hesabın var mı? giriş yap

  • o kiralari artıran emlakcilar. yok bir de utaniyorlarmsi. 1lira fazla almak için yapmayacaklari şey yok. çoğu zaten ucuza kiraya veren ev sahibini arayıp 3 katına verelim diyor.

  • an itibariyle günümün içine etmiştir. ulan ihale var sabah, bu güya yeminli tercüman olan lavuğa da ispanyolca kalite belgelerini çevirttirdim... neyse efendim, eleman facebook'tan eklemiş beni yarım saat önce, artık neyine güvendiyse... ben de kabul ettim fazla kurcalamadan. girdim profiline geziniyorum ne ayak lan bu deyu... bir baktım ki darwin'i, evrim ağacı'nı, karikateist'i vb. sayfaları beğenmiş. kan beynime sıçradı bunları görünce. "ateist misin lan sen it" diye sert bir mesaj attım facebook'tan. "evet abi" yazdı. "senin ben mına koyim emi! hani yeminli tercümandın lan sen! kuran'a filan el basmadın mı sen" yazdım, "annemin üstüne yemin ettim ben abi" dedi. daha fazla yazamayacağım. :( hayır amk ben de ateistim de kariyerim tehlikede resmen şu an. :(

  • otelinizin muazzam bir kahvaltısı var diyen italyan arkadaşa sövmekle geçmişti ilk günkü italya kahvaltım. espresso, her çeşit kruvasan, bin çeşit kadar marmelat ve reçel. kolay adapte olan bir insan olduğum ve tatlıyı sevdiğim için alıştım ikinci gün.

    yine de merak edip klasik italyan kahvaltısı hep böyle midir, diye sordum 70'lerindeki meslektaşıma. böyle derken? dedi. işte kruvasan, marmelat ve espresso böyle boktan mıydı hep geleneksel italyan kahvaltısı, dedim. yok benim gençliğimde farklıydı her şey, dedi. nasıldı, dedim. kahvaltı sadece espresso ve sigaraydı, çok güzeldi, dedi.

    sonra beatles'ın 1965 yılındaki velodromo vigorelli milan konserine gitmek için evden nasıl kaçtığını anlatmaya başladı.

    (bkz: ipek'e yardım elini uzat)

  • güzelavratotuyla bir alakası olmadığı gibi içindeki etken madde kollisin değil** bir alkaloid olan coniinedir. (türkçesini bilmiyorum.) coniine'in de hücre bölünmesiyle bir alakası olmadığı gibi salt mayoz bölünmeye etki eden bir maddenin kişinin ölümüne değil sadece kısır kalmasına yol açacağını lise düzeyinde biyoloji bilgisi olan biri bile çıkarabilir.*** coniine, asetilkolin reseptörleri bi nevi bloke ederek çalışır ki bu da sinirlerinizin kaslarınıza hükmedememesine ve dolayısıyla bir noktadan sonra yaşam için elzem kas kasılmalarınızın da durmasına (solunum gibi) ve nihayetinde ölümünüze sebep olur.

    neyse sanırım zaten önemli olan baldıran otunun zehirleme mekanizması değil de böyle şeyler hakkında bilgi edinmek için ekşi sözlük'ün hiç de doğru bir yer olmadığını tekrar hatırlatmak. (bkz: bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir) alakasız bir yerden duyduğunu doğruluğunu teyit etmeden entry diye girenlere selam ederim.

  • ''erkekler takım elbise giyip önüne bakınca cezası iniyor, benim takımım, kravatım yok. annem apar topar bu tişörtü bulabilmiş. bir de ne yalan söyleyeyim hayatta kalmış olmanın saklayamadığım bir sevinci var içimde. o ölmese ben ölecektim. o size, beni pazarlamaya karar verdiğini söylemeyecekti, başka adamların koynuna beni sokma planlarını anlatmayacaktı, benim patlıcan fazla pişti diye, perdeler azıcık kirlendi diye, masada kırıntı kaldı diye yediğim dayakları söylemeyecekti, kaç kere hastanelik olduğumdan bahsetmeyecekti.

    çay bahçesinde çekilmiş bir fotoğrafım var. biraz yan gülmüşüm. belki de o fotoğrafı gösterip namussuz karılar gibi çıkmış filan diyecekti.
    karısını başka adamlara satan o değilmiş gibi “namusumu temizledim” diyecekti.

    siz onu 3-5 yılla yargılayıp, namusu kirlendi diye mazur görüp, yandan gülüşümü tahrik sayıp bir de üzülecektiniz adama.
    oysa namus benimdir hakim bey, bir kağıda imza attık diye kimselere bırakmam.
    sonuna kadar idare edebilmiş olmam, elaleme değil de başıma gelenleri hep karakollara anlatmış olmam, kızıma hiç fark ettirmemiş olmam namusumdur.
    o utanmamış yaptıklarından, benim utanacak bir şeyim yoktur.

    içimdeki hayatta kalma mutluluğunu atamıyorum hakim bey.
    ağlayamamam bundandır.
    ne yalan söyleyeyim aynı acının çemberinden geçmiş, sağ kalabilmiş kadınlarla aynı koğuşta, bir ömür kazasız belasız da yaşarım ben ama benim bir kızım, bir de memleketin aç kaldığı bir adalet var.
    gel sen, ölmedim diye beni cezalandırma, benim bir derdim; kızımın bari mutlu olmasıdır.
    yanında ben olayım.
    can alan bir katil değil, can derdinde bir kadın de bana.
    kurşunla yatıp kurşunla kalkan, yastığın altında silahla yatan adamlar hiç eceliyle ölmüş mü?
    hem sevebilseydi o da ölmezdi di mi ama?
    öldüyse hepsi benim suçum mu?''

    edit: yanlış bilgi aktarımı olmaması adına düzeltmek istedim. yazı çilem doğan ın karar duruşması sırasında, mahkemeyi takip eden bir arkadaşım tarafından yayınlandığı için çilem'in kendi ifadeleri olarak düşünmüştüm fakat yazı ayşen aksakal tarafından kaleme alınmış. çilem'in yaşadıklarını ve hiç kaybetmediği dik duruşunu çok iyi yansıttığını düşündüğüm için yazıyı bu haliyle editliyorum.

    edit 2: dahili meddah tarafından böyle de güzel bir kampanya başlatılmış; (bkz: çilem doğan'a mektup yolluyoruz)
    ben yazacaklarımı düşünmeye başladım.

  • o yıllarda öyleymiş yani evet. artık çok şey değişti. son zamanlarda bir hafifleme geldi. artık her şey daha güzel. herkes ülkenin kıymetini bilsin.