ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kasım ayında güneş gözlüğü takmak
-
hava güneşliyse çok doğal olan eylem. insanlar gözlerine güneş gelince rahatsız oluyorlar demek ki.
129 bin suçlunun affedilmesi
-
af niye var bir allahın kulu açıklayabilir mi?
af çıkarmanın yasadışı olması lazım, önermenin bile yasadışı olması lazım. af önereni "sen de onlardansın" deyip içeri atmalıyız.
caner ile sow'un öpüşmesi
-
(bkz: bırak şimdi ligi migi çılgın)
yayaya yol veren araca çarpan motorcunun ölmesi
-
arabanın durduğun an ile motorcunun çarptığı an arasındaki zaman boşluğuna bakılırsa motorcu çok hızlı gelmekte. ayrıca yaya geçidi olan bir yerde duran araç yanlış bir şey yapmamıştır.
vefat eden kişiye allah rahmet eylesin.
pablo neruda
-
bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
şöyle diyebilirim: gece yıldızla dolu
ve yıldızlar, masmavi titreşiyor uzakta
şakıyarak dönüyor gökte gece rüzgarı.
bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara.
kollarıma aldım bu gece gibi kaç gece
kaç defa öptüm onu sonsuz göğün altında
sevdi beni o ben de bir ara onu sevdim
o durgun, iri gözler sevilmez miydi ama
bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim.
yokluğunu düşünüp, yitmesine yanmakla
duyup geceyi, onsuz daha engin geceyi.
ota düşen çiy gibi, düşmekle şiir cana
ne gelir elden, sevgim onu tutamadıysa.
gece yıldız içinde, o yoldaş değil bana
hepsi bu. uzaklarda şarkı söylüyor biri.
yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
gözlerim arar onu, yaklaştırmak ister gibi
yüreğim arar onu, o yoldaş değil bana
artık sevmiyorum ya nasıl, nasıl sevmiştim
sesim arar rüzgarı ulaşmak için ona
ellere yar olur. öpmemden önceki gibi.
o ses, ışıl ışıl ten ve sonsuz bakışlarla
artık sevmiyorum ya severim belki yine
ne uzundur unutuş ah ne kısadır sevda
böyle gecelerde kollarıma aldım çünkü
yüreğim dayanmıyor yitmesine kolayca
belki bana verdiği son acıdır bu acı
belki son şiirdir bu yazdığım şiir ona
pablo neruda
(sait maden çevirisiyle)
alternatif şirin baba şirine diyalogları
-
-şirin baba, güçlü şirin yeşil oldu!
-sarılık geçiriyo normaldir.
ali koç
-
doğum sırasında hastanede karıştı galiba bebekken.
commandante ali koç'un yeni açıklaması;
"eşitsizliği gönüllü düzeltmezsek, emin olun birileri zorla düzeltir"
http://www.cumhuriyet.com.tr/…i_zorla_duzeltir.html
iq'yu en az 10-15 puan düşüren şeyler
-
ota boka trip atmak ve bunun şirin olduğunu düşünmek. bknz : belki de zaten iq'su düşük olan insan.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: eksi 40 derecede donmak üzere olan arkadaşınız
1. karınızı siksin mi?
2. eksi 40 derecede kaldırabilecekse helal olsun o adama, gelsin tüm sülalemi siksin.
guru
-
ekşi sözlük'ün, "sizi çok sevmiyoruz. sandığınız kadar umrumuzda da değilsiniz. dün var olan ve yarın da olacak olan biziz neticede. siz en iyisi günü yaşayın." diyen yüzü. moderatörler arasında böyle bir görev dağılımı mı vardır, kendisi mi isteklidir hep merak etmişimdir. sözlüğü sözlük yapan yazarların her fırsatta ne kadar değersiz, bir ayağı çukurda gereksiz canlılar olduklarını kendisinden duymayı yadırgamıyorum artık.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
kiz cocugu, babasi calisirken onu mutlu etmek icin ulasabilecegi ve favorisi olan "bal" ikram etmek istemistir. cunku bal mutluluktur, yiyen kisi akilli olur, saglikli olur. kiz bunu ogrenmis ve kabul etmistir.
- sana bal getirdim. calisirken enerji verir.
+ tesekkur ederim kizim. ama cok tatli olacak. masada birak, sonra yerim.
kiz bali birakmadan gider. ben "uzdum mu" diye dusunurken elindeki balla tekrar gelir;
- baba, senin icin tuz ekledim. artik tatli degil. yiyebilrisin.
ikinci kez negatif cevap veremeyecegim icin "tuzlu bal" yemeye basladim. kendi istegimle yiyecektim ama kizimin "problem cozuldu" algisi, kendi elleriyle bana tuzlu bal yedirmesi icin yeterliydi. tam olarak nasil bir yuz ifadem oldu bilmiyorum. kizim ne gorduyse yeni bir teklif geldi;
- cok tuzlu olduyse seker ekleyelim mi?
(ekledik. tuzlu sekerli bal yedim)
* kizim 4 yasindayken.
asla aşık olunası bir insan olamayacağını anlamak
-
başlığı görünce beynimin gündemine bomba gibi düşen olay. şu an canlı yayın araçları dönüyor kafamın içinde, sıcak gelişme şeklinde son dakika altyazısı geçiyor gözümün önünden. sirenler çalıyor ciğerimde. havar komşular havar.
product placement
-
kralı zamanında friends'te yapılmış olan pazarlama yöntemidir. bizde çocuklar duymasın'da yok efendim 'cappy pek güzel' 'oh coca cola buz gibi iyi geldi' türünden saçma salak uygulamalar yapılırken friends'te aşmış esprilerle bu uygulama desteklenmiştir. mesela;
--- spoiler ---
phoebe ve bir masaj salonunda çalıştığını öğrenmesini istemediği rachel ile arasında geçen diyalog:
phoebe: (in a strange heavy accent) hello "ja", it’s time for your massage, ja! put your face in the hole.
rachel: wow, a swedish massage from a real swedish person. (puts her head in the hole and phoebe enters)
phoebe: okay, then i’m swedish...
rachel: so, what’s your name?
phoebe: it’s a normal swedish name... ikea...
rachel: oh... what an interesting name.
phoebe: ja!
--- spoiler ---
erkeğin aldatması ile kadının aldatmasının farkı
-
aynen arkadaşlar erkeğin aldatmasının konuyla hiçbir ilgisi yoktur erkek nezaketen aldatır. erkeğin aldatması yaşama ve canlılığa minik bir veda busesi, allah'ın yarattığı bunca güzelliğe bir takdir gibidir... kadının aldatması ise bir milli güvenlik sorunudur, bir pekakadır, bir çocuk katlidir, pogromdur, bir uluderedir. lütfen amınızı bilin kadınlar ülkemizin sınır güvenliği ve dünya barışı söz konusu.