ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
uber'i türkiye'den kovacağız
-
acaba kaç tane plakası var?, sorusunu akla getiren beyan.
fifa 2005
-
çiftçinin yüzünü güldüren oyun. sürekli yağmur yağıyor anasını satayım...
ışid'i anladık ama pkk'yı niye vurdunuz
-
(bkz: çünkü eşeğin zikinden dolayı)
ortaköy'deki kumpir esnafı
-
topkapı otogarı gibi amk, alakan olmadığın otobüse bindirmeye çalışıyorlardı.
cv
-
30 yaşında olup da bunun kişisel nitelikler kısmına cana yakınlık yazan adam gördüm ben.
o ne la öyle?
kedi yavrusu musun, muhabbet kuşu musun?
stajyerin şirkette bittiği an
-
staj yaptığım bankadaki çaycının beni müfettiş sanıp bir hafta boyunca masamda türk kahvesini eksik etmediği ama bir haftanın sonunda "ben duydum sen stajermişsin sana bundan sonra kahve yok" dediği andır.
selman öğüt'ün doçentlik için damada yalvarması
-
hahhahahahaa diyerek karşılaştığım olaydır
"berat ağbi, doçentlik sınavından yine kaldım ağbi"
"bizim senden başka kimimiz var berat ağbi"
aynı zamanda tezlerinin de çalıntı olduğu ortaya çıkmıştır. oğlum selman, tv'de atatürk'e dil uzattığın zaman sinirimden uyuyamamıştım, işte adalet böyle tecelli eder.
osmangazi köprüsü'nün çok pahalı olması
-
147 tl köprüye değil ki.
50 tl filan köprüye gidiyor.
50 tl veysi, süleyman, hadi gibi gazetecilere, 47 tl’si sosyal medya köpeklerine gidiyor. vizyon budur
aşk acısı çekerken hiç tahammül edilemeyen şeyler
-
uğruna acı çekilen kişinin başkasıyla öpüştüğü-koklaştığı fikri.
fikrine bile tahammül edemiyorken onun bunları yapıyor olması ayrı bir acı olsa gerek.
hayata dair iç burkan detaylar
-
on beş gün önceyeymiş aslında randevuları. kaçırmışlar. bugün kalkıp gelmişler, vaktim varsa bakayım diye.
klinik oldukça yoğun, kapıda bekleyen çok fazla hasta var, dosyaları önüme yığılıyor. “bugün çok yoğun, bakamam, yeni randevu almanız gerekiyor” diyorum.
kadın ezilip büzülüyor karşımda. bir şeyler diyecek belli, ama takılıyor boğazına. sabırsız gözlerle kadının odadan çıkmasını bekliyorum.“hocam” diyor kısık bir sesle. “karşıdan geliyoruz biz, yol paramız yoktu ondan gelemedik. ancak para bulabildik.”
parasını veremedikleri bir otobüs, bir vapur. bir tam, bir öğrenci.
bir kadın, bir çocuk.
younes belhanda
bir kadına söylenebilecek en kötü şey
-
" beni tükettin. artık seni istemiyorum. "