hesabın var mı? giriş yap

  • günümüz futbolunun geldiği nokta brezilya gibi kreatif adamların olduğu bir ülkeyi bile yemiş, bitirmiş. artık futbol üç günde bir maç yapan, tamamen fiziğe dayalı, bir nevi robotik futbolcular istiyor. ama biz eski futbol romantikleri ronaldo, rivaldo, ronaldinho, beckham, inzaghi, batistuta, bergkamp, klinsmann, figo, recoba, del piero, hagi, zidane hatta higuita gibi adamları izlemek istiyor. daha birşeyler anlatmak istiyor ama anlatamıyorum, yinede ne demek istediğimi anlayan birileri olduğunu düşünüyorum.

    edit: bu arada yanlış anlaşılma olmasın, biz futbol sevdalıları 0-0 bitmiş lecce - cagliari maçını bile banttan izleyebilir, ondan bile ara ara keyif alınabilecek kısımlar bulabiliriz. bu yazı sadece izleyenlerin gözlerindeki pası silen, atlet gibi sağa sola yardır yardır koşmaktan ziyade bir nevi sanat icra eden eski ikon futbolculara duyulan bir özlemdir.

    eskiden bırakın büyük ülkelerin büyük futbolcularını, romanya'nın, şili'nin, bulgaristan'ın, nijerya'nın bile sahaya çıktığı vakit tüm gözleri üzerlerinde toplayan, sahada şovunu yapıp, "ulan ne futbolcu be dediğimiz" ikonları, efsaneleri vardı.

  • olm ben arap severim, ticaret yapıyorum araplarla.

    ama adamlar direkt ülkeyi arap kültürüne uygun hale getirdiler. ferrari vermek ne lan polise ? ve gördüğüm kadarı ile bunların hepsi taksim sultanahmet gibi turistik bölgelerde. benim için konu polis hızlı gitmiş yavaş gitmiş değil.

    hayır amaç nedir ? hava atmak mı ? ülkemiz refah demek mi ? zenginiz mi diyorsunuz ? e değiliz arkadaş bunu da biliyoruz.

    o arabaları satsan 100 tane çocuk okutur adam akıllı vatana millete faydalı hale getirirsin.

    ama tercihe bak amk. araplara hava atmayı prestij sanıyoruz.

  • sevgili arkadaşlar, gerekli açıklama ve araştırma yapılacaktır. maalesef hemen beyin fırtınasına başladınız. aklınıza takılan bir kaç soruya cevap olması açısından:

    1. o saatte hava aydınlık (19.50), nasıl görmüyor?

    burası ülkenin en doğusu, güneş batıdan 1 saat daha erken batıyor. o saatte hava karanlık merak ettiğiniz buysa.

    2. bu kadar rütbeli neden aynı helikopterde?

    bölgenin coğrafyası gereği en güvenli ve hızlı ulaşım yolu helikopter faaliyetleridir. üst rütbeliler anlamında buranın "dolmuşu" helikopterdir. bir tümen komutanı da bir yere gidiyorsa helikopterle gider, yanında astları ve emir subayları ile beraber. bu kadar rütbeli için iki helikopter kaldırılmaz. minimum sayıda faaliyetle maksimum personel taşınır. 2 helikopter kaldırmak, riski iki kat artırmaktır. ktm dediğiniz sistem de aynı şekilde çalışır. güvenlik alınır, maksimum asker minimum seferle ulaştırılır. bu kadar üst düzey rütbeliyi kara yoluyla taşımak pkk'ya gel beni vur demektir.

    3. 3 dakikada epey yükselir helikopter, nasıl takılacak tele?

    yine bölgenin coğrafyası ve emniyet gereği dağların arasından gitmeniz gerekebiliyor. bir anda irtifanız 3000'den 800'e düşebiliyor sarp dağlar ve yamaçlar yüzünden. sürekli alçalıp yükselmek yerine de denize göre ortalama irtifanızı sabit tutup ilerlemek en doğrusu.

    4. bölgedeki elektrik telleri sistemde yok mu?

    yok. sivil helikopter kazasında hatırlayın, beylikdüzü'ndeki dana gibi kule bile sistemde yok. her bir yüksek gerilim direği sistemde nasıl olsun? bu yüzden yüksek gerilim tellerine uçak ikazlar takılır. bu konuda bir ihmal var mı, görüş kısıtlandı mı, araştırmalar sonucunda ortaya çıkar. bu konuda 172 adet helikoptere helikopter engel tespit sistemi entegrasyonu projesi var. ancak bürokrasi yüzünden sözleşme aşamasında bekliyor.

    hayat bir bilgisayar oyunu değil. mükemmel bilgisayar sistemleri yok, inanılmaz askeri sistemler falan yok. askeri konular ve doğudaki terör konusunda da doğuyu görmeden, botan'ı, sabır dağı'nı, hakkari'yi, çukurca'yı, doğan'ı, dağlıca'yı görmeden istanbul'dan ahkam kesmeyin. burası farklı bir dünya.

    edit:

    ekşişeyler'de paylaşılmış bu entry ve iyi niyetle ortak olarak sorulan bazı sorulara verdiğim cevaplar yandaşlık olarak algılanmış nedense.

    sevgili dünya, şu anda görevimi belirtilen alanın çok yakınında bir birlikte rütbeli olarak sürdürmekteyim. onlarca helikopter faaliyetine katıldım, onlarca pilotla konuştum. sizin "nasıl olabilir böyle bir şey?" dediğiniz onlarca şey burada rutine bindiği için haberiniz olmuyor. tümen komutanı 3-4 ayda bir gerek denetleme, gerek toplantı ya da yerinde görmek için böyle bir heyetle helikopter faaliyeti yapar. bu güne kadar dikkatinizi çekmedi ve haberiniz yoktu. kaza olunca "ne yani böyle mi gidiyor?" diyorsunuz. evet öyle gidiyor. zira her üst rütbeli sayın cumhurbaşkanı gibi 1000 kişilik güvenlikçi ile korunup, kara yolu ile intikal yapamaz. inanmazsınız cumhurbaşkanı ve bakanlar da bir yere giderken aynı uçakla gidiyor! bu çapta bir kaza tabii ki dikkat çeker ve soru işaretleri uyandırır. amenna. buna bir itirazım yok. itirazım hiç bir veriye, kanıta, açıklamaya dayanmadan "bunu pkk yaptı, amerika yaptı, almanya yaptı!" diyenlere.

    ilgili helikopter ilk belirlemelere göre yüksek gerilim hattıyla temas olduğu için kırıma uğradı ve buradaki genel kanı "tellere mi takılmış? yok artık!"dı. ben de dedim ki, "olabilir." ve bildiğim kadarını, bildiğim şekilde açıkladım. bunu yaparken dayanak noktam şahsi tecrübelerim, gördüğüm iha görüntüleri, askeri personel arasında konuşulan konuşmalardı. çünkü sizin "şehit" deyip geçtiğiniz her insan buradaki bir askerin devresi, arkadaşı, komutanı.

    yine ilgili helikopter taciz ateşi sonucu hızla alçalmak zorunda kalmış ya da saldırı sonucu düşürülmüş olabilir. amerika daha önce defalarca yaptığı gibi bir suikast düzenlemiş olabilir, içlerinde bir hain ya da casus olabilir. bunlar bir ihtimaldir. ancak içinde 1 tümgeneral, 1 yarbay, 2 albay, 1 binbaşı, 3 yüzbaşı, 1 üsteğmen, 2 başçavuş, 2 uzman çavuş bulanan helikopter düşünce henüz kesin bir açıklama olmadan "pkk işi" dediğinizde, bu derece üst rütbeli bulunan bir helikoptere pkk'nın saldırabilme cesareti ve kapasitesi olduğunu da peşinen kabul etmiş ve güçlendirmiş oluyorsunuz. dolayısıyla ilk etaptaki veriler geldiğinde bunlara göre bir değerlendirme yapmak ve direkt sonuca ulaşmak yerine olayın biraz aydınlanmasını beklemek bana göre en doğru hareket.

    tüm bunların yanında bana yandaş demeniz ile vatan haini demeniz arasında benim açımdan bir fark yok. hakaret olarak alırım. yandaş olduğumu düşünenler eski entrylerime bakabilir.

    tekrar tüm milletimizin başı sağolsun.

  • xbox dünyasında son zamanlarda meydana gelen önemli haberleri sizlerle paylaşmak istiyorum.

    1- brezilya'nın rekabet düzenleyicisi cade, microsoft'un activision blizzard satın alımını kısıtlama olmaksızın sıfır endişe ile onaylamış bulunuyor. kararın açıklama metninde onayın brezilyalı tüketiciler için verildiği "rakiplerin çıkarının korunması için değil" vurgusu göze çarpıyor.

    brezilya tarafından gelen onayın ardından açıklama içeriğinde xbox tarafını ilgilendiren istatistiklere de yer verilmiş.

    2- microsoft'un 2021 yılında konsol tarafında sadece xbox game pass aboneliklerinden 2.9 milyar dolar gelir elde ettiği açıklanmış. bu sayıya pc game pass gelirleri dahil değil.

    3- xbox game pass abone sayısının 2021 yılında 25 milyonu geçtiği de resmiyet kazanmış oldu.

    4- 2021 yılında toplamda 16,2 milyar dolar gelir elde eden xbox tarafı bu gelirin sadece 3.7 milyar dolarını konsol satışından elde etmiş.

    5- microsoft activision blizzard alımını insanlara daha iyi anlatabilmek için bir web sayfası oluşturmuş. oyuncu dostu politikalarını bu şekilde anlatmaya çalışan microsoft satın alımın tamamlanacağına kesin gözüyle bakıyor.

    6- playstation ceosu jim ryan'ın activision blizzard alımı için olan endişelerini paylaşmak için yakın zamanda avrupa komitesi ile bir araya geleceği sızdırıldı. kaçınılmaz son maalesef sony için gözükmekte.

    7- obsidian'dan 10 kişilik ufak bir ekibin geliştirdiği grounded en sonunda 1.0 sürümüne kavuştu ve gerçek anlamda çıkışını yaptı.

    8- xbox game pass için harika bir ekim ayı bizleri bekliyor. a plague tale requiem bu ayın yıldızı gibi gözükse de scorn, chivalry 2, medieval dynasty gibi oyunlar da bizlere harika vakitler geçirtecekmiş gibi duruyor.

    xbox tarafı her ne kadar yoluna durgun şekilde devam etse de sahip olduğu vizyonu her seferinde 1 adım daha genişletiyor. dünyanın en güçlü oyun konsolu hakkında elimden geldiğince sizlere haberleri paylaşmaya devam edeceğim. umarım keyifle okumuş hayatınızda her şey yolundadır. sağlıcakla kalın.

  • demet akalin'in kulagina gitmesi daha muhim, en az 3 yaz mevsimi daha turk pop muzigi ana temasi belli olur.

  • sozlukte bu ipuclarinin buyuk cogunlugu ogrencilerden gelecegi icin pek de dikkate almamak lazim. ogrenciyken gunler 32 saatti.