan sarıbal, “gss nedeniyle başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmeli” dedi.

    bursa milletvekili orhan sarıbal, genel sağlık sigortası (gss) sorununu gündemine aldı. yazılı bir açıklamayla 1 ocak 2012’de yürürlüğe giren gss’ye itiraz eden sarıbal, türkiye’de şu anda 3 milyon yurttaşın milyarlarca tl borcu olduğuna dikkat çekti. sosyal sigortalar ve genel sağlık sigortası yasası’nın türkiye gerçekleriyle bağdaşmadığını ifade eden sarıbal, “herhangi bir geliri olmayan milyonlarca yurttaşımız bir gecede kendi devletine karşı borçlandırıldı. çalışma ve sosyal güvenlik bakanı faruk çelik, dalga geçer gibi bu insanlara ‘gelir testi yaptırın’ diyerek tehdit gibi bir çağrıda bulunuyor. işsizlikle boğuşan, temel ihtiyaçlarını karşılayacak durumda olmayan yurttaşlarımız bir de borçlandırılarak bunalıma itiliyor” dedi.

    -sağlık, en temel insan haklarından-

    gss’nin bir an önce iptal edilmesi gerektiğini söyleyen sarıbal, sağlık hakkının en temel insan haklarından biri olduğunu belirerek, şunları söyledi: “yurttaşlarımızın en temel haklarına ulaşması engelleniyor. gss pirim borcu olan birçok hastanın hastane kapılarından geri döndüğünü görüyoruz. 18 yaşın üzerindeki çocuklarımız lisede öğrenim görüyorsa 20, üniversite öğrencisiyse ise 25 yaşına kadar primleri devlet tarafından karşılanıyor ancak bu çocuk öğrenim görmüyorsa otomatikman borçlandırılıyor. işsiz gençlerimizin prim tutarları, birlikte yaşadığı ailenin aylık toplan gelirine bakılarak hesaplanıyor. primler, neredeyse 300 liraya kadar yükseliyor. gelir testinden geçilmemsi durumunda da primler asgari ücretin 2 katı üzerinden hesaplandığı için aylık 250 tl borç çıkartılıyor. henüz iş bulamamış ya da asgari ücretle hayatını sürdüren gençlerimizden adeta haraç alınıyor. sgk devletin resmi haraç kurumu gibi çalıştırılıyor.”

    -sosyal devlet çağrısı-

    başta gençler olmak üzere, işsizler, emeklilik bekleyenler, iflas eden esnaf ve geliri olmayanların yaşadığı mağduriyetlerin bir an önce giderilmesi gerektiğini belirten sarıbal, “sosyal politikaların en başında gelen konu sağlıktır. bu yanlıştan vazgeçilmesi için elimizden geleni yapacağız. buradan bir kez daha gss’nin iptal edilmesi yönünde çağrıda bulunuyorum” dedi.

  • aslında rezalet tarihi 10 temmuz. bana gelen cavabı şimdi gördüm ama başlığın dikkat çekmesi için bu şekilde açtım.

    şimdi olayın başlangıç noktası burada;
    (bkz: #68859272)

    okumaya üşenenler için çok kısa bir özet geçeyim, urfada tenis oynayacağız gençlik ve spor merkezinde. üyeliğimiz var rezervasyon var gittik tam korta gireceğiz tesis müdürü geliyor bizi spor yaparken su içtiğimiz için saygısızlıkla suçluyor. ramazan ayında olduğumuzu belirtiyor git gide sesi yükseliyor ve bizi tesisten dışarı attırıyor.

    ben bu olay üzerine bimere yazdım. metin eksiksiz şu şekilde;

    bugün bir aydır abonesi olduğum karaköprü gençlik ve spor merkezine tenis oynamak için bir arkadaşımla birlikte gittim. öncelikle gidip her zamanki gibi saat 17.30 için rezervasyon yaptırdım. rezervasyon saatine doğru korta gittik. tam korta girecekken tesis müdürü mustafa bey yanımıza geldi ve elimizde su olduğunu, bunun bir saygısızlık olduğunu söyledi. yaklaşık 10 dakika boyunca bir diyaloğumuz oldu. bize orasının bir spor merkezi olmadığını, gençlik merkezi olduğunu, ramazan ayında belirli yazılı kuralları olduğunu, su içerek spor yapamayacağımızı söyledi ve bizi saygısızlıkla suçladı. ramazan ayında tesiste kuran okunduğundan, oruç tutulduğundan bahsetti. kendisine islamın hoşgörü dini olduğunu, yıllarca oruç tuttuğumu ve oruç tutmayanlara hiçbir zaman bu gözle bakmadığımı söyledim. bir saygısızlığımızın olmadığını, spor yaparken çok sıvı kaybettiğimizi, su içme zorunluluğumuzu kibar bir dille belirttim. kendisi git gide artan ses tonuyla bizi saygısızlıkla suçlamaya devam etti ve en sonunda saatin 17.30 olduğunu, tesisin kapalı olduğunu (içeride çocuklar langırt ve masa tenisi oynuyordu) söyleyerek güvenlik eşliğinde bizi dışarı attı. tesisin 21.00 a kadar kurs ve etkinlik için kullanıldığını biliyorum. ki bu güne kadar hep 17.30-18.30 saatlerinde tenis oynadık.

    ben 27 yaşında bir beden eğitimi öğretmeni olarak tesis müdürü mustafa kırıkçı adına çok üzüldüm. ilinde öğretmenlik yapan ve boş vaktini spor yaparak geçirmek isteyen bizlere karşı gerçekten kırıcı bir üslubu vardı. bizi oruç tutmamakla dahi suçlamaya kalktı. insanların dini görüşlerinin bir spor merkezinde tartışılır hale gelmesi gerçekten bana acı veriyor.

    tesisin çalışma saatleri internette 08.00-21.00 olarak gözüküyor. abonesi olmama ve kort için daha önceden yer ayırtmama rağmen mustafa kırıkçı tarafından tesisten atıldık. yanımızda su ile geldiğimiz için oldu bunlar.

    ilginiz için teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. tesis bilgileri be çalışma saatlerinin olduğu ekran görüntüsü ektedir.

    bunu ben gençlik ve spor bakanlığına yönlendirdim. bana cevap veren kurum ise şanlıurfa gençlik ve spor il merkezi. bu sıkıntının ilk ayağı. ben zaten gençlik ve spor merkezini şikayet ediyorum bana cevap il merkezinden geliyor.tarafıma gelen içler acısı cevap eksiksiz bu şekilde;

    `gençlik merkezi gençlerin sosyal, kültürel, topluma aktif vatandaşlar olarak katılmalarını sağlayan ve gençleri zararlı alışkanlıklardan korumaya yönelik çalışmaları yürüten kurumlardır. bu nedenle ramazan ayının ruhuna uygun, daha hassas davranılması gerektiği ve söz konusu olayın da ramazan ayının ruhuna uygun olmaması nedeniyle gençlik merkezi müdürü tarafından nezaket kuralları çerçevesinde uyarıda bulunulmuştur. tesislerimiz hizmete açık olup belirtilen saatlerde kullanabilirsiniz. bilgilerinize.`

    bakın resmen bize bağıran ve dışarı attıran müdürü savunuyorlar. nezaket kuralları çerçevesinde uyarıda bulunmuştur diyorlar. adam bize bağırdı ve dışarı attırdı. bu cevap resmen benimle dalga geçmektir.

    şimdi az önce yine bir metin yazdım. olayı anlattım verilen cevabın trajikomik olduğunu belirttim ve yolladım.

    buraya kadar sıkılmadan okuyan dostlarıma çok teşekkür ediyorum. sizden isteğim bu başlığın altına olumlu olumsuz birşeyler yazmanız güncel tutmanız. bu sayede belki bir avukat suser bana ulaşacak ve haklarımı bana anlatacak. belki olay medyaya taşınacak. sözlüğün gücünün malum herkes farkında. koru hastanesi rezaleti tüm ülkeyi salladı sayemizde.

    bu insanlarla bu şekilde başa çıkabiliriz. ben iki senedir orada öğretmenim. belki de bu adamın çocuğuna eğitim vermeye çalışıyorum. onun gelişimine bir şeyler katmak için gece gündüz çabalıyorum. ama devletin sözde en ilgili şikayet kurumu benimle alay edercesine bir cevap yazıyor.

    destek veren herkese çok teşekkür ederim şimdiden. lütfen başlığı güncel tutun buna gerçekten ihtiyacım var. bu yobaz düşüncenin değişmesi için elimizden geleni yapalım. iyi geceler.

    edit: destek için teşekkür ediyorum. mesajların hepsine cevap vereceğim. rezaletin başlangıç tarihi 15 haziran. bunu zaten entry başında olayın başlangıçı diye belirttim link bile verdim. gözünden kaçan birçok yazar olmuş olmalı ki 10 temmuz 14 temmuz neyin ramazanı diyenler olmuş. bimerin bana geri dönüş yapması 10 temmuz, benim bunu farketmem ise bugün 14 temmuz. rezalet başlığı 10 temmuz olmalıydı evet ama ben dikkat çekebilmek adına binerin cevabını farkettiğim tarihi baz aldım.

    bu açıklamayı yapma gereği duymamıştım anlaşılır diye. çünkü çok basit olarak anlattım olayın başlangıcı için bakınız verdim. birçok destek mesajı var hepinize çok teşekkür ediyorum.