hesabın var mı? giriş yap

  • zamanında televole döneminde aysel gürel le roportaj yapılmaktaydı.

    televole muhabiri sordu
    - aysel hanım siz hangi takımı tutuyorsunuz?
    - valla ben kocamın takımlarını tutuyorum ahıahı
    - ...

  • dunya vatandasligi yasal acidan herhangi bir sey ifade etmez. bir insan mutlaka bir ulkenin vatandasidir, ya da bir bolgede yasal statusu vardir.

    i - vatandaslik konusunda iki istisna vardir, birincisi haymatlos ve multecilik durumu, bunlar bazen birbirlerini kapsayabilir.

    - a devleti tarafindan vatandasliktan cikarilmis bir insan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilir, ki cogu ulke baska bir vatandasligi olmayan kisiyi vatandasligindan cikaramaz, cogu zaman boyle bir sey oldugunda da zaten vatandasliktan cikarilan kisi baska bir ulkede multeci konumundadir, yoksa vatandasliktan cikaran ulke o kisiyi ulkeden disariya yollayamaz zaten..
    - c devleti a devletini isgal eder ve sonra da a devletini yikar, bu durumda a devletinin eski vatandaslari c devletinin vatandasi olamiyorlarsa, bu canlari icin tehlikeliyse falan b devletinin kanunlari elverdigince oraya siginabilirler,
    - a devleti ic savas sonucu yikilir ve yerine yenisi kurulmaz, o sirada b devletinde bulunan a devleti vatandaslari ortada kalir.

    bu kisiler b devletinde hem haymatlos hem de multeci olabilir.

    ama bir a devleti vatandasi a devletinden b devletine kacar ve a devleti pasaportuna sahip halde o ulkeye siginirsa, ve a devleti vatandasligindan cikarilmamissa multeci olur, haymatlos olmaz, yani b devleti politik duruma gore bunlari geri yollayabilir.

    tabii haymatlos geri yollanamaz gibi bir anlam cikiyor da, yani geldikleri devlet yasal olarak artik var olmadigi icin "biz bu kisiyi almiyoruz yollarsaniz geri yollariz" diyecek bir kurum olmadigindan teknik olarak b devleti haymatlos lari da kafasina gore geri yollayabilir, oldurebilir, vesaire, tamamen kendi cikarlarina ve o ulkedeki basin yayin kuruluslarinin durumdan haberdar olmasina ve o ulkenin dunyadaki onemine bagli bu durum...

    yine de cogu zaman yukaridaki durumlar bir sekilde vatandaslik ile sonuclanir. bu tarz durumlarda kisilerin yine bir yasal statuleri vardir, bulunduklari ulke tarafindan saglanan.

    ii - ikinci istisna ile devlet olmayan veya devletleri taninmayan bolgelerde yasayan kisiler. mesela filistin, ki o durumda o bolgede yasayanlara filistin pasaportu verilir, ve bazi ulkeler bu pasaportu tanimayabilir. bu pasaportu tanimayan ulkeler ilgili kisilere "haymatlos" muamelesi yaparlar, veya o bolgeyi himaye ettigini kabul ettikleri devletin vatandasi sayarlar.

    olaganustu durumlarda, mesela bir devletin yikilmasi ve yerine yeni devlet kurulana kadarki gecen surede, eski devletin vatandaslari o kisa sure boyunca devletsiz sayilabilirler. kisa surdugu icin (istisnalar vardir) kimsenin umurunda degil bu durum..

    ---

    ucakta veya gemide dogmak ilgili ulkelere ve ucagin o anki konumuna gore degisir, ama kesinlikle dunya vatandasligi saglamaz. bazi ulkeler kendi topraklari sinirlarinda dogmayi vatandaslik icin yeterli gorurler, bazi ulkeler ise vatandasligi dogum yerine gore degil, cocuga sahip olan anne ve babanin (veya her ikisinin) de vatandasligina gore belirler.

    ayrica uluslarasi hukuka gore bir ulkenin bayragini tasiyan, yani bir ulkeye kayitli gemi veya ucak, o ulkenin topragi sayilir.

    bazi ulkelerde ve eyaletlerde ucak ve gemi dogumlari ile ilgili fantastik ince ayrintilara kadar dusunulmus ozel kanunlar da bulunur.

    yani ucagin/geminin kimin havasahasinda oldugu, nereye gidiyor oldugu, hangi ulkede kayitli oldugu, cocugun anne babasinin nerenin vatandasi oldugu, o ulkede ne kadar kaldiklari ve butun bu ulkelerin birden fazla vatandaslik kanunlarina gore cok ilginc kombinasyonlar cikabilir.

    bu kosullar altinda, ucakta veya gemide dogum cogul vatandaslik ile bile sonuclanabilir. veya bir ozel kosulda devletsizlik durumu da olabilir;

    bazi ulkeler kendi sinirlari disinda kendi vatandaslarinin yaptiklari dogumlarda, cocugu kendi vatandaslari saymak icin zaten kendi vatandaslari olan anne ve babanin ulkelerinde en az bes sene yasamis olmasini gerektirirler. mesela amerikan vatandasi anne ve babanin avusturya topraginda, veya havada ise dogumu vatandaslik nedeni saymayan bir ulkeye kayitli ucakta ama avusturya sinirlari icinde cocugu dogarsa, o cocugun amerikan vatandasi olabilmesi icin anne ve babasinin hayatlarinin bir doneminde abd'de en az bes sene yasamis olmasi, veya en az birisinin son bir senedir yasiyor olmasi gerekmektedir. eger bu kosul saglanmamissa o cocuk abd vatandasi olamaz. avusturya kendi topraklari icinde doganlari degil kendi vatandasi olan kisilerin cocuklarini vatandas saydigindan, o cocuk avusturya vatandasi da olamaz. o cocuk o durumda devletsiz olur.

    ve bu yukaridaki spesifik duruma benzer devletsizliklere karsi da 1961'de pek cok devletin imzaladigi ve onayladigi bir birlesmis milletler antlasmasi vardir, o antlasmayi onaylayan devletlerin topraklarinda bu gibi nedenlerden oturu devletsiz kalan bir cocugun dogmasi durumunda cocuk o ulkenin vatandasi sayilir. yani bu ornekte avusturya vatandasi olur.

    cocuk sonunda bu nedenden oturu eger avusturya degil de turkiye'de veya turk hava yollari ucaginda dogmus olsaydi turk vatandasi da olabilirdi. (olaya gel)

    eger benzer durumda antlasmayi imzalamamis bir ulkenin sinirlari icinde dogmussa ve o ulke de jus soli takilmiyorsa, o cocuk ortada kalir.

    ---

    butun bunlarin ana nedeni vergilendirmedir, yani sosyal devlet olgusu ortaya cikana kadar devlet topragindan ve o devletin sinirlari dahilinde veya disinda o ulkenin vatandaslarin sahip oldugu araclarla yapilan ticaretten vergi alma ve ticaret yapma hakkini korumak,

    sosyal devlet olgusu ortaya ciktiktan sonra da bunlara ek olarak dolasim ve yerlesim hakkinin sinirlanmasi zorunlulugu.. cunku ben hem gelir vergisi aliyor hem de sosyal guvenlik sagliyor isem, bana gelir vergisi ve sosyal guvenlik vergisi vermeyen, yani benim topragimda calisma izni olmayan kisiye sosyal guvenlik hizmeti veremem. verirsem sosyal guvenlik sistemime ekstra agirlik yuklemis olurum ve sistem bunu kaldiramaz, coker. bir ornek olarak, come as you are felsefesi bu nedenle bitirilmistir.

    simdi yakin gelecekte bu durum degisebilir, soyle ki sosyal guvenlik sistemi bazi ulkelerde yerli nufus dinamikleri sebebi ile kendi kendini finanse edemediginden yakin gelecekte kaldirilabilir. iste tam o noktada global nufus azalmasina sebep olacak bir sey de olur ise, isgucu ihtiyaci vatandaslik kavramini 1900 ler oncesi haline dondurebilir, yani vize kavrami ortadan kalkabilir. (bu bir teori tabii..)

    bir baska deyis ile, dunya vatandasligini destekleyen bir barisci, birlesmeci, pasifist, ya da flower child vesaire iseniz, davanizda basarinin sirri, vize kuyruklarinin sonu, sosyal sigorta sistemlerinin cokusunu takip eden dogru zamanda, dogru yerlerde wmd kullanimindan geciyor olabilir. (iki ayri tezat var burada)

    ---

    ha bir de konuyla geyiken alakali olarak, garry davis var.

  • faber castel markalı herhangi bir ürün.

    abi renkli kalemi olsun, kurşun kalemi olsun yeşil yeşil. hem böyle içimden '' zengin bunlar '' diye iç geçirmişimdir. ben genellikle daf dershanesinin sikimtrak odundan yapılmış kalemini kullandığım için aaahh aahh, daha fazla konuşamayacağım, hislendim.

  • pekçok şirkette, pekçok olay ile gerçekliği kanıtlanmıştır.

    zira varolan müdürlerin, yöneticilerin yerine de kendilerinden daha yırtık, daha çalışkan, kafası çalışan alt kademe personeller geçecek kural bu. bunu istemeyen yöneticiler de potansiyele sahip personelleri şutluyor.

    kendi biriminde sırf sonradan şirkete girdi diye birim yöneticisi olmayan ama uzun vadede sağlam bir aday olan personeli saçma sapan bir şekilde işten çıkartmışlardı. sonrasında 3 kişi aldılar, meğerse adam 3 birimin işini yapıyormuş ciddi anlamda. tabi bu olayar genelde dedikodu ile dönen, yöneticilerin personeli sadece gelen dedikodular ile değerlendirdği şirketlerde yaşanıyordur.

    yönetici herşeyi bilir, yönetici bilmiyorsa senin bilmen mümkün değildir. biliyorsan da yanlış biliyorsundur. malesef bizdeki mantık bu.

  • insanların anlayış göstermediği ve toplumdan dışlanan, dışlandıkça da ilgi alanlarına daha çok yoğunlaşan insanlardır.

    bunun ciddi ciddi bir seçim olduğunu zanneden dangalaklar var. entelektüel alanlara ilgi duymak ve bundan hoşlanıyor olmak, beyinlerinde mutluluk hormonı salgılatabilir, tıpkı toplumun çoğunun televizyon izleyerek bunu salgıladığını düşünmesi gibi.

    burada atlanan nokta şu, insanların ortalama zeka seviyesi yükseldikçe ilgi alanları değişir ve bazı insanlar toplumun genelinin hoşlandığı şeylerden hoşlanmazlar. batı ülkelerinde bu durum bir nebze de olsa, insan hakları ve demokrasi bilincinin gelişmesiyle anlaşılabilir bir halde olsa da, ülkemizde her şey farklı olanı ortadan kaldırmak üzerine kurulu, bu da sadece bunlardan biri.

    her toplum farklı olanı, alışılmadık olanı genelde dışlama eğilimindedir, insanın doğası bu. ülkeden bağımsız olarak, nerdlerin çoğu çocukluğunda akran zorbalığına* maruz kalır. bu durum ileride de bütün hayatı etkiliyor maalesef. ama yine de ben iletişim sorununun, bu gibi nedenlerden çok ortak ilgi alanlarının olmamasından dolayı olduğunu düşünüyorum. bunun belki genetik nedenleri de vardır ama entelektüel derinliği olmayan sıradan konular hakkında konuşmak gerçekten çok sıkıcı, buna maruz kalmamak için insan ailesini bile terk edebiliyor.

    bu arada gerçek bir nerd sadece kendi çalıştığı alana değil, kendisini entelektüel açıdan tatmin etme potansiyeli olan her konuya meraklıdır ve araştırıp öğrenmek ister. bu amerikan anayasasından, hegel'in dialektik mantığına, akışkanlar mekaniğinden oryantalizm'e, maginot hattından ingrid bergman'a kadar birbiriyle alakasız binlerce farklı konudan herhangi biri olabilir.

  • bu konudaki son sözü dostoyevski söylemiştir zamanında :

    "insanların birbirini tanıması icin en iyi zaman, ayrılmalarına en yakın zamandır."

    budur.

  • 2 tane kanatlı kuşun sesleri elbet değildir.

    insanların araba park edişleri, yayalara saygı duyması, selamlaşması çöplerini kapılarının önüne koymamaları bazı detaylardır.

    işimiz kuşlara kaldıysa sabahları balata gelin amk martı sesinden geçilmiyor.