ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
cahil insanların ortak özellikleri
-
herkesle "sen" diye konuşmaları. istisnasız herkesle.
babanın en iyi olduğu konu
-
dürüst olmak.
bankada müdürdü. bankanın sinema günleri olurdu, daha önce izlediğimiz bir film ise bilet getirmezdi. bir daha izlemek istiyorsanız para vereyim kendiniz gidin devleti sömürmeye gerek yok derdi.
bankanın ajandaları olurdu. ev için bir tane getirirdi. biz bütün kardeşler isterdik. yine aynı hikaye. para vereyim kendiniz alın.
pasomu kaybetmiştim, yenisi çıkana kadar kardeşiminkini kullanıyordum. duyunca kafayı yedi. kaybettiysen vereceksin paranı, tam bilet alacaksın dedi. devleti sömürmeye gerek yok.
sonra ne mi oldu? tabii ki de devleti kurtardı. ah canım babam benim ya.
edit: `@bazenuyur`'un ricası üzerine: (bkz: #110005689) sahiplendirelim şu yavrucakları.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
okula valinin gelmesi, ardindan bahcede bulunan kucuk havuzu gostererek
vali amca: "mudur bey buradaki baliklar ne oldu" demesi uzerine
mudur amca: "sayin valim o baliklarin hepsi boguldu" demesiyle okul ogrencilerinin cogunun, vali korumalarinin yere yatmasi...
cahil insanların en çok düşman olduğu şeyler
-
gözlemlerime göre mutlu insanlardan pek haz etmiyorlar. hele durduk yere neşelendiysen yanlarında noluyo bilader donumuz görünüyor da ona mı gülüyorsun diye agresifleşiyorlar. tebessüm nezaket falan hep art niyetli algılanıyor cahil kesim tarafından.
ateistlerin bir gün ölecek olması
-
şu an fark ettiğim gerçek.
artık allah'a inanıyorum. o nazenin, mükemmel bilincim yok olup gitmeyecek.
edit: başlık başıma.
dünya'nın merkezindeki ateş sönerse neler olur
-
(bkz: korkma sönmez)
catatumbo şimşekleri
-
olağanüstü bir doğa olayıdır. izlediğim bir belgesel sonrası araştırma gereği hissettim.
venezuela’da catatumbo nehri’nin maracaibo gölü ile birleştiği yerde yılın 260 günü yağmur, fırtına ve şimşekle geçiyor. venezuela’daki maracaibo gölü’nde yılda kilometrekare başına 250 şimşek oluşmaktadır. bu sayı guinness rekorlar kitabına girmiştir.
bu şimşekler öyle parlaktır ki, 400 km öteden görülebilmektedir. hatta oradaki denizciler yönlerini bu şekilde tayin etmektedir.
şimşeklerin oluşumu genel olarak iki farklı şekilde açıklanmaktadır.
1. bölgenin yer altındaki petrol yataklarından çıkan metan gazı nedeniyle gölün üstündeki havanın iletkenliğinin artması. bu durum henüz tam olarak kanıtlanabilmiş değildir.
2. maracaibo gölü, venezuela’nın kuzeybatısında karayip denizi ile birleşir. bu gölün üç yanı and dağları’nın kuzey ucuyla çevrilidir. gündüz sıcak güneş gölde buharlaşmaya neden olur. akşamları ise denizden gelen esinti bu sıcak havayı dağlardaki soğuk havaya doğru sürükler. sıcak hava yukarı yükselirken buharla yüklü bulutlar 12 km kalınlığa ulaşabilir.
yükselen nemli hava içindeki su tanecikleri soğuk havadaki buz kristalleri ile çarpıştığında statik elektrik oluşur, şimşekli ve gök gürültülü fırtınalar başlar.
ayrıca şimşek ve yıldırımlar oluşturdukları elektrik yükü ile havadaki oksijeni parçalayarak ozon oluşumunu tetikler. o yüzden bu alan dünyanın en büyük ozon üreticisi olması nedeni ile hayati bir öneme sahiptir.
harika görsel şöleni buradan izleyebilirsiniz.
kaynak
kaynak
edit; linkler yenilendi.
türk otomobil sürücülerinin en çok yaptığı hata
-
her şey. türk şoförünün o kontağı çalıştırması hata. çünkü vizyon sıfır çakallık sınırsız. otoparktan yola çıkarken yoldan araba geliyor mu diye kontrol etmeden atlayan mı dersiniz,
ana yolla ara yolun birleştiği yerde ara yoldan çıkacak adam yolu göremesin diye ana yola park edilen arabalar mı dersiniz,
ilerideki sıkışık trafiği görüp, sıkışıklığın en sonundan karşı şeride geçerek sıkışıklığın en başına gelerek her iki yönde de sıkışıklık yaratmak mı dersiniz,
yine sıkışık trafikte ve ışıklı kavşakta yeşilin 1 saniyesi kalmasına rağmen o ışıktan geçmeye çalışıp, diğer taraftan gelen araçların arasında, yolun ortasında mal gibi kalmak mı dersiniz,
hız sınırının 90 olduğu yollarda en sol şeritte 90la giderken gelip arkadan selektör yapanlar varlığı ve ona yol verip sağ şeride geçince 30la giden minibüsün arkasına denk gelmek mi dersiniz?
yol kenarına park edeceğim diye ana caddede 10la gidip park yeri arayan mı dersiniz?
2 arabanın sığacağı boşluğa hıyar gibi park edip başka arabaya yer bırakmamak mı dersiniz? -kaldırıma park edenleri söylemiyorum bile-
.
.
.
bu daha uzar gider bak, tamamı çakallık bunların. herkes kendi çıkarını düşünüyor. ben şuradan geçeyim de, trafik ne durumda olursa olsun deniliyor.
zaten türkiyedeki son yıllarda oluşan kalitesiz toplumun en büyük sorunu bu değil mi? ben ben ben... ben işimi halledeyim de, ben paramı kazanayım da, ben yoluma gideyim de....
albaydan milli güvenlik dersi almış efsanevi nesil
-
yerine imamdan din dersi alan nesil gelmiştir
internetten müzik ve program indirmek haramdır
-
indiremiyoruz zaten ifradını s.ktiğimin adil kullanım kotası yüzünden. internetten bile haram yedirmiyolar bize arkadaş, illa hepsini kendileri yiyecek aq
babaların garip huyları
-
babam yanından geçerken aniden pıssst yapan oda spreyine "karakterini sktimin sinsisi" diye tokat atmıştı, hiç unutmam.
güneşli bir 2005 sabahı
-
tarih, 7 ağustos 2005.. nişanlınız ile uzun süre önce aldığın evlilik kararınızı, bugün eyleme dökmek üzere nikah dairesindesiniz. herkes sıralara oturmuş, sizi bekliyor. 1500 lira kadar maaşınız var, duyunca "oo" çekilecek cinsten.. nişanlınız ise, makine mühendisi. onun da o civar bir maaşı var. gül gibi geçinip gitmek için ideal.. nikah başlamış, şahitler, evet cevapları, alkışlar, gelinin alnından öpmek.. akşam beşe doğru gelen saat, hafiften güneşin dairenin camlarından içeri vurması söz konusu. ve artık evinize gidebilirsiniz. aradan 1 hafta geçtikten sonra çektiğiniz kredi, düğünde takılanlar derken yavaş yavaş borçlar ödenir vaziyette.. 2 mp kameralı telefonlar ile çekilmiş nikah anlarınızı izleyip, 55 ekran televizyonunuzda günün bitmesini bekliyorsunuz. önünüzde uzun bir gelecek olduğunu varsayıyorsunuz, mutlusunuz. akşam haberlerinde avrupa birliği'nin türkiye'ye sunduğu koşulları izleyip düşünüyorsunuz sonra karınıza sarılıyorsunuz. ertesi gün fotoğraf makinesi ile annenizin çekmiş olduğu, fotoğrafları almak ve makineye poz doldurmak geliyor. bilgisayar fiyatlarını soruşturuyorsunuz, 512 mb ram'e sahip bir bilgisayar dikkatinizi çekiyor. borçlar bitince ilk işiniz almak. 1.700 kadar ödemeyi düşünüyorsunuz. gelecek planlarınız var, ertesi sene para biriktirip karınızla brüksel'e gezmeye gitmek gibi bir düşünceniz var. pek zor görünmüyor.. işte, sıcak bir ağustos 2005 vakti.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: otobüsle memlekete gidiyorum.
entry: otobüste wi-fi yokmuş ben de telefonu modem olarak açtım adına arabanın plakasını yazdım. millet sürekli muavine wi-fi şifresini soruyor adam delirecek az kaldı aq.