ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
ülkü tamer
-
"senin kemiklerin saçlarımdan kurulur,
aramızda tutuşan her dakikadan."
sevgilisi için hayatını değiştiren insan
-
önce sevgilisi için kendinden, sonra kendi olmadığı için sevgilisinden olur.
tuğçe kazaz
-
bir çok dini denemiş, getirisi bol, ibadeti kolay olan bir dinde* karar kılmıştır.
donanımhaber ölücüleri
-
devleti emanet etsen ülkeyi 3 yılda ayağa kaldıracak bir topluluk...
cumhurbaşkanını falan 1+0 daireye falan taşırlar kesin...
yaran baba sözleri
geberen rasim'in şişko kızı mısın sen
-
sıradan bir islamcı.
sakın bu kişinin özel bir vaka olduğunu ama islamcıların genelinin farklı olduğunu sanmayın.
ben 30+ yıl onlara temaslı yaşadım, islamcıların hayatlarında en büyük motivasyonlarından biri ahirette sekuler kesimi cehennemde yanarken izlemek!
tek kadınla doyan erkek sapıktır
-
(bkz: şeyh abdullah yolcu kim amk)
ofiste klima savaşları
-
klima çarpan ya da rahatsız olan arkadaşa buradan sesleniyorum, yallah arabistana.
attila ilhan
-
suleyman demirel hayatta,
necmettin erbakan hayatta,
deniz baykal hayatta,
mesut yilmaz hayatta,
tansu ciller hayatta,
aydin dogan hayatta,
mehmet ali agca hayatta,
alaattin cakici hayatta,
bir suru,ne yaptigi belli olmayan adam hayatta
attila ilhan hayatta degil...
(bkz: yolun bundan sonrasina katirlarla devam edecegiz)
dilan polat'in ödediği vergi
-
aptallarin en buyuk ozelligi aptalliklari sayesinde dikkatleri uzerine cekip kendi kendilerini ele vermeleridir. bu gereksizin balonunun bu kadar cabuk sonmesi sevindirdi. bakalim altindan neler cikacak daha.
sözlükçülerin başından geçen doğaüstü olaylar
-
sabahları camdan aşağı tükürüp duran, beni her gördüğünde "sen ezgi misin? senin bende mektubun var. *" diyen çılgın üst komşumuz 90 yaşındaki himmet dede kapıda kalmıştı. kapının üstünde anahtarını unutmuş, cebinde de yedek anahtarı kapıyı açmaya çalışmış ama başaramamış. tam kahvaltıya oturmak üzereyiz, gelmiş bizim kapıya elleriyle dizini dövüyor, "ne yapacağım ben!" diye.
çıktım yukarı. kapıyı biraz zorlayıp, sarstım. sanırım bir süre sonra arkadaki anahtar geriye kaçtı ve ve diğer anahtarla kapı açıldı. nasıl mutlu oldu, ne dualar etti canım benim. neyse, aşağı indim. oturdum kahvaltıya. o sırada evde şekerin bittiğini fark ettim. "neyse çayı şekersiz içeriz" diye düşünürken kapı çaldı. himmet dedem elinde bir kase küp şeker "evde bir tek bu vardı. teşekkür için getirdim" diyor. o sırada evdeki herkes şok.
sanırım o zamandan sonra kimimiz allah'a, kimimiz karmaya inandı. kimimizin de sikinde bile olmamış olabilir olay. emin olamadım.
edit: himmet dedem 2 hafta önce vefat etmiş lan.
bir halı sahada yaşanabilecek en saçma olay
-
içinde ayakkabılar var diye aceleyle çantaya tıkılan siyah poşetten ıspanak çıkması.
(bkz: true story)