hesabın var mı? giriş yap

  • ".........eğer marks olmasaydı, sosyal devlet de olmazdı. biliyorsun di mi zehra?

    ...sendikalar olmazdı. çalışan hakları olmazdı...

    marks belki kapitalizmin duvarlarını yıkamadı zehra ama bizim için sayısız delik açtı o duvarlarda, ki biz rahat nefes alabilelim diyee !..."

    diyerek insanlığın soldan atan kalbini gülümsetmiş olan, güzelim dizidir..

  • erasmus'a gidenlerin uyması gereken sayısız yazılı olmayan kural vardır. bunlardan bazıları şunlardır:

    -hometown bilgisi binilen trenin hızıyla doğru orantılı olarak değiştirilmeli.
    -yabancı gazeteyi le café'de okurken "farkına varmadan" çekilmiş fotoğrafı profil resmi yapmalı.
    -gidilen her yerde çoook eğleniyorken çekilen on binlerce fotoyu paylaşmalı. gece gündüz paylaşmalı.
    -erasmus'a gittikten 2 hafta sonra türkiye'deki sevgiliden ayrılmalı.
    -erasmus'ta edinilen arkadaşlarla duvar üzerinden native speaker gibi gramere özellikle dikkat etmeden konuşmalı.
    -türkiye'de geceleri asla dışarı çıkmayıp orada her gece partilerde kusulmalı.
    -şahıs erkekse onu aynı anda iki yabancı kız öpüyorken çekilmiş profil fotosu kullanmalı.
    -yabancı dil kursu reklamı gibi zencili,çekikli,araplı, fransızlı arkadaş grubu yapmalı ve bu grupla gidilen her yere event açmalı-yüzlerce fotoğraf yüklemeli.
    -sıçmak için bile event açılmalı.
    -türkiye'de karşı cinsle alaka olmasa bile erasmus'ta skor yapmaya kasılmalı.

    özet geç piç diyenler için:
    http://www.funnypictures.net.au/…ourist-photos1.jpg

  • bu 100 yıllık aletlerin sihiri içinde bulunan ve giriş sinyalini yükseltmeye yarayan "lamba"ların belirli bir yük altında sinyali ufak ufak bozmaya başlamasından gelir. bu bozulma diode'lardaki ya da tranzistör içindeki gibi ani ve keskin bir bozulma değildir. lamba içinden geçen sinyal lambanın limitlerine yaklaştıkça eğilmeye başlar. s curve'e benzer bir clipping oluşur. sinyalin en üst noktalarında yaşanan bu burkulma sinyale kaynağında olmayan yeni harmonikler ekler. sinyali daha da yüksek girerseniz lambaya s curve git gide diode'lardakine benzer bir kırılma yani clipping yaşar. high gain gitar amfilerinde yaşanan durum bu iken, vintage amfilerde yaşanan durum bu kadar şiddetli değildir. ancak vintage amfiler 2 ayrı aşamada clipping yaşarsınız.

    öncelikle pre-amp katındaki lambalardan bahsedelim. pre-amp katı amfilerde ön yükseltme işini yapar. 12ax7 ve türevleri lambalardan oluşur. 1 lamba aslında 2 adet triode demektir. arkalı önlü kullanılır. pre-amp katında 1 adet 12ax7 bulunabileceği gibi 5 adet de bulunabilir (ne kadar lamba o kadar $$$). neden bu kadar çok derseniz 3 sebebi olabilir.

    1- ardından gelecek olan tonestack (pasif ekolayzer) devresi sinyalin gücünü azaltacaktır. her tonestack aynı derecede sinyale direnç göstermez. bazı tonestack'ler çok fazla direnç gösterir ve bunun pre-amp katında kompanse edilmesi gerekir. kompanse etmek için de daha fazla lamba kullanılır.

    2- ardından gelecek olan reverb tankını besleyebilmek için de ayrıca dedike bir lamba kullanılır.

    3- power amp tipi push pull ise sinyalin artısını ve eksisini birbirinden ayırıp ayrı ayrı yollayabilecek bir lamba daha kullanılabilir, phase inverter denir.

    bütün bu koşullar varsa 5 adet pre-amp lambası görmek mümkündür.

    dediğim gibi, vintage amfilerde yaşanan pre-amp satürasyonu nispeten azdır. bariz bir clipping duymazsınız ama sinyal harmonik olarak zenginleşmiş ve şiddeti doğal bir kompresyona da uğramıştır.

    pre-amp katını terk eden sinyal power-amp katına gelir. ilk defa bu noktada watt seviyelerine çıkmış olur sinyal. 1 watt, 20 watt, 100 watt artık power amp'in tipine göre değişir. vintage amfilerde power amp katında da bir miktar satürasyon olur. bir önceki kattan gelen harmonikçe zengin sinyal bir kez daha (x kare gibi düşünebilirsiniz) şenlenir, biraz daha sıkışır. ne kadar kompresyon o kadar kolay çalım. power amp'ı terk eden sinyalin bir ucu trafodan geçtikten sonra hoparlöre verilir ve o sinyal hoparlör içindeki bobinin içinden geçerken manyetik alanı disturb eder. disturb edilen manyetik alan fiziksel bir itim çekime yol açar. o itim çekim ise hoparlördeki kağıt ile titreşime dönüşür.

    işte müzisyenlerin ve gitaristlerin bu lambalı amfileri sevmesindeki 2 neden budur. harmonik olarak zenginleşmiş ses ve dinamik aralığı azalmış gitar sinyalinin çalımının kolaylaşması.

    bu işi tranzistör ya da diode yapamaz mı? yapar ama bu biraz taklit gibi olur. sinyali 30% ile 70% olacak şekilde 2'ye bölersiniz. 30%'un geçtiği yola diode döşersiniz. o sinyal hard clipping'e uğrar. 70%'ten geçen sinyal ise termemiz duruyordur. sonra bu iki sinyali tekrar birleştirirseniz hard clip soft clipe dönüşür. alın size tube screamer 808 devresi.

    bence her gitaristin mutlaka sahip olması gereken amfi türüdür bunlar. benim favori amfilerim şunlar.
    amfi seçmeye yardımcı olacak bir yazı (bkz: gitar amfisi alacaklara tavsiyeler)

  • verdigim vergiler emekliye gitsin ne mutlu bana. herkesin anasi babasi mahalledeki yasli komsusu emekli bu kimseye koymaz. helali hos olsun. zaten bu insanlar on yillarca calisip emekli olmus prim odemis.

    ama bi arastirsinlar bakalim turkiyede calisanlar emekliler icin mi calisiyor yoksa suriyeliler afganlar vs icin mi calisiyor artik?

  • bu nasıl bir lanettir ki şu genç yaşımızda boğazımıza yapışmış?

    ilkokulda da bu saatte uyanıyorduk, şimdi de, yaşlanınca da böyle olacak, e ne anladım ki ben, bu mu hayat, 06.30 mu günün başlangıcı ya?

    her sabah buz tutmuş ellerimdeki su şişesiyle araba camı ısıtmam, yolda köpekler ve benim gibi bir iki kadersizden başka hiç kimse olmaması, sinyal verince bile görecek kimsenin olmaması... çok doluyum!

    7 buçuk saat sonra uyanacağımız gerçeği, adeta bir hayvanat bahçesi.

  • eylül - lige çok iyi başladık, bu sene kesin şampiyonuz

    ekim - avrupa'da en az yarı final görürüz,

    kasım - türkiye kupası bizim için gereksiz, ligde fikstür avantajımız var.

    aralık - devre arasında kesin bir sol bek almalıyız yoksa şampiyonluk zora girer.

    ocak - ikinci torbadan çek bir kolay takım, finale koşalım.

    şubat - takım revire döndü, bu kadar şansızlık olmaz. beşiktaş kanseri rerörörö.

    mart - lig bizim için önemli değil, avrupa'da üst turlar için uğraşmalıyız.

    nisan - bu takımdan zaten avrupa'da başarı beklemek hayaldi, futbolcuların birçoğu yollanmalı.

    mayıs - dünya futbolu için çok fazla şerefliyiz ama hala daha önümüzdeki sezon için ümidimiz var.