hesabın var mı? giriş yap

  • tuzlama işleminin bebeği 2 kilo billur tuz'a bandırmak olduğunu sananların hezeyanı.

    ben geçmiş deneyimlere inanırım. bebeği doktorlara danışarak büyütmek son 20 yılın olayı. milyonlarca yıldır kadınlar çocuk doğuruyor ve çocuk bakımında genellikle en eski yöntemler işe yarıyor.

    bebek tuzlama olayı işlem görmemiş doğal okyanus tuzunun bir miktar memba suyuna karıştırılmasıyla yapılır. bir miktar tuz bir miktar suyla karıştırılır, bebeğin kokması olası yerlerine sürülür, azıcık beklenir ve yıkanır.

    ben sadece adet yerini bulsun diye yapmıştım ancak bir yaz bebeği olan kızımın bebeklere özgü (aslında çok da sevimli bir koku) oluşan ter kokusunu anında kesti. anlatsalar inanmam.

    su, bebeğe içirilmediği için dehidratasyondan ölme durumu yoktur. ha dediğim gibi sen bebeği 2 kilo tuzun içine yatıracak kadar gerizekalıysan onu bilemem.

  • kadın adam. 21 senedir toplanan deprem vergileri nerede? bunu sormuş? burda hakaret edip gürleyeceğine cevap ver. nerde olm 70 katrilyon, yeni para ile 70 milyar.

    edit: para birimi. rüyamızda göremeyeceğimiz meblağları adamlar biz uyurken aşırıyor.

  • bir çalgı.

    şahsım için burada yazılanlar oldukça faydalı olmuştu, bu enstrüman hakkında bilgisi olan ya da çalabilen herkes yardımcı olmuştu, bu nedenle de ben de naçizane görüşlerimi bildirmek istedim.

    - öncelikle eğer bu enstrümanla ciddi düşünüyorsanız tavsiyem adam akıllı bir flüt almanızdır. ben çok da hoş olmayan ve pek de kaliteli olmayan bir flüt ile başlamıştım ve kişinin ilerleyişine ne kadar olumsuz faktörlerle etki edeceğinden habersizdim. tabi alete yabancı olma, üflemeyi bilememek de engel oluşturuyor düzgün ses çıkaramamanıza fakat flütün rolünü de es geçmemek gerek.

    uyduruk flütüm ile geçirdiğim (komşulara, aileme, arkadaşlara geçirttiğim) lanet olasıca anlardan sonra, belki de tüm sorun bende değil diye düşündüm. sahiden de flütümün dandik olduğunu yumuşatarak söyleyen birkaç kişiye bir de bakım yapılmasını söyleyen kişiler eklendi (daha alalı ne kadar oldu da). dandik flütüme bakım yaptırdıktan sonra biraz düzelir gibi olsa da, yine de istediğim ses(ler)i vermiyordu. bu nedenle acaba sorun benden mi kaynaklı yoksa flütten mi diyerek daha kaliteli bir flüt ile yaptığım mini si-la-sol testi sonucunda anladım ki benim flüt sahiden dandik. evet kısaca flütün kalitesi çalma kalitenizi de etkilemektedir.

    - doğrudan enstrümana zıplamayı ben de çok istedim ama bunun için önce bedeninizi hazırlamanız gerekiyor. nefes açma egzersizleri, diyaframı kullanmayı öğrenmek gibi ön hazırlıklar istiyor. zamanında yoga ya da pilates gibi sporlar yaptıysanız çok büyük avantajınız var demektir. ayrıca dik durmayı, nefesinizi tasarruflu ve doğru bir şekilde kullanmayı da öğrenmelisiniz.

    -bir ayna karşısında çalışmak ilk başlarda yardımcı olmuştu. ama aynayı parmaklara bakmak için değil de, ağzınıza bakmak için kullanmak daha yararlı sanki. çünkü fark etmeden flüt aşağıya doğru kayabiliyor ağzınızdan ya da fazla yukarı çıkarabiliyor, ya da flütü eğri tutabiliyorsunuz. ayna, bu yanlışları görmeniz için güzel bir fırsat ama çok da alışmamak lazım.

    -ilk başlarda yine sürekli yanlış yunluş üflemekten, havadan çok delikten içeriye tükürük akabilmekte. flütünüzün altından su geliyorsa bilin ki o tükürüğünüz. ağzınızı ne kadar aralayacağınızı, dilinizi ne kadar kıvırıp ne edeceğinizi bilememekten, flütün içine tükürüp durabilirsiniz sürekli, oluyor öyle ne yapalım. çok tükürük dolması da sesi bozacağından içini temizlemekte yarar var.

    - bunun dışında her gün yılmadan çalışmak istiyor. ama öyle de güzel bir enstrüman ki sizin çabalarınızı hiç karşılıksız bırakmıyor. biraz nazlı ilk başlarda direniyor ama hemen akabinde istediğiniz sesi ya da ona yaklaşık bir sesi çıkarmanıza müsaade ediyor. emeklerinizin meyve veriyor olması kısa bir zaman diliminde en sevdiğim özelliğini oluşturuyor.

    - flütünüzle işiniz bitince bir kenara atmayın, açıkta bırakmayın. tükürük bastınız içine, onu temizlemeniz gerekiyor. içinin ıslak ve nemli kalmaması gerekiyor, aynı şekilde dışındaki parmak izleri, ya da oluşmuş bir lekeyi de temizlemelisiniz. flüt temizliği ihmal edilecek bir mevzu değil, bir müddet sonra bakımsız flüt düzgün ses vermemeye de başlar.

    - eğer flütünüz hala istediğiniz sesi vermiyorsa tuşlarına bakın. bazen gevşeyebiliyorlar, ve aralarından hava kaçırabiliyorlar, bu da yine istenilen sesi elde etmenizi engelleyecektir.

    - bir metronom ile çalışın, uzun nefes alıp, uzun nefes vermeye çalışın. mesela 5 vuruşluk nefes alıp 7 vuruşta vermeye çalışın.
    değişik üfleme türlerini çalışın. tam vuruş, yarım vuruş gibi. evet sıkıcı olabilir ama çok da verimli.

    evet eyyorlamam bu kadar.

  • hakli davranis. bazi brosurculer de ondekine verip bana vermiyor. tipimi begenmediginden mi, brosurdeki seyi alamayacak kadar fakir gozuktugumden mi bilmiyorum?

    - onumdeki ile arkamdakine veriyosun da bana niye vermiyosun kodumun brosurcusu. ben saksi miyim! once bana vereceksin, en cok bana vereceksin! ben de almayip seni got edicem.

  • bu satın almada şirketin kurucusu ve sahibi sidar şahinin hesabına sadece 384 milyon dolar girecek diğer miktarın tamamı çoğu yine avrupalı ve amerikalı olan yatırım firmalarına gidecek. bizim ülkemizde para çok yanlış insanların elinde bakın bizim kurduğumuz şirkette bile onlar parayı kazanıyorlar neden ? çünkü bizim ülkemizde yatırımcı diye bir kavram yok. para vizyonsuz insanların elinde. bu ülke bu yüzden teknolojide gelişemiyor çünkü teknolojiye yatırım yapacak akla ve vizyona sahip zenginlerimiz yok. bakın earlybirds adında avrupalı yatırımcı şirket peak gamese 5 milyon dolar yatırım yapmış ve şirketin yüzde 23 ünü satın almış 2011 de. kaynak bu yüzde 23 hisse şu anki satın almayla 417 milyon dolar ediyor yani adamlar 5 milyon dolar koyup parasını tam 83 kat katlayarak 417 milyon dolar aldılar. bizim zenginlerimiz de teknolojiye yatırım yapmak yerine gidip tarla, arazi, ev, altın satın alıp yatırım yapsınlar ajhshdnndjdjd

  • youtube'da yayınladığı bir videoda hayat hikayesini kısaca özetlemiş ve nasıl bu kadar pozitif olduğunun altını çizmiş. "99 yaşında ve ölüm döşeğinde olduğunu düşün. aniden bugüne geliyorsun, ne yaparsın?" diye soruyor ve işte o da ne istiyorsa onu yapıyor.

    ben bu elemanı casey neistat'ın vlog'unda görüyordum ama kimdir nedir bilmiyordum. video altındaki yorumların birisinde bundan bahsetmişler. daha yeni tanıdım kendisini. tamam süper pozitif ama komik değil.

    (bkz: casey neistat)

  • okuyunca nasıl bir yokluk içinde okuduğuma şaşırtan yazıdır.
    biz de kızlı erkekli oturduk ama hiç bir kız gelip kucağıma oturmadı. demek sorun sadece bizim lisedeydi.
    karşılıklı münazaralar yaptık, fikirlerini dinledik, fikirlerimizi çarpıştırdık. beraber ders çalıştık, ders dinledik, ders astık.
    okuldan kaçıp dönercide 1.5 porsiyon döner yedik, sinemaya gittik güldük muhabbet ettik.
    bazen karşılıklı futbol oynadık, kavga ettik, beraber sevdik, sevdiğimizi müzikleri bir kulaklıkla dinledik.
    bak bu kitap çok güzel diyerek birbirimize kitaplarımızı paylaştık, bazen de gençliğin verdiği heyecanla ağzımızdan tükürükler saçarak kavga ettik fikir ayrılıklarımız yüzünden.
    birbirimizi güzel/yakışıklı bulduk, aşık olduk.
    kadın ya da erkek hepsinin birer adı vardı hepsi birer bireydi başta.
    fikirleri, hayalleri, hedefleri olan kızlar tıpkı erkekler gibi. evet hiç biri kucağıma oturmadı ne yazık ki.