hesabın var mı? giriş yap

  • montajlamışlar, kötüye kullanmışlar, kandırmışlar ya kıyamam amkun vahşisi. sana bu ülkede yem ve su veren haysiyetsizlerin de abv!

    yallah talibana!

  • adı lazım değil bir üniversitenin maddi durumu kötü olan öğrenciler için kurduğu ücretsiz kıyafet alınabilen mağazasına tam 15000 (on beş bin) parça kıyafeti ücretsiz gönderen firmadır. gerisi sikimde değil.

  • türkiye'nin takriben 1200 sayfalık dosyasını, uefa'nın bid evaluation report'unu ve almanların başvuru kitapçığını üstünkörü, hızlı hızlı okudum.

    türkiye'nin dosyası almanların açık ara önünde. türkiye 2.5 milyon biletin satımı ve gerekirse yeniden satımı için federasyon bazında garanti vermiş. türkiye'deki tüm bakanlıklar, onlarca sivil toplum kuruluşu, aday şehir valilikleriyle beraber belediyeler, yazılı niyet mektubu ve taahhütnâme vermişler. devlet; otoyollar, hızlı tren hatları, sağlık, aday şehir altyapıları (metro vs) ve 3 stadyumun yenilenmesi için 70 milyar euro civarında yatırım yapılacağını taahhüt ediyor. uefa ile koordinasyon için federasyon büyük bir tesis yaptıracak, tesislerini büyütecek. türkiye'deki hemen hemen tüm yeni stadlar, bir turnuva takımının kamp merkezi yapılacak. diyarbakır, adana, kayseri, vodafone arena, malatya, saraçoğlu, tff tesisleri ve daha niceleri... türkiye'ye gelen misafirler biletleriyle birlikte şehir içi ücretsiz taşımacılıktan yararlanacak. cumhurbaşkanlığı ve federasyon işbirliği ile turnuva güvenliği için tam garanti sağlanacak ve insan haklarını korumak için bir gözetim kurulu kurulacak (ahsgfngzsv). türkiye aynı zamanda pek çok geliri uefa'ya bırakıyor; eğer türk dosyası seçilirse vergi muafiyetleri ve stadlar için para alınmamasından dolayı uefa bugüne kadarki en kârlı organizasyonunu düzenleyecek. fikrî mülkiyet hakları tamamen uefa'ya ait olacak.

    olimpiyat stadı 92 bin kişilik olacak şekilde yeniden yapılacak. ankara'ya 65 bin kişilik yeni bir stadyum inşa edilirken, antalya stadı da yenilenecek; projeleri hazır.

    dosyada her şey muazzam, ceferin muhtemelen geceleri türk dosyasına sarılıp uyuyordur. ama uefa raporunda türk tarafı ile ilgili bazı çekinceler koymuş:

    - türkiye'nin insan hakları konusunda almanya'nın aksine bir aksiyon planı yok (boş yapmayın aq demek istiyor).

    - olimpiyat stadyumunda 2020'de şampiyonlar ligi finali varken 2021'de temeli atılan bir stadın 2024 yazına yetişmesi kolay görünmüyor (beyninizi skim deme niyetinde).

    - türkiye'nin dosyasında var olan 11 tren hattı, konya metrosu vesaire gibi pek çok şehir içi raylı sistem ve 1000 kilometre otoyol halihazırda yok, üstelik yaşanan ekonomik kriz bu yatırımları riske atabilir (o 70 milyar euro yatırımı bok yaparsınız demek istiyor).

    - almanların tüm stadları hazır, türkiye'nin 2 stadı 0'dan yapılacak.

    - almanya'nın otel kapasitesi türkiye'nin üç katı (71 bin - 230 küsür bin mi ne).

    bonus: euro 2024 kurban bayramına denk geliyor; antep'te fransız fıstıkların alnına kurban kanı sürmek için vatandaşlarımız onlayn olacak ahsghs, hayali bile muhteşem ya.

    akıl almanya, para türkiye diyor. uefa parayı seçerdi ama kriz sebebiyle risk almaz, almanya kazanır. zaten bizimkiler sussun diye şampiyonlar ligi finalini, süper kupayı filan verdiler. bizimkiler görmemiş olduğu için aynı anda olimpiyatlar, süper kupa, dünya kupası ve uefa finali için başvuru yapıyor, sonra da niye alamadık diye üzülüyor sgsgg.

  • sanrısal: gerçeğe uymayan düşünceden kaynaklı.
    algı: bilginin alınması, yorumlanması, düzenlenmesi.
    kaygı: bir şeye karşı duyulan korkunun, bireyin gündelik yaşamını olumsuz yönde etkilemesi hali.
    düzlem: bir doğrunun yön değiştirmeden ve kendi doğrultusunda olmayan hareketiyle meydana getireceği kabul edilen yüzeylere denir.
    izdüşüm: ışınlar aracılığıyla bir cismin şeklinin bir düzleme belirli kurallarla aktarılması (projeksiyon).

    tanım: gerçek dışı yorumlanan bilgilerin, insanı korkutan ve ürperten bir perdedeki yansımaları.

    örnek: gece karanlığında çişe kalkmış bir adamın, üstüne fular takılmış kapı arkasına asılı bir montu, kendini asmış bir insan olarak görmesi ve bu görüntünün yarattığı yusuf yusuf.

    bu benimkiyle beraber 14. fular oldu daha da fular diyeni sözlük s.ksin, yetti bee!

  • martin luther king'in çok sevdiğim bir sözü var.

    "eğer sizden sokakları süpürmeniz istenirse michelangelo'nun resim yaptığı, beethoven'ın beste yaptığı veya shakespeare'in şiir yazdığı gibi süpürün. o kadar güzel süpürülsün ki gökteki ve yerdeki herkes durup burada dünyanın en iyi çöpçüsü yaşıyormuş desin."

    bu söze derin anlamlar katan, muhteşem bir film.

  • geri alamadıkları yüzde 1 milyon doğrudur ama yanlışlıkla ödeme kısmı yüzde 1 milyon yanlışlıkla değildir.

  • tebrik ettiğim manşettir. iktidar da belediye de sidik yarıştırmaktan çalışmaya fırsat bulamadı, iki tarafın trolleri birbirine bok atmaktan "yahu bu şehre şu an ne oluyor" diye sormadı. yolları tıkandı, insanları mahsur kaldı, havaalanının çatısı yıkıldı biz ise bütün akşam balıkçı konuştuk. iki taraf da işin şovundan özüne inemedi. bir tanesi isviçreye tatile gitti, bir tanesi kar durduktan sonra özel uçakla şehre inip şov yaptı. günün en adil başlığını sözcü atmış valla. helal olsun. yöneticilerimiz sınıfta kalmıştır, bütün bir gece milyonlara cehennem olmuştur. başlık altına her iki tarafın trolleri damlamadan yazalım şunu.

  • arkadaş:
    "yaşıyor musun nerelerdesin? hakanlar size geldi mi? x'e gidecek misiniz? sınavlar açıklanmış haberin var mı? ben geçmiş miyim? haftaya gelecek misiniz okula?"

    fragile:
    "evet,evet,hayır,evet,hayır,hayır"

  • bu başlığı açan münasebetsiz ve onun kuyruğuna takılan hadsizler, hepinize selam.

    tost yapıp iş yerine getiren kız benim, peki varoş olduğuma nasıl karar verdiniz? ben her sabah evde kahvaltımı hazırlıyorum, tost olur, yumurta olur, sandviç olur, simit peynir olur, her gün bi çeşit. çünkü evde yapmaya vaktim yok ama iş yerimde açıyorum bilgisayarımı, koyuyorum çay ya da kahvemi, büyük bir zevkle yiyorum. çünkü evde yesem aceleye gelir, tadını çıkaramam. öğle yemeğim de yanımda bu arada, güzel kaplarım var, aklınıza gelebilecek her yemeği iş yerine getirmişliğim var*****

    her sabah ve her öğlen dışarda yemek yiyecek param yok dostum anladın mı? belli bir gelirim, ona karşı sorumlu olduğum bir eşim, bu hayat pahalılığında karşılamaya çalıştığım ihtiyaçlarım ve önümüzdeki 8 buçuk yıl boyunca ödeyeceğim bir ev kredim var. siz tutmuş yok varoş, yok kaçın uzaklaşın yok bilmem ne!! bütün bunlar benim normal bir insan olduğumu hatta belki de bazılarına göre şanslı olduğumu gösterir çünkü benim bu yaptıklarımı yapamayıp aç yatan insanlar var, bir tostu bulamayacak kadar darda olan, başını sokacak bir evi olmayan insanlar var.

    insaf be insaf! artık ağzınızdan s.çmayın, g.tünüzle düşünmeyin. yettiniz ha!