ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
sherlock
-
fragmanıyla önce sevindirip, sonra üzen dizi. 2017 ney lan 2017 ney? gençliğim dizi sezonu beklemekle yitip gitti.
diyarbakır'da 10 çocuklu annenin yardım çığlığı
-
yardım aldığında ilk yapacağı şey yine çocuk olacaktır.
yabancı dizi izlemekle övünen insan
-
entelektüellik ve zeka seviyesi yerli dizi izleyen insanla kıyaslanıyorsa övünmekte haklı olan insan.
lee mi duncan mı diye tartışan efsanevi nesil
-
blue'yu duncan, lee, simon ve öteki adam olarak öğrenip diğer garibanın adının antony olduğunu sonradan öğrenen nesildir genelde.
en sevdiğim seneler olduğu için bu salak tartışmaları bile özledim be. zaman makinası istiyorum abidin.
edit: hatta hala öğrenilmemiş, herkes antony'e anthony diyor. üzgünüm antony fakat loser olmaya mahkumsun.
6 nisan 2015 teiaş genel müdürünün istifa etmesi
-
vali yapılacaktır.
bronz madalya ama olsun
-
trt'nin leş spikerleri'nden biri tarafından kadın güreşindeki ilk olimpiyat madalyamızı alan yasemin adar'a söylenmiş patavatsız cümledir. yasemin'in de sevincini kursağında bırakmıştır. "ama üçüncülük de kötü bir başarı değil" demek zorunda kalmıştır...
video
halktan toplanan vergilerle ödenen her kuruş maaşınız haram...
derslere yardımcı olsun diye bilgisayar aldırmak
-
şimdi aldıranların işi kolay. internet diye bir şey var. ben 1993 senesinde aldırdım bir bok yoktu. ortaokuldaydım. yalandan pw programıyla cezaevi demirleri gibi bir şey çizerdim çünkü başka bir şey çizemiyordum, sonra gösterirdim nasıl olmuş diye aferin falan derlerdi. onu anıtkabir sanıyorlardı. ben öyle lanse etmiştim. günü kurtarırdık yani. giderdim sonra volfied, cm 93-94 akşama kadar oynardım. belli bir süre cm 93-94 ü ders sandılar. mal gibi monitöre baktığım için oyun oynamadıgımı düşünüyorlardı. benimki yine kolaydı, arkadaşım aynı dönem amiga aldırmıştı bu sebepten. onun ailesi daha sıkıydı, o da yalandan bir program bulmuş, dersin bir bölümünü mal gibi oraya yazıp ordan deftere geçiyordu. o günü daha zor kurtarıyordu çünkü program yazılan şeyi kaydetmiyordu. adam her gün aynı şeyi gösterecekti kaydetse, okuyacak halleri yok ya. save diye bi yer yoktu ne programıysa artık... her gün yazıyordu bu paso. bir de sonradan ben bir program bulmuştum. yani program değil de adamın biri disketin içine ankara misket koymuş. kısacık. disketi c: ye kopyalamıştım ve bunu ben yaptım müzik dersi için demiştim. paso misket çalıyodum odamda yalandan. ses kartı da yoktu, çok pahalıydı almamışlardı bızzt- dızzt efektleri içinde pc speaker modundan ankara misket. nınının nınının nınınını nın... çok aradım ama başka şarkı bulamadım öyle. bulsam iyice imparatordum. evdekiler de beni deha sanıyordu. napalım mecburiyet. cafe vardı da biz mi gitmedik? dersler iyiydi ama.
en enteresan uyku sayıklamaları
-
bir gece abimin söylediği sözle beni benden alan sayıklamalar bütünü.
gece çıt çıkmıyor ben uyumak üzreyim abimden bağırarak gelen ses
- sessizliiiiiiik
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
(bkz: at binmek)
be arkadaş o sendeki ne cürret, bu nasıl bir cesaret! ata binmeyi aklından nasıl geçirdin lan?!
ötv kalkarsa arabamın değeri düşer
-
köleliğin birden kaldırılmama nedeniyle benzer durum. parayla satın almış kişiler köleliğin kaldırılmasına karşı çıkıyordu.
fayda etmedi tabi. insanı köleleştirmek de bir mala %200 vergi koymak da zulümdür ve her zulüm eninde sonunda biter.
çeneye değen mont fermuarına ağızla dokunma isteği
-
çocukluğunda balkon demiri tadı almış bireyin ilerleyen yıllarda ağır metal gastronomisinde geldiği noktalardan biri.
nur yerlitaş'ın nothing else matters klibi
-
metallica'yı ölmeden mezara koymuştur.