hesabın var mı? giriş yap

  • kabus gibiydiler.

    meltem cumbul ne? oyuncu. meltem cumbul ne? sunucu. meltem cumbul ne? şarkıcı. meltem cumbul ne? kültür elçisi. meltem cumbul ne? bir on parmağında on marifet.
    ülke olarak kollektif basiretsizliğimizin ve yetenekli insan çıkarmadaki kuraklığımızın sembolüydü maşallah.

    güzel desen? tam değil. çok çirkin de diyemezsin.
    ne tam yetenekli, ne de tamamen yeteneksiz.
    ne sahnede harikalar yaratıyor, ne de tamamaen rezil oluyor.

    bir garip sıkışmışlık, tarifi zor bir anlamsızlık vardı kadında. "ülkecek modern oluyoruz abi, evropa standartlarında sanatçı çıkarıyoruz!" hezeyanlarının iç karartıcı bir yan-ürünüydü besbelli. allahtan geçti gitti bu yıllar da, rahata erdik...

    dikkat ederseniz meltem cumbul'un yerini kimse doldurmadı (dolduramadı demiyorum)
    bunun nedeni ise kuşkusuz, doldurulmasına ihtiyacımız olmayan bir boşlukta durmasıydı.

  • en önemli gündem maddemiz bu! bu olmalı! bu türkiye'nin varolup/olmama savaşıdır. göz göre göre işgal ediliyoruz. kaynak

    insanların uyanması için gelenlerin asker üniformasında mı olması lazım? bu da bir işgaldir!..

    her gün gündemin üst sıralarında olmalı. ekonomi, asayiş, eğitim, sağlık hepsi buna bağlı. yarın çok geç olacak!

  • adamın evinde dolabın içinde don, gömlek yakalanmış. bir de adamı bıçaklamış altı yerinden, yaptığı savunma "babam ve iki kardeşim suriye'de bomba saldırısı sonrası öldü. annem ve kardeşlerimle türkiye'ye geldik. aileme ben bakıyorum. annem hasta. adaletinize sığınıyorum" şeklinde.

  • tur rehberi bir kiliseyi anlatıyor; kızlardan biri rehbere yanaşıp soru soruyor.
    rehberin mikrofon açık ve her şeyi 200 kişi duyuyor.

    - peki kilisenin üstündeki saatin 10.20'yi göstermesi neyi ifade ediyor?
    + saat 10.20 şu anda.

    kızı turun kalanında görmüyoruz.

  • bir kaç sene önce ismini veremeyeceğim kıbrıs merkezli bir şirket bizden 2 adet uygulama istemişti. bu uygulamalar casino işinde kullanılacağı için dışardan müdahaleye hiçbir şekilde izin vermemeliydi. uygulamayı yaptık sıra sitelerine entegre etmeye gelince bunlar beceremedi. mecburen yönetimi komple bize verip entegrasyonu yaptırdılar.öngörülemeyen sorunlar sebebiyle süreç yaklaşık 10 gün sürdü ve bu süreçte sitenin algoritmasına göz atma şansım oldu. canlı oynandığı düşünülen rulet oyunundan pokere kadar bütün oyunlar hileliydi. gençlerin dede dediği uygulamada ise 6 kademeli bir kazanç sistemi yapmışlar. düşük parayla oynayıp kaybetme ihtimaliniz yok gibi, yatırılan para arttıkça kazanma oranı %8e kadar düşüyor. en tuhafı bu uygulamaların çoğu kullanıcının anlık bakiyesini ve para yükleme alışkanlıklarına göre davranıyor. örneğin a kişisi ayda ortalama 3000 yatırıyorsa ve o gün son 50 tlsi kaldıysa kaybetme ihtimali yok. sistem kişinin kumardan soğumamısı için kasten ona kazandırıyor. eğer hızlı bir şekilde büyük bir para kaybedilse yine kullanıcıyı küstürmemek için “kaybetme bonusu” tanımlıyorlar. siz siz olun sakın bu sitelere düşmeyin çünkü kazanma ihtimaliniz yok.

  • olayı dün özetlemiştim. şimdi buraya tekrar yazayım:

    olayı bilmeyenler için özetin özetini yazalım. prematürlerde rop diye bir hastalık var. retinopati of prematurity, prematürün retina hastalığı. o dönemde daha ülkede lazer teknolojisi olmadığı için tedavisi de yok. o sırada bu hastalığı bakan uzman göz hekimi üniversite hastanesinde (çapa mı cerrahpaşa mı hatırlamıyorum) daha önceden bu bölüme randevu alınıyor fakat randevu tarihinde hala küvözde olan bebeğin beyin kanaması (subaraknoid kanama) mevcut. doktor inisiyatif alıp “beyin kanaması olan hastayı kanama kontrol altına alınmadan tedavisi olmayan bir hastalığın muayenesine göndermem.” diyor ve sonrasında da uğraşıp bebeği yaşatıyor. zaten tedavisi de olmadığından bebek kör kalıyor ve aile dava açıyor. bizim yüce türk adaleti de “kontrol tarihinde muayeneye göndermeyip tedavisini ihmal ettiği için oluşan körlük sebebi ile” 4,5 milyon tazminata mahkum ediyor. doktor beyin gruplarda “bugün olsa bugün yine aynı kararı veririm. bilirkişi heyetine hakkımı helal etmiyorum. hastayı o halde göndersem bu sefer de ölüme sebebiyet vermekten ceza alacaktım.” mihvalinde yazıları mevcut.

    özetle doktora niye hastayı yaşattın diye ceza kesildi.

  • ülkemizde günümüz müziğini nasıl buluyorsunuz?

    "her şey bambaşka ve pırıl pırıl olabilirdi. hayatımız, sanatımız, ilişkilerimiz, sokaklarımız, doğamız, sahillerimiz, eğitim sistemimiz, siyasetimiz, maalesef giderek bir batağa saplandı. oysa yüz yıl önce geleceğin ufkuna bir gökkuşağı çizilmişti. gerilemeyi ilerleme diye topluma zerk eden zihniyet, türlü karalamalarla gerçekleri ekseninden kaydırarak, kendi ufukları kadar bir gelecek çizmeye başladılar. güzellikler karartıldığı için, insanlar yetinmeyi öğrendi. o yüzden bazı istisnalar dışında, artık bütün kavramlar sahtedir. bu kıyamet ortamında mucizevi bir şekilde yetişen aydınlık fikirli insanlar ve onların çağdaş eserleri, çölde açan çiçekler gibi."

    (2017 yılı son röportajından)