hesabın var mı? giriş yap

  • ayrılık insanlar icin: kadını erkeği tabiki de olmaz, ama erkeğin ki daha ağır geciyor nezdimde. erkek aşk acısı yaşamaz, ölüm yaşar, kendinden geçer, depresyona girer, kafasına her şeyi takar. bakımsızdır, pasaklanır, küflenir evi.
    bir kaç dk yüzünü görebilmek için günübirlik şehirlerarası yolculuğa bile çıkar. terkedilirken bile fedakarlık yapar.
    bu erkeğin çevresinde mutlaka: "sana kız mı yok" diyen bir klişeci de mevcuttur. yarasını deşer.
    erkek, aşk acısını unutmaz, unuttuğun zanneder.
    alkol, saçma sapan ps oyunlarında teselli arar.

    ya kızlar?

    hemen şıkır şıkır giyinip çoşmaya giderler. bir de sosyal medyadan ayrıldığını herkese duyurma merak vardır, mutlaka pusuda bekleyen bir adam da olur nedense. instagram, twitter hemen aktifleşir. acılarını eğlenerek, gerdan kırarak atmaya çalısırlar. bir de bunlardan yanında "ececim sana hic yakışmıyordu zaten" diyen bir gerizekalı da mutlak bulunur. sonra bi çocukla tanışılır, bir öpüş yapılır, diğer gerizekalı acı mı çekiyor, üzülüyor mu, kim takar yalova kaymakamını, güzelinden bir fotoğraf paylaşılır. olaylar gelişir.

    biri saksımızı çiğneyip gitti
    biri duvarları yıktı
    camları kırdı
    fırtına gelip aramıza serildi
    biri milyon kere çoğaltıp hüzünleri
    her şeyi kötüledi
    bizi yaraladı
    biri şarabımızı döktü
    soğanımızı çaldı
    biri hiç yoktan vurdu kafeste kuşumuzu
    ciğerim yanıyor, yüreğim kanıyor

  • daha önce 17 tür köpekbalığı ile dalış yapmış biri olarak söylüyorum, köpekbalıklarının yani taksonomide ve besin zincirinde asla insan yoktur zaten insan onlar için yağsız bir besin, ama ısırma içgüdüleri bunu yapar sonuçta kan geldiğinde artık durdurulamaz bir hal olabilir çoğu zaman ısırıp yok bu benim yiyeceğim değil diye gider.

    yani o köpekbalığı ultra acıkmış bundan kaçış yok, köpekbalığının 2 özelliği vardır bir lorenzini ampülleri (ampullae of lorenzini)dediğimiz seni elektro manyetik olarak suda 3d boyutunda algılar ikincisi kan.

    doğanın acımasızlığı değil bu gerekliliğidir.

  • #efsaneonbironbir adı altında @hepsiburada adlı şirketin tezgahına bakın. ilk resim 03.11.2022'de favorilere eklediğim fiyatı. görsel
    indirim adı altında insanları keriz yerine koydukları da ikinci resim.bugün güncellenen fiyatı. görsel
    indirim falan hikaye insanları dolandırıyorlar. iki üründe de satıcı farkı yok. satıcı hepsi burada.

    bu şikayete verdikleri yanıt da tam bir fiyasko. neymiş efendim fiyatlar ekonomik şartlara göre değişebilirmiş. kardeşim siz fiyatı ekonomik şarta göre değiştirmemişsiniz ki. ne hikmetse ürünün fiyatı tam da bugün zamlanmış. madem öyle niye çığırtkanlık yapıyorsunuz indirim indirim diye. bizlerde tüketici olarak hali ile indirim bekliyoruz. bu her sene yaygara kopardıkları 11.11 saçmalığı tamamen dolandırıcılık, kepazelik. reklam ve algı dışında bir şey değil. ana fiyatı arttırıp müşteriyi düdüklemenin peşindeler.

    (bkz: indirim beklerken bindirim gelmesi)

    edit güncel: şark kurnazı hepsi burada ürünün fiyatını tekrar aşağı çekmiş. peki fiyat dalgalanmasının sebebi ne?dünden bugüne ne değişti. dünü bırak 1 saat içinde nasıl bir ekonomik piyasa koşulu oluştu da fiyatı tekrar güncellediniz. bindirilmiş fiyatı ile alanlar keriz mi şimdi ? ben onların yerinde olsam aldıkları ürünü iade ederim. konuya destek verenler saolsunlar hepsi burada yöneticilerinin gözüne soktular durumu.

    edit1: biri bana 8 gün içinde arada oluşan fiyat farkının mantıklı bir açıklamasını yapsın. ne olmuş olabilir sekiz gün içinde. ülke mi battı, teknoloji mi çöktü? bu fiyat politikası nasıl böyle fütursuzca artıp azaltılabilir!

    edit2: ticaret bakanlığının, reklam ve haksız ticari uygulama hizmetine şikayet oluşturdum. ayrıca e-devlet üzerinden de haksız fiyat artışı şikayet bildiriminde bulundum. hiçbir şey elde edemeyeceğimi bildiğim halde dürtmek istiyorum.

    edit3: arkadaşlar, zaten denetim olmadığı için bu durumun böyle olduğunu biliyoruz. maalesef bunu her sene yaşamamız ama bu kadar alavere dalavere sonucunda hiçbir şey yapılmaması insanı delirtiyor.

    edit4: kitap, böcek, aşk kategorilerinde indirim olması normal. bir zahmet bir yerlere uğrasın bu dolandırıcılık. teknolojik ürünler için indirim yakalayabilen varsa helal olsun dileklerimi iletiyorum.

  • zaten gitmesine sebebiyet veren mahlukatların , gelip altına 5 gram beyniyle "tutan mı var" minvalinde yorum yapması da giderek ne kadar iyi yaptığını göstermesi açısından epik olmuş.

    amerika' ya bavulda "mal" statüsünde bile gidemeyecek tiplerin de, niye mühendis olarak gitmemişmiş, kendini geliştirememişmiş diye laf söylemeye çalışması da epey ironik.
    ------------------------------------------------------
    ekleme: "ben amerika' ya gitmesine değil, bakıcı olarak gitmesine (bkz: laf söyledim)" diyen var. ya birader sorun da burada zaten, niye laf söylüyorsun, ya siz niye herkese laf söylemeye çalışıyorsunuz? iyi veya kötü burada kalmaktansa gitmeyi tercih etmiş işte. konu bu, bu kadar.

    senin görüşünü, senin mesleğini, seni, daha değerli kılan ne?
    neyse ya kendini bir bok sanan sizin gibi tiplerden yılıp gittiydim zaten ben de, bir kez daha anladım ki, iyi etmişim.

    siz aynen devam.

  • trt 'nin gelmiş geçmiş en iyi yapımı. antakya 'lı 85 yaşında bir dede. eşini göstererek anlatıyor; "kalp hastası bu, şeker hastası, gözleri görmüyor, ama napayım, ölünceye kadar sırtımda taşırım, ölürse ne yaparım ben, ölmesinden korkuyorum" diyor. " 6 çocuğum var, hepsi sağa sola evlendi gitti, bakmazlar bize, iğrenirler artık"

    dedeme bakıyorum, babaannem kalp hastası, onun ölümünden çok korkuyor, dilinde hep aynı dua "beni onun ardına koma ya rabbi". ben de korkuyorum, 27 yıldır yanımızdalar, bir gün birisinin ölümüne şahit olmaktan çok korkuyorum, yine de dedemin duasına iştirak ediyorum, o öyle istiyor diye. antakya 'lı dede ve nineye bakıyorum, kendi dedem ve babaanneme bakıyorum, bu çizgilerden bende de olacak, nasıl iğrenir ki insan diye düşünüyorum.

    televizyonda program bitiyor, hepimizin gözleri yaşlı, dedem köyden şehre gelişini bilmem kaçıncı kez anlatıyor. gülüyoruz, iç çekiyoruz, ne güzel diyorum, bizde her gün canlı canlı ömür dediğin...

    edit: babaannemi 2019 nisan’ında, dedemi 2020 şubat’ında uğurladık. program bitti. inşallah şimdilik...

  • başka hangi ülkede, ülkeyi yöneten kişi kendi fotoğrafını maske mesafe temizlik diyerek boş stadlara astırır merak ediyorum. afrika kabile devletlerinde bile yoktur bu. hatta kuzey kore' de dahi. kocaman bir surat, bulunduğu makamın logosu, ve sosyal mesafe uyarısı. ahsghsjsks

    düşünsene premier ligde kraliçe elizabeth fotografları, bundesliga'da merkel falan.. maske mesafe temizlik diyor. adam postere bastırdığı sosyal sorumluluk mesajında bari maskeli bir fotoğraf kullanır a.q. o da yok. bildiğin seçim dönemi kullanılan fotoğraf.

    rezil akp propagandası ile futbolun dahi en ufak zerresine bulaşmış bir kişi tarafından yönetiliyoruz; yanında diktatörlük bile basit kalır.

    not: tamam arkadaşım. sırf o dedi diye maske takacak milyonlar var ok. ne yazmışım. bari postere maskeli bir poz koysaydı. amaç madem sosyal sorumluluk mesajı. kandırmayalım birbirimizi.