ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ne kadar köylüsün testi
-
bayram dönüşü istanbul otobüsünün bagajına çuvalla erzak koyuyorum (2250)
13 ağustos 2015 erken seçim kararı
-
(bkz: o zaman dans)
avukat maaşları derhal yarı yarıya düşürülsün
-
büro açan avukata adalet bakanlığı önce maaş bağlasın, sonra yarıya düşürsün.
kafelerin dolup taştığı kriz ülkesi
-
tam bir zeka göstergesi cümle. bunu edenlerin zeka seyıyesi debil kıvamındadır.
yahu kafe dediğin kaç tane. toplam masa sayısı nedir? ülkede kaç kişi var. kaçı bu masaları dolduruyor.
ekonomik kriz var deyince millet aç yattığımızı sanıyor sanırım. karı koca çalışıp dışarda yemek yemenin hesabını tutarsan, pahalı bulup vazgeçiyorsan ekonomik kriz var demektir.
insan gibi yaşamak lüks, eğitim almak eşeklik gibi görülen ülkede bu tipler de normal...
sevgiliye sarılmak için koşarken yere düşmek
-
insanın karizmasını yerle bir edecek hadise. gülme lan.
zihin beden problemi
-
düalist bakış açısı, yani zihin fiziki dünyaya ait olmadığı kanısı en başta oldukça soyut bir fikir gibi gözükse de kendi içinde mantıklı olduğu noktalar vardır.
materyalist bakış açısında zihin var oluşu maddenin kimyasal, fiziksel reaksiyonları ile açıklanabilir. yani örneğin bir bilgi öğrendiğinizde beyninizde bir kimyasal reaksiyon oluşur, o bilgiyi başka bir zaman hatırladığınızda farklı bir "maddesel etkileşim" olur vs. vs.
peki bu mantık ile bakıldığında benim bakış açıma göre bazı sorunlar var;
1) eğer maddesel bir reaksiyon ile bilgi öğreniliyor, hatırlanıyorsa (tıpkı bilgisayarın 0'lar ve 1'leri sıralayarak bilgileri oluşturması ve saklaması gibi) bir bilginin unutulması veya hatırlanmakta zorlanılması nasıl işlem? veya bilgi miktarı büyük olan bir şeyin hatırlanması daha mı uzun sürüyor? yoksa geçmişte kalan bir şeyin mi?
2) eğer maddesel olarak bir öğrenme-saklama-hatırlama işlemi var ise, bunun bir üst limiti olması gerekmiyor mu? yani insan zihninin "öğrenebileceği" bilgi miktarının bir üst limiti olmalı. sonuçta zihni oluşturan madde miktarının artışı veya azalışı (önemli miktarlarda, yoksa elbette canlı bir organizmada değişim oluyordur.) olmadığına göre maksimum bellek kapasitemiz olmalı.
bunlar kendi aşırı amatör görüşlerim olup, belleğe aldığım yeni bilgiler ve farklı bakış açıları ile kendilerini güncelleyebilirler.
hale bağce özbaş
-
arkadaşlar bu olayları sadece torpil olarak görmeyin rica edicem; bu olaylar aynı zamanda eğitime, çocuklarımıza ve geleceğimize de vurulan birer baltadır.
ondan sonra vay efendim pisa'da türkiye neden geriliyor?.. böyle liyakatsizler yüzünden işte.
türk dizilerinde görülen klişeler
-
anne, anneanne ya da babaanneden yadigâr yüzük, müstakbel gelinin parmağına, sanki ölçüsü alınmış da o'na özel yaptırılmış gibi, tam olur hep..
çalarsa annemdir mesajsa turkcell'dir
-
bu durum bir süre sonra adamı iyice bezgin bekir yapar. her şey cep telefonunu açmaya üşenmekle başlar.
- cep telefonun çalıyo açmıycak mısın?
- annemdir, kalkınca bi ara ararım.
- mesaj geldi sana galiba...
- bankadandır boşver.
- *telefon çalıyo, bakayım mı?
- uğraşma yanlış numaradır.
- kalk kalk, evde ayak sesleri var
- sittiret kedidir
- kapıyı yumrukluyolar duymuyo musun?
- amaan kapıcıdır
- baltalı bi adam var kapıda!!
- boşver ev sahibidir...