hesabın var mı? giriş yap

  • ustanın bütün paranoyalarını kustuğu, bu sefer bir simulakra ve bol komplo ile gerçeği bulandırdığı içinde kaybolunacak bir eser. 1964 yılında basılmış olmasına karşılık, aslen 1954'te yine pkd tarafından yazılmış shell game adlı kısa öykünün üzerine temellendirilmiştir.

    pkd, psikotiklerden kurduğu alpha iii m2 ayının toplumunun karar mekanizmasını oluşturan delegeler konseyinin üyelerinin özelliklerini belirtirken, herbirini sınıfsal karşılıkları ile özdeşleştirmekte, deyim yerindeyse kara mizah ile sistem eleştirisi yapmakta.sanırım bundan dolayı kitabın özellikle ilk 20 sayfası çok çarpıcı.geriye kalanı ise başarılı bir kurgu, çarpıcı bir hayalgücü ve "pkd stili ezberim" diyenler için beklediklerini vaadediyor.

  • mallıktır. konsere gidiyorsun, ortama katılıp dans edip eğlenmek yerine cep telefonuna kaydediyor. mezuniyete gidiyorsun, duygulanıp alkışlamak yerine cep telefonuna kaydediyor.
    doğumgününe gidiyorsun, sarılıp öpmek yerine 1000 tane fotoğeaf çekiliyor.
    ünlü bir yere gidiyorsun, ambiyansı hissetmek yerine fotoğraflı check-in yapılıyor.

    bütün bu ritüellerin amacı duyguları yaşamak. duygular kaydedilmez. bırak o an bir daha geri gelmesin ki kıymeti olsun. tekrar tekrar düzenlensin o aktivite.

    ama insanın içinde "ya kaçırırsam?" korkusu var. bırakın cesur olun anı yaşayın.

    not: bunu yazarken kaydettim, ilerde izlerim çok ünlü bir başlık olursa.

  • (bkz: uzun seviyorlar demek)

    edit: bir kaç ay önce girseydim debeye telefonla arayıp "debeye girmişim" diyebileceğim biri vardı. burada edit falan yapacaktım hatta. hep düşünmüştüm bunları. şimdi son bir haftada ikinci kez basit bir bakınızla da olsa 14. sıradan debeye girmişiz. ama artık o kadar da büyük bir anlam ifade etmiyor. yine de debeye girmek güzel tabi oylayanların ellerine sağlık.