hesabın var mı? giriş yap

  • altındaki yorumlar ibretlik.

    --- spoiler ---

    "eşinin başını da en yakın zamanda kapatır umarım somurtan surat"
    --- spoiler ---

    sizin gibiler yüzünden hayattan soğudum yemin ederim. "vatan hayını" edersiniz adamı siz.

  • taksim meydanı,
    yoğun alkollü bir gecenin eve dönüşü, kalabalığız. en azından bir taksiye sığmak için kalabalığız. ama buna rağmen pazarlık yapacak kadar da ayığız!

    arsiz padawan: abijim, gündüz acar mızın?
    taksici:çiçek miyim lan ben gündüz açıyım?!?!!!

    o günden beri 24 ayarım sözlük.

  • chp’li başkan tarafından yönetilen bir ile misafir olduklarında il valisini, akp’li bir ile misafir olduklarında belediye başkanını konuk eden program.. herifler çanakkale’ye geldiklerinde 20 yıllık belediye başkanı yerine 1 aylık valiyi konuk ettiler. bursa çekimlerine bakıyorsun konuk alinur aktaş.. bu kadar mı korkuyorsunuz lan reisten? :) yemek programlarını da izlemiyordur herhalde..

  • batı almanya yapımı bir tost makinasıdır ..

    görsel

    görsel

    delilleriyle izah edeyim :

    rahmetli annemin satın aldığına eminim ama bahsi geçen tost makinasını ne zaman almıştı, tam tarihi hatırlamıyorum .. bir miktar sorguladığımda, "1980'lerin ilk yarısı olmalı", kanaatine varıyorum ..

    1992 yılında üniversiteyi kazandım ve ankara'ya gittim .. ilk önce üniversite yurdunda kaldım ve nihayetinde 1993 yılında bir arkadaşımla eve çıktım .. annemin ev için bana gönderdiği ilk eşya seti içerisinde bu tost makinesi vardı ..

    1995'te ev arkadaşımla yollarımızı ayırdık ve yalnız başıma başka bir eve geçtiğimde, tost makinası elbette benimle beraber taşınmıştı ..

    1996'da mezun olup eve döndüğümde tost makinam ilk sahibi anneme tekraren merhaba dedi ..

    2001'de işim gereği istanbul'a taşındığımda makine beni yalnız bırakmadı ..

    2004'te evlendim ve tahmin edeceğiniz üzere 'rowenta'm bizimleydi ama aramıza hiç girmedi :) ..

    17 yıldır evliyim, iki kez ev değişikliğimiz sonrası son durak saydığımız noktadayız ve emektar yol arkadaşım dün akşam sağolsun çocuklara kaşarlı tost yapmam konusunda benden yardımlarını esirgemedi ..

    büyük oğlan iki seneye kadar üniversite tecrübesini yaşayacak .. acaba ona yarenlik edecek bir ev arkadaşı olarak sevgili dostum tost makinesinden yardım istesem mi ?

  • türkiye'de 3 büyük kulübün talip olduğu, fenerbahçe'nin aldığı ve önümüzdeki sezon en fazla konuşulacak oyunculardan biri.
    boklamalar ya da güzellemeler bittiyse biraz alfredo morelos'u tanıyalım.

    abimizin lakabı bufalo. lakabını hak eder derecede güçlü. bu tombiş hali yaz dönemi yattığı için değil, kendisi en formda zamanında bile fazla anne sütü içmiş, tereyağ ve mısır ekmeği ile beslenmiş köy çocukları gibi besilidir.
    acaip güçlü bir oyuncu, yalnız gücünü ara sıra kontrolsüz kullanıp gereksiz kartlar görüyor. bunun yanı sıra aşırı mücadeleci ve hırslı. top tekniği üst düzey olmadığından, kaptırdığı topların peşine düşüyor ve zaman zaman gereksiz fauller yapıp, kart görüyor.
    bu adam kapalı savunmaya da oynar, açık savunmayada.

    aidiyet duygusu üst düzey ve meydan okumayı sever. bu sebeple her celtic maçında mutlaka bir vukaatı var. yine bir kaç takımla celtic kadar olmasa bile kan davası bulunmakta.
    hakemlerle çok dalaşmaz, kartını yer yoluna devam eder, istisna maçlar hariç. aynı zamanda muhtemelen bu abinin huyu bilindiği için iskoçya'da bariz üstüne oynuyorlar kart konusunda.

    boş oyuncu diyenler azıcık ötede oynasın, kulube için efsane bir seçenek. hatta bir çok maç ilk 11 de sahada yerini alır. trabzonspor'un da listesinde olan bu oyuncu, trabzonspor'un mevcut kadrosunda gözü kapalı 11 oynardı ve rangers aidiyeti ve bağı kesinlikle bu oyuncu ile uyuşurdu.
    tek sorunu, güney amerikalılar ile trabzon şehrinin uyumu olurdu. uyum problemi yaşamazlarsa, nereden bedavaya alıyorlar böyle adamları dedirtirdi.

    ayrıca ismail kartal'ın yerinde olsam her konferans ligi maçına bu adamla başlarım. bu adam şampiyonlar ligi kalibresinde değil ama alt organizasyonların hilesini bulmuş gibi performans sergiliyor. hem dzeko dinlenmiş olur hem de bu tosuncuk orada leblebi gibi gol atar, attırır.

    türkiye'den başta trabzonspor, fenerbahçe ve beşiktaş'ın da ilgisi olduğu bir oyuncuydu. gerek bonservissiz oluşu, gerekse bizim ligimizde rahatlıkla iş yapabilecek tarzda bir oyuncu olduğundan; ülkemizde talibi çoktu. ayrıca rus takımları tarafından istenen bir oyuncu. muhtemelen rangers'ta iyi anlaştığı kent kankası ve imza parası ile fenerbahçe tercihini yaptı.

    neden tranfer yapamadı?
    geçtiğimiz sezon ranger ile sözleşme uzatmayınca ipler gerildi, eski ortamı bulamadı ve performansına yansıdı. ayrıca devre arası talipleri çıkan oyuncu tranfer olamayınca her türlü saldı. bunun yanı sıra kendisini itlik, kopukluk, serseriliğe vurunca çaptan düştü. rus takımları ile işi olmayınca soluğu türkiye'de aldı. avrupa'da bu tarz riski alacak kulüp sayısı az, alan da türkiye'nin verdiği parayı vermez.

    kısacası boş oyuncu değil ve top bir oyuncu da değil. fiyat performans karşılaştırması yaptığımızda ise ranger performansı sergilerse; fenerbahçe batshuayi'yi satıp hem bonservis kazanıp hem de oyuncu maaşından kurtularak çok güzel bir iş yaptı. fener'e maç alır, hırsı ile taraftarın gönlünü kazanır, crespo gibi belli zaman sonra iyi ki alınmış denilebilir.
    ayrıca tekrar yazıyorum bu adam konferans ligini fenerbahçe müzesine getirebilir. 2-2 ve 2-4 efsane dordmund/rangers maçlarını hatırlayanlar vardır aramızda. bahis oynadığım için bu maçları net hatırlıyorum. bu futbolcu olmasa, meksika'da torbacı olacak kardeşimiz almıştır bu maçları.
    daha sonra sakat olduğu için maçlarda yer almasa bile; rangers'ın o sene final oynamasında bu torbacı kılıklının büyük katkısı var. bu adamı 2 sene önce almaya kalksan alamazdın ya da sağlam bonservis öderdin.

  • kulanıcı deneyimi olarak doğru hareket eden atm'dir. parayı alıp gidip dalgınlıkla kartı unutma ihtimali yüksektir, ancak kartı önce alırsan parayı almadan oradan ayrılmazsın, çünkü para çekmek için geldin oraya.

  • aferin aferin, yine her halta yapıştırın kezbanlık yaftasını. sonra düğün gününde böyle tepki veren adamlar üç ay sonra kahvaltıya gelen çay yeterince demli değil diye eşlerinin başından aşağı kaynar çaydanlık devirince de "kezbandı ama yaa" dersiniz.

    verilen tepkiyi normal karşılayan kişilerin acilen bir "öfke kontrolü" sebepli uzmana görünmeleri tüm milletin hayrına olacaktır.

    (verilen demli çay örneği ve daha nicesi bu topraklarda gerçekten yaşanmıştır.)

    http://kadininstatusu.aile.gov.tr/…apor_mizan_1.pdf

    az biraz vakit ayırıp şu raporu okuyun, kadınlar ne boş bahanelerle ve bazen sırf adamın canı öyle istiyor diye şiddet görüyor, gerçeklerle yüzleşin. ondan sonra yine özelden "kezban" diye taciz edersiniz.