hesabın var mı? giriş yap

  • 80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olanların yaptığı eylemdir. renkli renkli çiçekler toplanır, sapçık özenle çıkarılır, ve sapçığın dibindeki o tek damla tatlı sıvı emilirdi.

  • "kendimi yalniz birakmamak icin butun gece aynanin karsisinda oturdum" diyecek kadar yalniz bir adam

  • allah'tan başka kimseden korkmayan turabi ve hilmicem acun'dan korktukları kadar allah'tan korksalar biraz adam olurlardı. gitsinler allah aşkına...

  • - tercih yaparken kimsenin tercih etmek istemeyeceği yerler seç (check)
    - ataman gerçekleşsin (check)

    köylü kurnazı mode on

    - yaşadığın yerde birisiyle hemen evlen (check)
    - eş durumundan tayin iste (check)
    - ağlamaya başla (check)

    içi boş çağrıdır.

  • baba bir tamirat işi ile uğraşmaktadır.

    - baba ya o öyle olur mu. alttan ittireceksin.
    - hsss
    - ya baba bırak allahaşkına, o tornavidayla olmaz o, şununla yapsana.
    - (dayanamaz işi bırakır) bak oğlum bigün dedenin dükkandayım. saat tamir ediyor rahmetli. ben de omuzundan bakıyorum. dedim ki "baba şunu şöyle yap, bunu böyle yap", deden elindeki işi bıraktı, bana döndü, anlatmaya başladı:

    birgün devenin biri coşkun akan bir ırmağın kenarına gelmiş, maksadı karşıya geçmek. suya girmiş, yürümeye başlamış. biraz açılınca akıntıdan ayakları yerden kesilir gibi olmuş. o esnada korkudan biraz kaçırmış.

    deve bakmış ki boku suda batıp çıkıyor, girdaplara gire çıka, döne döne uzaklaşıyor, içinden geçirmiş.

    "işe bak yahu, sıçtığım bok bana yüzme öğretiyor."

    -tısss

  • geçen sene yolda bir cüzdan bulmuştum. sahibine ulaşmak için açtım. herhangi bir telefon numarası yoktu. banka kartından bankasına ulaşıp bilgi verdim ve adam beni 1 saat içinde aradı ve teslim ettim. 50 yaşlarında bir adam. yazık bütün şifrelerini bir kağıda yazmış. bankamatik kartlarından, digitürke, e-devletten tut aklına ne gelirse bütün şifreler var. 50 yaşındaki adam bile 30 tane şifreyle uğraşmak zorunda. kötü niyetli bir insanın da eline geçebilirdi. hepsi karman çorman ve çok daha büyük bir güvenlik açığı yaratıyor ve insanları bu tarz şeylere yönlendiriyor maalesef.

  • "kendini 'pokemon' zanneden 4 yaşındaki ferhat, 7 kattan 'havalandı.' 21 metre uçan pokemon ferhat yumuşak yere düştü de, sadece kırık ayakla kurtardı.

    şans eseri yumuşak zemine 'çakılan' ferhat'ın sol bacağının kırıldığı belirlenirken, sağlık durumunun iyi olduğu açıklandı. halen çocuk cerrahi servisinde tedavisi süren ferhat, "neden düştün" diye soran doktoru selahattin toktaş’a olayı şöyle özetledi: "ben pokemon’um ve pokemon gibi uçtum."

    (bkz: milliyet)
    (bkz: pokemon)

  • 1676 senesinde isigin hizini gercege yakin bir sekilde (yaklasik olarak 230 bin km/sn olarak) olcmeyi basarmis hollandali gokbilimci ve matematikci. peki roemer isigin hizini mi ariyordu? hayir, hatta yasadigi donemde isigin sonlu bir hizi olabilecegine dahi inanilmiyordu (mesela galileo 15 km mesafedeki iki kulede ates yakarak isigin hizini bulmaya calismis, deneyin sonunda da isigin sonlu bir hizi olamayacagi kanaatine varmisti).

    roemer o siralar ingiltere’de basina odul konulan bir belanin cozumunu gelistirmek icin calisiyordu. derdi, acik denizde ilerleyen denizcilerin, o anda dunya uzerindeki koordinatlarini bulabilmelerini saglayacak etkili ve pratik bir metod bulabilmekti. hadi enlemi tespit etmek o kadar da zor degildi, zira kutup yildizinin yuksekligini usturlap ya da capraz cita ile bulabiliyordunuz ancak boylamin tespiti icin etkili hicbir metod yoktu. galileo’nun, jupiterin uydularinin konumlari uzerinden gunu saat dilimlerine onu da saat basina 15 boylam derecesiyle carparak yola cikilan limana olan uzakliga cevirmek icin bir metodu vardi. ancak bu metodun tesiri icin butun bir yil olcum yapilmasi ve koca koca cetveller hazirlanmasi ve sonra da bu cetvellerle hesap yapilmasi gerekiyordu. pek pratik olmasa da bu metod o siralar en cok ilgi uyandirmis ve uzerinden en cok calisilan metod olmustu. iste bizim roemer de jupiter ve uydularinin davranislarina merak salmis bilim adamlarindan biriydi. roemer, rotterdam’daki evinde, kendi yaptigi dev sabit teleskobu ile gok kureyi tararken ve bahsedilen metodu gelistirmeye calisirken enteresan bir kesifte bulunur.

    calismalari sirasinda jupiterin uydularinin, yilin farkli donemlerinde karanlik bolgeye giris ve cikislarindaki surelerde ritmik sapmalar kesfeder. yani galileo’nun onerdigi metoda gore cikarilacak bir cetvel, bu sapmalardan dolayi asla hassas bir sonuc veremez. ayrica roemer sunu da bilmektedir ki, dunyanin uydulara olan mesafesi, gunes etrafinda donusu sirasinda artip azalmakta yani jupiterin uydulari ile dunya arasi mesafe degiskenlik gostermektedir. kanimca roemer bu kesisimi yakaladiginda donup kalmistir. cunku bu sonuca gore, tespit ettigi sapmalar bu degisken mesafeden kaynaklanmakta yani uydularin goruntulerinin teleskobuna ulasma suresinden kaynaklanmaktaydi. kisacasi isigin belli ve sonlu bir hizi vardi. peki bu hiz neydi? roemer’in bu soruya yanit aradigi calismalarinda yaptigi cizimlerden metodunu ve buldugu sonucu ogreniyoruz. gunes-dunya arasi mesafe o yillarda 155 milyon km olarak kabul edildiginden 61 gunluk (ki yorungesinin yaklasik altida biri ve bu 61 gunluk mesafe de yine 155 milyon km kabul ediliyor) dunya cevriminin 11 dakikalik bir sapmaya yol actigi bilgisinden hareketle isigin 155 milyon km yolu 11 dakikada gectigi sonucuna ulasan roemer, isigin saniyedeki hizini ise yaklasik 230 bin km olarak hesaplar.

  • mübarek biri. çünkü patatesi ilk gören kişi ben olsam muhtemelen bir ısırık alıp tükürür, "arkadaşlar yemeyin bunu rezil bir tadı var, şu karşı ağaçtaki kırmızı şeyleri bir deneyelim." filan derdim ve böylelikle patates denilen mucizevi besin keşfedilemezdi. ama işte biri bunu almış, ateşte yakmış ve tuzlamış, sonra biri yağda kızartmış, öteki haşlamış... neler neler ya. çok güzel tadı var.

  • düzenli bir ordu düz bir arazide hava ve kara kuvvetleri ile üzerinize gelecekse hendek kazmazsınız. "gel burayı bombala" diye işaret fişeği yakmaktan farkı yoktur bunun. haberi yapanı da, eğer varsa hendeği kazanı da tebrik ediyorum

    tanım : kolpa haber

    edit : özelden ve umumdan "o hendekleri tanklara karşı kazıyorlar" diye yazanlar oldu

    1. türkiye suriye sınırı yüzlerce km. uzunluğunda, bizim mekanize kuvvetlerimiz istedikleri yerden girer çıkarlar. hendek kazmakla o iş olmaz.
    2. eğer mevzilendiginiz mevkiyi tanklara korumak için kazdıysanız, iyi bir de hava savunmanız ve topçu desteğiniz vardır umarım, çünkü bunlar yoksa tankları yollamadan sizi tepenizden ve uzaktan bombalarlar. parçanız kalmaz.

    1. madde için (bkz: maginot hattı)
    2. madde için (bkz: ikinci körfez savaşı)

  • gun itibari ile cop olmus karsilastirma. milletin agzinda ronaldo'nun kazandigi kupalar vardi. messi bir senede kazandi tum kupalari yetmedi sampiyonlar ligi gol krali oldu.

    bence messi'nin sag ayagi ile sol ayagini karsilastiralim. tum dunya icin daha adil olur.

  • yazın özellikle desenli bluz, tshirt, gömlek falan giyen kadınlara dikkat etmemi gösteren eylem. nedeni de bi ihtimal uçlarını görebilmek tabii ki.

    not: işbu entry ile ilgili mesaj göndersenize, çok yalnızım lan.