hesabın var mı? giriş yap

  • geçenlerde buradan bir kıymetli yazarla buluştuk, tanıştık. nickini vermeyeceğim anlatacağım şeyi paylaşmak isteyip istemediğini bilemediğim için ama şöyle bir şey anlattı, hani hayalini kurduğumuz şeyler bir dua gibi bir dilek gibidir ya, ben hayalini hiç kurmamışım ondan böyle oldu herhalde dedi. yani bunun gibi bir şey anlattı.

    o anlatırken, ben sessizce dinliyorken, şunu fark ettim ki ben de daha önce aynısını düşünmüştüm. kendimi izler gibi dinledim.

    hayalini kurduğum ne varsa, öyle ya da böyle, kıyısından köşesinden gelip buldu bir şekilde beni. öyle şeyler yaşadım ki, birebir aynı, sanki kendi elimle çizdim hayatımı. fakat ben hiç evlilik hayali kurmadığımı fark ettim. hiç nasıl bir yuvam olur, eşim, çocuklarım nasıl olur ya da olmalıdır gibi hayallerim olmadı benim. ne çocukken ne ergen ne de yetişkinken.

    hayalini bile kurmadığın bir şey nasıl gelip seni bulur ki? çok saçma değil mi? yalnızlığımı bile elimle çizdim sanırım.

    bazısı bunu farkına varmasa bile hep hissediyor galiba.

  • adamın biri trafik kazası geçirmiş, kazada pipisi kopmuş. kopan pipisini gömlek cebine koyduğu gibi koşa koşa doktora gitmiş.

    "doktor bey, doktor bey! pipim koptu!" diye bağırarak doktorun odasına girmiş. doktor, "durun, endişelenmeyin! organ yanınızda ise yerine dikebiliriz" demiş. adam "ahanda buradadır doktor bey" demiş ve elini gömlek cebine atarak, çıkanı doktora uzatmış.

    doktor adamın kendisine uzattığına bakmış: "iyi ama bunu nasıl dikeriz bu tadelle" demiş. adam şaşkınlık içinde kalakalmış: "desene doktor bey, yarraaa yedik..."

  • diğer yorumcular 3 kulübün şampiyonluk şansı için yakın yüzdeler verirken rok'un tahmini geldi ekrana ;

    gs %100
    fb %0
    bjk %0

    ertem: rasim neye göre verdin bu yüzdeleri?
    rok : tamamen net ve objektif.

  • atatürk'ü neden sevmediklerini görüyorsunuz değil mi?

    -ühü ühü karımı rahat aldatamadım
    -ühü ühü çocukları taciz edemedik ya niye atatürk geldi ki bu ülkeye

    zihniyetleri ile atatürk'ü eleştiriyorlar. bu kafalar atatürk'ü eleştirdikçe atama olan sevgim artıyor. vallahi ne büyük adammış, atatürk olmasa bu zihniyetin kelepçeleri altında yaşıyorduk. başını kapatmayan kadınları zorluyorlardı şimdi, erkeklere ne olurdu? diye düşündüm ama bize bir şey bulamadım. şaka maka şeriatta vs. bize bir şey olmuyor ama kadınların hayatı tamamen değişiyor.

    yani kadınlar atatürk'e erkeklerden çok daha fazla minnet duymalı.

  • hangisinin tadını sevdiğini biliyor, tatlarını ayırt edebiliyor ve farklı kahveler olarak isteyebiliyorsa çok da önemli bir bilgi eksikliği yaşamıyor olan eziktir. sonuçta kahve üreticiliğine soyunacak değil. bu arada meraklıları için link değil de doğrudan burada bilgi verelim.

    aslında türk kahvesinin de içinde olduğu yüzlerce çeşit kahve var, ama türkiyede türk kahvesi dışında bilinen bu kahveler espresso bazlı amerikan tipi kahvelerdir. espresso nedir diyeceksiniz. espresso tad olarak bizdeki türk kahvesinin telvesizi gibi düşünebileceğiniz koyu ve acı bir kahve. basınçlı kaynar suyun ince kahve partiküllerinden geçirilmesiyle yapılıyor. şurada daha detaylı anlatmış arkadaş. esp

    şimdi espresso'yu bir kere elde ettik mi, ettik. sırasıyla...

    a) espresso'yu sek içebilirsiniz. sert olduğu için sek haliyle bardak bardak içemezsiniz, yarım su bardağı kadar, veya tekila bardağı gibi bir büyüklükte yeter de artar. bu miktara kabaca "shot" denir. buna direk espresso, ya da expresso diyorlar, (okunuş hep "espreso").

    b) espresso'yu küçük bardakta sek hazırlarken üstüne süt köpüğü koyarsanız buna macchiato denir.

    c) espresso'yu suyla seyreltip içebilirsiniz. yani o yarısı espresso dolu bardağın kalanını kaynar suyla doldurabilirsiniz. buna "americano" diyorlar.

    d) espresso'yu sütle seyreltip içebilirsiniz. yarısı espresso dolu bardağın kalanını kaynar sütle doldurursunuz. buna "latte" denir, daha doğrusu latte süt demek, ama sütlü kahve, "cafe au lait", anlamında latte diyorlar.

    e) espresso'yu latte gibi sütle seyreltip, üstüne bolca da süt köpüğü koyarsanız buna cappucino denir.

    f) espresso'yu latte gibi sütle seyreltip içine de çeşni olarak biraz erimiş çikolata (veya ucuzcular kakao) katarsanız buna mocha deniyor. yani varsa ezik hisseden arkadaşlar için, mocha dediğinin çikolata soslu latte olur, aralarındaki fark çikolatadır.

    g) çift espresso'yu sütle seyreltebilirsiniz. bol espresso'lu latte elde edersiniz yani, bu biraz sert olur. sabah uyanmak isteyenler için ideal olabilir. buna cortado deniyor. menülerde yazmaz genelde, özel olarak isterseniz bilirler.

    kabaca hep aynı şey yani. espresso'yu, su veya sütle seyreltilmiş olarak ya da sek olarak hazırlıyorsunuz, ek olarak çikolata ya da süt köpüğü koyuyorsunuz. sonra bir adı oluyor.

    not: bir sınıfçılık aracının daha köküne baltayı vurduk, mutluyuz, gururluyuz.

  • bugün yapmayı düşündüğüm eylem.

    hep resmi hep resmi nereye kadar amk biraz rahat olsak ne çıkar lan?!

    tabi yapamadım, hem işten atılmaktan hem de karımın beni boşamasından korktum.

  • "selam, ben feysybuk'ta sürekli laf sokulan eski sevgili.
    olayları bi'de benden dinleyin istedim, bunun anasıgil beni istemedi."