hesabın var mı? giriş yap

  • narsistlerle klinik ortam dışında her karşılaştığımda aklıma davut ve golyat'ın hikayesi geliyor.

    devasa cüssesi ile yenilmez gözüken savaşçı golyat, 40 gün boyunca sabah akşam savaş meydanına çıkıp kendisinin karşısına gelecek bir savaşcıyı çağırır. ama o devasa cüssesine bakan kimse cesaret edip karşısına çıkamaz. en sonunda davut öne atılır. genç bir çobandır. golyat'ın karşısına çıkarken ona verilen zırhı kabul etmez, sapan ve beş tane taş alır sadece. ve o hafifliği ile hareket eder, golyat ise zırhlar içinde, dev cüssesi ile son derece ağır hareket etmektedir. sapanla attığı taşlardan birini golyat'ın zırhla kaplı olmayan tek yeri olan alına isabet ettirir. onu devirdikten sonra golyat'ı kendi kılıcı ile öldürür.

    narsistler de böyledir işte, o kocaman gözüken şişkin imgeleri ve kalın zırhlarının arasında narsistik zedelenmeye yol açacak küçük boşluklar vardır. küçük bir taş bile onları yerle bir edebilir. devasa gözüken narsist, aslında bir kuş kadar kırılgandır...

  • daha vahimi diğer sınıfın kapısından bakıp sınıfına geri dönen öğretmen. allah herkese sarılı öğretmen vicdanı ve adaleti nasip etsin.

  • çocuğa zaten istemediği şey yaptırılmış.haber yapıp milyonlarca kişiye bunu yaymak sosyal zorbalıktır. bilin istedim.

  • ''yalnızlığın dezavantajlarından birisi vardır ki, bilincine varılması ötekiler kadar kolay olmaz. bu dezavantaj; sürekli evde kalmak yüzünden, dış etkilere karşı çok duyarlılaşan bedenimizin en küçük bir hava akımında bile hasta olmasıdır. sürekli köşeye çekilmişlik yüzünden ruhsal durumumuz öyle duyarlı olur ki, en önemsiz olaylar, sözcükler ve hatta salt tavırlar yüzünden huzursuz olur, hastalanır ya da inciniriz. oysa sürekli kalabalığın içinde kalan biri, bunları dikkate almaz bile.''

    demiş arthur schopenhauer.