• eger olay dogruysa gercek bir rezalettir. kucuk bir cocuk musterilerden kalan patatesleri yiyorsa sen ona yeme dersin, dayak yedirmez; yemek menu vs. yedirirsin.
    yazik gunah.
  • ulan o patatesler zaten satin alinmis. yanlis hatirlamiyorsam turkiye'de yiyen goturup atmiyor copu, isci gelip goturuyordu. bu yuzden masa da durmus cocuk da gelip parasi verilen seyden yemis. deger mi o ufacik kalpte kapanmaz yaralar birakmaya? o cocuk gidip annesine bakinca, ya da annesi o burnu gorunce neler hissedecek hic dusunmus mudur? baba cocugunun acliktan hirsizlik yaptigini duyunca neler hisseder? kolay zaten oyle garibana vurmak. adim gibi eminim avrupada olsa bu olay(orta dogulunun calistirmamasi kaydiyla) cocugun karnini doyurmuslardi. gercek bir rezalettir. lakin sozlukte o kadar tepki ceker mi bilmiyorum, eger patates calan kediye bi tekme atilsaydi coktan surgun ettirmislerdi muduru...
  • lan yavşaklar zaten adam gibi patates yapabilseniz kimse tabağında bırakmaz! hem adam gibi patates yapama hemde sırf karnı aç olduğu için senin o iğrenç patateslerini yemek zorunda kalan çocuğu döv.
  • (bkz: ateş seni çağırıyor)
  • burger bir çocuğa karşı kaba kuvvet kullandıysa, benim için tarih olmuştur, benim için bitmiştir. rezalet bir olaydır. bir daha da gitmem.
  • ağlayan timsahları ortaya çıkarmıştır, o çocuk neden aç diye kimse sormuyor amk. afferin size, artıklarınızı yiyebilse hoşunuza mı gidecekti .bneler. ayrıca o müdürün de taaaa....
  • hırsızlık yapmak yerine milletin yemediği patateslerle karnını doyuran çocuğa el kaldıran müdür, sözüm sana; o elin götüne girsin, dirseğine kadar hemde.

    gerçekten rezalettir.
  • bu iş sadece burgerda değil malesef bir çok restoranda böyle.şöyleki geçen yaz şu tavukçulardan birinde yemek yiyorum, yol kenarında bi masadayım.bir tane çocuk yanaştı abi bir lira vercilerden, daha küçük belli.dedim abisi para vermem ama yemek yersen gel alayım ne istiyosan.çağırdım geldi, masaya oturdu, bu tepsi üstüne konan menüden baktık işte, bu acılı dedim, bu kemikli neyse seçti bi tanesini.sen otur burda dedim ben alıp geliyorum.gittim işte söyledim kasadakilere, hani o arada böyle sağa sola bakınırsınız ya bi baktım servis elemanı çocuğu çekeliyor kolundan.çıktım dışarı ve diyalog şöyle gelişti g:garson b:ben

    b:ne çekeliyon lan çocuğu bıraksana
    g:abi sen bunları bilmiyosun bikbikbik
    b:olum neyi bilcem ben oturttum masaya, bana yok sıkıntısı.
    g:abi hergün böyle yapıyolar bunlar bikbikbik
    b:parayla değilmi olum aldım bende yiycek çocuk bırak.
    g:abi müşteriler rahatsız oluyo bikbik

    neyse döndüm ben rahatsız olan varmı dedim, herkes sorun yok gibi kafa salladı.verdim çocuğa yedi bi güzel saol abi dedi gitti.sığır garson ya sanki dük soyundan geliyoruz hepimiz, sinirlendim yine akşam akşam.
  • hakikaten de rezalettir. öte yandan muhattabı burger king değil müdürdür. burger king şube müdürünü işinden atacak, o olacak. burger king i bağlamayacak.

    şurdan da bakmak gerekir kanımca: herhangi bir fast food zincirinin müşteri profili.

    masada oturmuş milkshake lerini yudumlayıp "kaan dilana açılmış oha inanamıyorum yeaaa" gündemli bir konuyu tartışan 4 genç kız mesela; yan masadaki tabakta bırakılmış patatesleri alan bir "fakir" çocuk gördüklerinde rahatsız olacaklar. dle getirmeye çekinecek kadar utanma duyguları olsa da, içten içe "ben burger a bunun için mi geliyorum, içim bi fena oldu ühühüh" diyecekler, diyebilecekler. bu burger king e gelmelerine engel olmayacak. ama bunun standartize olması durumunda, müşteri profilini daha iyi gözeten yerler edinecekler.

    bir dominos, ürün odaklıdır daha ziyade. bir mado ise mekan odakldıır belki daha çok. ama burger king gibi yerler 2sinin melezidir. yani ürün kadar mekan da tercih sebebidir. ve "fakirliğini açlığını görünür kılmak" da müşterileri rahatsız edior diye tanımlanabilecek bir duruştur.

    adam haklı demiyorum. düzen haksız
  • fazlasıyla üzendir. hangi kurumsal taktik ve açıklama o çocuğa yaşadığı utanç duygusunu unutturabilecek?
hesabın var mı? giriş yap