ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
evlenen her akrabaya altın takan gariban aile
-
benim ailem olur kendileri. karşılığında gittiklerinin onda biri bile gelmedi.
bretagne
-
denizden babalari bile ciksa yiyen, oldukca katolik bir populasyona sahip, krep olayini a$mi$ abartmi$ sevimli bolge. insanlari fransizca konusur, breton dilini sadece sarkilarda duyabilirsiniz; soruldugunda da ben fransizim derler.
ayna şakasını türkiye'de yapmak
-
mutsuz insanlar şaka kaldıramazlar. başka bir sebebi yoktur.
hoşuma giden deney.
köpek beslemenin insana hiçbir faydasının olmaması
-
bir haftadır üzüntüden, sinirden, stresten yıkılıyorum. boş vakitlerimi ağlayarak geçiriyorum da diyebilirim ve yanımda sadece kim var dersiniz? bence de anladınız. o küçücük varlığın verdiği huzuru ve enerjiyi şuan bana verebilen hiçbir insan yok hayatımda. olmasın da zaten, umurumda değil.
yok tüyü dökülüyor, ay halıya sıçıyor, aman havlıyor diye bahane uyduranlar eminim ki bir kez olsun bunu tatmamistir. suan ben bunalimin esigindeyim, kopegim de hasta. beraber uyuyoruz, beraber uyaniyoruz, beraber evi dagitiyoruz, beraber topluyoruz, hava almaya beraber cikiyoruz, cikamazsak da yine beraber bunaliyoruz. o iyilestikce ben de keyifleniyorum. bundan ote fayda mi olur? birak haliyi gelsin kafama sicsin isterse, canini yedigim.
acemi asker komutan diyalogları
-
muhabere bölük komutanı ve 1 günlük kısa dönem akkrep arasındaki diyalog
nasıl olduysa ismimiz öğrenilmiştir. öğlen içtimasında
bk- akkrep hanginiz?
a- ali veli akkrep, emret komutanım
bk- buraya gel çocuk (daha sonra öğrendik çocuk seni sevdim demekmiş)
a- emredin komtanım
bk- sen bikbikbik görevlerinde sorumlu destek müh olarak çalıştınmı?
a- evet komutanım (omuzlar hafif gevşedi)
bk- video konferans sistemlerinde aselsan'a danışmanlık yaptıgın dogrumudur?
a- evet komutanım (yüze de hafif gevşeme geldi)
bk- nato tatbikatlarında kullanılan şifreleme cihazlarını biliyormusun?
a- evet komutanım (biraz daha "heralde yani borumu, mühim adamım ben modunda)
bk- mcu üniteleri'ne hem ip hem de isdn üzerinden kriptolu sistemler bağladınmı?
a- evet komtanım (off off malum yer tavana doğru gidiyor, felaket karizma oldu)
bk- lan bak o kripto cihazlarına yanaşırsan yakarım seni!
a- emredersiniz komtanım (noluyo lan)
bk- serserilik istemem ben burda, sadece verilen görevi yapacaksın, anlaşıldımı!!??
a- emredersiniz komtanım (tööbe tööbe, zıçtık)
bk- sivilde bildiğin hiçbir şeyi bilmiyorsun, anlaşıldımı?
a- emredersiniz komtanım
bk- gözüm üzerinde olacak! geç yerine!!!!
a- emredersiniz komtanım
komutan daha ilk günde iki ters bi düz yapmıştır. travmayı atlatmak vakit aldı tabi.
evet kripto cihazlarının olduğu odaya girmedim bile...
yaa pelin kardeş çok rahat konuşuyordun
-
ekşi sözlük'te muhtemelen çok sık kullanılacak bir bkz.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"amca 80 yaşında rusya'ya vize kalktı diye seviniyo. sanki vize kalkınca herşey kalkıyo"
ölen madencilerin eşyalarını çalmak
-
marmara depreminde, yağmalama amaçlı iç anadolunun çeşitli şehirlerden otobüs otobüs insanın deprem bölgelerine gittiğini bilenlerin şaşırmayacağı durum.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"ilkokulda altına işeyen kızı facebookta buldum, taş gibi hatun olmuş. hani görsen, gelsin şimdi ağzıma sıçsın dersin, o derece"
romantizm
-
sanatsal ve tarihsel anlamı; insanın kendini, tüm duyguları ve düşüncelereriyle külliyen olduğu gibi kabul etme denemesidir. tarihte bu anlamda ilktir. zamanla bir pembemsi duygusal patlamalar güzellemesine dönüşse de, rousseau gibi ilk romantiklerden ilerlersek çıkış amacının böyle olmadığını görebileceğimize inanıyorum. insanın kendini inceleme çalışması bir noktadan sonra sekteye uğradı. ilerledikçe duygularımızın ve dütülerimizin kökten fışkırırkenki çirkinliğinden o derece korktuk ki bu akımı da yozlaştırdık, boyutsuzlaştırdık, hülyalı yalanları birbirimize fısıldamada bir araca çevirdik. ve bu arada yabanıllıklar fışkırmaya devam etti. üzerlerini örtemedik. bu sefer de oraya bakmamayı tercih ettik.
işte bu açıdan -son derece kişisel kanaatimce- romantizmin gerçek dorukları dostoyevski'nin zapiski iz podpolya'sı ve berlioz'un symphonie fantastique'idir. öylesine korkusuzca kendi üzerlerine gidebildikleri için. yalan söylemedikleri için. başka tarafa bakmadıkları ve en önemlisi; "aşk" ile "kin"i birbiri ile kapıştırabildikleri için. çünkü sadece onlar, aşk'ı yenebilecek güçteki tek duygunun kin olduğunu kavramışlardı.
istiklal marşı'nın arapçaya çevrilmesi
-
boşuna uğraşmayın, "lar da yüzen"i nasıl çevireceksiniz!?