hesabın var mı? giriş yap

  • yanlış hatırlamıyorsam zamanında sözlükte birisi 'türkiye' başlığına şöyle yazmıştı: "kuralına göre yaşayan insanlara son otuz yılda çok büyük bir kazık atmış ülke."

    debe editi: "efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. medeniyetin gerektirdiğini yapmak insan olmak için yeterlidir..." m.k. atatürk

  • nedir?

    araştırma veya akademik amaçlı yahut da profesyonel uygulamalı kullanımı dışında, sadece eğlenme/keyif alma adına yapılan matematik.

    mevzuyla ilgili, maalesef, *hiç türkçe kaynak yok. terimin kendisinin bir türkçe karşılığı dahi yok. “eğlence amaçlı matematik” şeklinde yapabileceğimiz kaba çeviri zihinlerde doğru algıyı oluşturmuyor bence. çünkü hem “eğlence amaçlı” tanımı hem de matematik tanımı oldukça genişliyor bu kavramın içinde.

    recreational mathematics’in kapsamı içine her türlü matematiksel bulmaca, zeka soruları, akıl oyunları, mantık bilmeceleri dahil edilebilir.
    youtube’da bununla ilgili sayısız video, bir dünya kaliteli kanal var. bu kanalları yazının sonunda paylaşacağım.

    mathematical association of america, şu yorumu yapmış, çok beğendiğim için aynen alıntılıyorum:

    “recreational mathematics is not easily defined because it is more than mathematics done as a diversion or playing games that involve mathematics. recreational mathematics is inspired by deep ideas that are hidden in puzzles, games, and other forms of play. “

    kabaca çevirisi şöyle:

    “recreational mathematics’i kolayca tanımlamak mümkün değil, zira bu kavram kafa dağıtmak için yapılan matematikten veya matematik içeren oyunlar oynamaktan çok daha fazlasını ifade ediyor. recreational mathematics ilhamını; bulmacaların, oyunların ve diğer eğlence aktivitelerinin içindeki derin fikirlerden alıyor.”

    sözlüktetki popülaritesi

    böyle ciddi ciddi tanımlar yapınca belki sıkıcı veya uzak bir konu gibi gözükmüş olabilir ama aslında burada, sözlükte de adı konmadan epeyce içine girilen bir mevzu recreational mathematics.
    tabii burada biraz suyu çıkmış vaziyette. “beyin yakan x sorusu” formatında onlarca başlık var. kimisi düzgün sorular kimisi de alabildiğine aptalca. ve maalesef bu aptalca olanlar çok daha kalabalık ve ilgi görmüş başlıklar. çünkü hem çözebilen çok, hem de kolay soruları çözemeyeni aşağılamak ve daha önce çözümü yazılmış sorunun defalarca ve defalarca başka benzetmeler veya yöntemlerle çözümünü yazmak, sözlük yazarları olarak çok sevdiğimiz bir aktivite.

    sözlükteki poülaritesinden bahsederken şu en meşhur örneğinden bahsetmemek olmaz: monty hall problemi

    yıllardır hem yurt dışında hem buralarda en çok hakkında konuşulan, üzerine yazılar yazılıp, videolar çekilen problemlerden biri. aslında aşırı basit bir yanıtı var fakat hayli counter-intiutive olduğu için problemi yeni duyup anlamayan bir insan sık sık ortaya çıkıyor. ve geçmişte yapılmış onlarca açıklamayı okumak yerine, “ben doğru cevabı anlamadım, *bence* cevabı böyle” diye bir şeyler yazıveriyor. araştırma yetisinden aynı derecede yoksun bir başka cingöz de gelip daha önce binlerce kez açıklanmış problemi tekrar açıklamaya girişiyor. “hayatta iki şey sonsuzdur. evren ve monty hall problemini binlerce kez açıklandığı halde tekrar açıklamaya çalışanlar. birinciden o kadar emin değilim.” demiştir einstein.

    sözlük haricinden örnekler:

    100 mahkum problemi - link
    uzaylılar ve şapkalar - link
    ardışık pozitif tam sayıların toplamının -1/12 etmesi - link
    1 km güneye 1 km batıya 1 km kuzeye gidir aynı yere dönmek - link
    kurt, kuzu ve otu dereden geçirmek - link
    kayıp 1 lira problemi - link
    beklenmeyen idam paradoksu - link

    popüler sanat eserlerinde denk gelebileceğiniz bazı örnekler:

    good will hunting:
    10 nokta problemi - link

    die hard with a vengeance:
    damacana su problemi - link

    harry potter and the philosopher’s stone:
    felsefe taşının önündeki engellerden biri olan zehir hangi şişede sorusu - link

    la habitación de fermat:
    fermat'nın odasındaki problemler - link

    keloğlan ve aykız:
    prensesin taliplerine sorulan zehir hangi bardakta sorusu - link

    bunlar problem ve bilmecelerdi.

    bir de obje formundaki puzzle ve oyunlara bakabiliriz:

    burada ilk başta akla rubik küpü (rubik’s cube) geliyor tabii ki. klasik 3x3x3lük versiyonun haricinde 2’den 17’ye kadar olan küp versiyonları ve ayrıca küp harici başka cisimler formunda versiyonları mevcut. - link

    tangram adlı uzak doğu kökenli geometri bazlı oyun da yine sevdiğim örneklerden biri.

    bir de mekanik puzzlelar var. biraz matematikten uzaklaşıyoruz bu kategoride ama bu yazıyı okuyan kişilerin ilgisini çekeceğini düşünüyorum. bu alanda youtube’da mr.puzzle adında çok çok başarılı bir kanal var. orayı takip etmenizi öneririm.

    ilk etapta aklıma gelen ve bu alanda içerik üreten youtube kanalları:

    (sadece recreational değil bazen klasik matematik içerikleri de olabiliyor bazılarında. aradan bulması size kalmış.)

    numberphile
    mind your decisions
    standupmaths
    singingbanana
    blackpenredpen
    mathloger

    sözlükte mevzuyla alakalı bazı başlıklar:

    zeka sorusu
    beyin tuzağı
    puzzle
    bilmece
    rubik küpü
    monty hall problemi

  • mass effect legendary edition'ın çıkışıyla birlikte bioware 2013'ten beri ilk defa oynanış istatistiklerini paylaştı. büyük ölçüde seçimlere dayalı bir oyun olduğu için kitlesinin hangi doğrultuda kararlar aldığını görmek ilginç.

    --- spoiler ---

    - oyuncuların %68'i erkek shepard karakterini seçerken %32'si kadın shepard ile ilerlemiş. 2013'te kadın shepard'ı seçenlerin oranı %18'di, neredeyse ikiye katlanmış. geçen 8 yılda oyunların kadınlar için daha dahil edici hale gelmesinin bunda etkisi olabilir ya da çoğu kişinin ikinci, üçüncü hatta belki onuncu tekrar oynayışı olduğu için farklı bir karakter denenmek istenmiş olabilir.

    - %40 ben ışıklı mışıklı biyotiklerle, ıvır zıvır aygıtlarla, stealth hareketlerle uğraşamam, ver tabancamı ortama dalıp ateş edeyim diyerek "soldier" sınıfını seçmiş. 2013'te bu oran %43.7'ydi, yani oyuncu davranışında bu açıdan önemli farklılık olmamış.

    - 2013'te en popüler ikinci yoldaşımız olarak çıkan garrus, 2021'de ilk sıraya yükseliyor. 2013'te liara ilk sıradayken 2021'de üçüncü sırada. tali ise beşten ikiye yükseliyor. tabii 2013'teki mass effect 3 için, 2021'deki mass effect 1 için fakat bu karakterler ortak.

    - ilk oyunun sonunda virmire'de oyuncuların %60'ı ashley'yi kurtarırken %40 kaidan'ı kurtarmış. geçmiş istatisikleri bilmiyoruz ama değişim olmamıştır diye tahmin ediyorum, kaidan "başım ağrıyor" alenko mass effect kitlesi tarafından pek tutulmadı hiç. uzay ırkçısı ashley'yi daha çok seviyoruz.

    - 2021'de ilk oyunu oynayanların %94'ü agresif krogan kankamız wrex'i hayatta tutmuş. 2013'te, dolaylı yoldan baktığımızda, bu oran %36 seviyesindeydi.

    - ilk oyunda %93 doğru kararı vererek rachni queen'i hayatta tutmuş, sadece %7 öldürmeyi seçmiş. o %7'nin %33'ü üçüncü oyunda reaperların rachni queen versiyonuna güvenmeyi seçerek hayatta hep art arda kötü kararlar aldıklarını göstermiş.

    - %96 oldukça tartışmalı bir konu olan krogan genophage'i tedavi etmiş, muhtemelen çok sevdiğimiz mordin'in büyük kahramanlığıyla. wrex'i hayatta tutan %94 için doğru karar, geri kalanlar galaksiye biraz zorluk yaşatacak gelecekte.

    - geçmişe göre çok değişkenlik gösteren bir bölüm: mass effect 3'teki priority rannoch. 2013'te sadece %36'lık bir kesim quarian ve quarianların saylonları gethlerle barışı sağlarken, 2021'de %80'e çıkmış bu oran. iki dönemde de geri kalan grubun bir tık daha fazlası robotları kurtarmayı seçmiş.

    - son olarak %68 yandaş gazeteci khalisah al-jilani'yi yumruklamış, %32'si bu nagehan alçı karşısında tam bir ekrem imamoğlu gibi efendiliğini korumuş.

    --- spoiler ---

  • 16. yıl dönümünü kutladığımız leziz olay. tüm sözlükçüleri, buzdolabı kapağını 1 dakika açık tutmak suretiyle saygı duruşuna davet ediyorum.

  • yaşadığımız coğrafyada mutlu olmak oldukça lüks olsa da, normal eğitim almış, ortalama gelir düzeyine sahip sıradan bir insan için mutlu olmak aşağıdaki şartlar sağlandığında olabilecek bir durumdur.

    * kendi kişisel alanını yaratarak nispeten biraz daha izole bir hayat yaşaması. bu kişisel alana yeri geldiğinde en yakın aile bireyleri dahi girmemelidir. bilirsiniz trafikte takip mesafesi diye bir kural vardır. tıpkı bunda olduğu gibi, mesafe hayat kurtarır. insan ilişkilerinde mesafe her zaman mutluluk getirir.

    * iş hayatında beraber çalıştığı insanları kendi ailesi ile tanıştırmayarak özel hayatını sürekli olarak ayrı tutmak.
    * iş hayatında kendini yenileyen, faydalı ve kalifiye bir insan olmak. işini layıkıyla yapan insanlar kişisel tatmine çok daha kolay ulaşır.

    * mümkünse eğer müstakil bir eve sahip olmak. site vb. yaşam şartlarında farklı kültürlerden insanlarla sürekli olarak sorun yaşamak olası bir mutsuzluk sebebi.

    * olmayacak şeyleri zorlamamak . hem evlilik, hem diğer gönül işlerinde, hem de iş hayatında her şey sizin istediğiniz gibi olmaz . zorlarsanız bu size ekstra bir yük getirecektir. sürekli kendinizden taviz vermeniz gerekeceginden zorlamak anlamsızdır.

    * evcil hayvan sahiplenmek. iyi hissetmek ve paylaşmak için hayvanlar insanlardan çok çok daha iyi bir partner.

    * beslenme. kilo problemi insanları mutsuz eden etkenlerin başında gelen bir olumsuzluk. sebze ağırlıklı ve dengeli beslenen insanlar hayata 1-0 önde başlar.

    * spor yapmak. kapalı spor salonlarına sıkışmadan özellikle hafta sonları yapılan doğa yürüyüşü, sahil gezintisi gibi aktiviteler hafta boyunca oluşan yorgunluğu ve stresi atmanızda önemli rol oynar.

    * profesyonel olmayan müzik, resim , ahşap işleri vb. gibi sanatsal uğraşları olan insanlar iç huzura çok daha kolay kavuşur.

    * özellikle bizim gibi ülkelerde siyaset denilen pislik çukuruna hiç yaklasmamak. bu öyle bir girdap ki sosyal hayatınızı zehir edebilecek potansiyele sahip.

    * uzak mesafe ilişkisi yaşamamak. belki biraz genelleme olacak ama bu tür bir ilişki yaşayıp mutlu olan kişi sayısı bir elin parmaklarını geçmez.

    * kitap okumak. bu kişiden kişiye değişse de benim açımdan, bir insanı mutlu edebilecek en güzel aktivitelerden biri. her kitap ayrı bir pencere, her yazar başka bir dünya. insan ruhu kocaman bir uzay gemisi misali, her kitapta başka bir gezegene yolculuk yaparak kendini mutlu eder.

    *sosyal medyayı kısıtlı bir şekilde kullanmak. sözlükte sürekli başlıklarda denk gelirsiniz, ınstagram'ın çukur, twetter'in nasıl bir yalan dünyası olduğundan bahsedilir durur. buna paralel olarak çevremde gözlemledigim, aktif olarak bu sosyal medya platformlarını kullanan kişilerde genel bir mutsuzluk durumu ve huzursuzluk mevcut.

    * değer vermek kavramını yerinde ve hakkıyla kullanmak. canlı olmayan, maddi varlıklara (araba, telefon vs.) hak ettiğinden fazla değer yükleyerek anlamlandırmamak.

    bir köpeğin bakışlarından, bir çiçeğin yeni yeni açan tomurcugundan veya bir çocuğun masumiyetinden insan mutlu olur. yeter ki sevmesini ve bakmasını bilin.

  • https://twitter.com/…omtr/status/886297704028147712

    agzim acik izledigim roportajda gecen cumle. sadece bu da degil, adam gordugum yerde de dovecegim, sizin araciliginizla soyluyorum, araya da adam koyup yalvariyor, bana yalvarmasin diyor.

    simdi adamin tam bir gereksiz, comar oldugu ortada lakin, fatih terim, arda, emre, volkan, burak gibi adamlarin boyle baltayi tasa vurmalarina bayiliyorum.

    oyle isinde gucunde egitimli sessiz sakin adamlari tehdit etmekle olmuyor iste bu isler. el yumrugu yemeyen kendi yumrugunu balyoz zannedermis. oyle dayagi yiyip kacarsiniz iste. son olarak da;

    (bkz: yiyin birbirinizi ete para vermeyin)

  • abarttığımı düşünenler olabilir fakat türk spor tarihinin milli takımlar kategorisinde gördüğü görebileceği en güçlü en dirençli, mental açıdan çelik gibi ve kırılmayan tek takımı bu takım olabilir.
    farklı branşlarda iyi takımlara iyi kadrolara hep sahip olduk fakat sert deplasmanlarda rakibin bilendiği maçlarda kritik final ya da yarı finallerde hep mental açıdan kırılırdık.
    ama bu takım kırılmıyor, vuruyorlar fakat öldüremiyorlar.

  • reyhanlı'da onlarca vatandaşı öldükten sonra düğüne gitmeyi ihmal etmeyen kişilerin beyanı.

  • bu iş sadece burgerda değil malesef bir çok restoranda böyle.şöyleki geçen yaz şu tavukçulardan birinde yemek yiyorum, yol kenarında bi masadayım.bir tane çocuk yanaştı abi bir lira vercilerden, daha küçük belli.dedim abisi para vermem ama yemek yersen gel alayım ne istiyosan.çağırdım geldi, masaya oturdu, bu tepsi üstüne konan menüden baktık işte, bu acılı dedim, bu kemikli neyse seçti bi tanesini.sen otur burda dedim ben alıp geliyorum.gittim işte söyledim kasadakilere, hani o arada böyle sağa sola bakınırsınız ya bi baktım servis elemanı çocuğu çekeliyor kolundan.çıktım dışarı ve diyalog şöyle gelişti g:garson b:ben

    b:ne çekeliyon lan çocuğu bıraksana
    g:abi sen bunları bilmiyosun bikbikbik
    b:olum neyi bilcem ben oturttum masaya, bana yok sıkıntısı.
    g:abi hergün böyle yapıyolar bunlar bikbikbik
    b:parayla değilmi olum aldım bende yiycek çocuk bırak.
    g:abi müşteriler rahatsız oluyo bikbik

    neyse döndüm ben rahatsız olan varmı dedim, herkes sorun yok gibi kafa salladı.verdim çocuğa yedi bi güzel saol abi dedi gitti.sığır garson ya sanki dük soyundan geliyoruz hepimiz, sinirlendim yine akşam akşam.