ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
28 şubat
-
28 şubat'tan sonrası, evet, türbanın üniversitelerde yasaklanması, imam-hatip'lerin kapatılması, laik/dinci, türbanlı/türbansız ayrımının, faşistliğinin git gide çoğalması. bu ayrımın artmasının temelinde yatan neden ordunun müdahalesidir ve aynı değerdeki bir diğer neden de o dönemlerde demeç verenlerde, ordunun müdahalesinden önce milleti ayrımcılığa yöneltenlerdedir. ordu müdahalesinden sonra ayrımcılık şiddetlenmiş, hem sivil hem askeri kararlarla daha da derinleştirilmiştir; ama ordu müdahalesi olmadan önce o zamanlardaki demeçleri veren sayın politikacılarımız da zaten bu türbanlı/türbansız, laikçi/dinci ayrımcılığını yapmıyorlar mıydı? görünen o ki en şiddetli biçimde onlar da yapıyordu.
28 şubatın öncesi başka, sonrası başka irdelenmelidir. sonrasında oluşan ayrımcılığın temelinde, öncesi yatmaktadır. sonrasını tasvip etmemiz mümkün değildir, öncesini etmemizin de mümkün olmadığı gibi.
illa bir suçlu aranacaksa, bu kesinlikle ama kesinlikle halk değildir. öncesidir, sonrasıdır, adı ve sıfatı ne olursa olsun ayrımcılığı körükleyenlerdir. ister milletvekili olsun ister korgeneral olsun.
28 şubat'ın karşısında olmak; ne orduda eşi türbanlı olanların yükselmesini engelleyen korgeneralden yana olmak ne de elinde mikrofon, inançlı / inançsız ayrımını, ''kanlı mı kansız mı olsun'' diyerek tüküre tüküre yapan, daha sonra da ''neden ayrıyız?'' diyenden yana olmaktır.
çocuklarla evliliği savunan profesöre derste tepki
-
içimin yağlarını eriten tepkidir. işte atatürk'ün ülkeyi emanet ettiği gençlik bu gençliktir. helal olsun kardeşlerim.
reklama özel yapılmış efsane şarkılar
-
gürbüz tam bir canavar tüm sınıf ondan korkar diye girerdi (bkz: kekstra)
1000 sene önceki atamızla aramızda 50 kişi olması
-
kendi çapımda bir soyağacı çıkarmaya çalışırken karşılaştığım şaşırtıcı durum.
50 sayısını ortalama olarak verdim rahat anlaşılsın diye.
şöyle açıklayayım; 1000 sene önceki atalarımızı falan düşündüğümüzde sanki çok çok uzak nesillerden bahsediyormuşuz, sanki arada sayısız insan varmış gibi düşünüyor insan..
oysa ben, babam, dedem, dedemin babası, dedemin dedesi... diye saymaya başladığınızda, ortalama 50. kişide 1000 yıl geriye gitmiş oluyorsunuz.
benim rahmetli dedem 1920 doğumluydu, onun babası 1890, onun da babası galiba 1870'miş.. yani sadece dedemin dedesi 150 sene öncesine gidiyor.
bu 50 kişi ortalama bir rakam, herkesin babasıyla arasında 25 yaş olduğunu varsayarak verdim bu rakamı, ama kiminin 50'dir kiminin 60'tır farketmez.
sonuçta milattan önceki bir dedemle benim aramda, topu topu 100 dedem var yani. hadi bilemeden 120... çok mu?
çok acayipmiş.
kadıköy'de bikini giyen kadınla yaşanan polemik
-
görüntü kalitesi düşük olduğundan dolayı bu olayı kınıyorum.
edit: olum favlamayın şu entryi. kendimi sapıkların lideri gibi hissediyorum. amacım sadece gözümle görmediğim bişeyi yargılamamaktı…
aylar sonra gelen edit: başlık yine hortlamış yine bütün sapıklar toplanmış. kadın yine gündem olcak bi şey yapmış. ama bu sefer çekim kalitesi iyi. hadi yine iyisiniz küftehorlar.
artık başörtümle öğretmenlik yapabiliyorum
-
belediye seçimleriyle alakası ne abi. ayıp değil mi şimdi bu? dini kullandığınızın en aleni kanıtı değil mi?
meksika peru kolombiya bolivya paraguay şili küba
-
tum bu guney amerika ulkelerinin geri kalmisliklari farkli iktisadi yaklasimlarla aciklanabilir. hepsinin somurge ulkesi olmasi, yerli halka asimilasyon, gelisemeyen (gelistirilmeyen) demokrasi anlayisi, cok zorlu cografyalara sahip olunmasi, endustri devriminin kuzey yarim kurede yasanmasi sonucu sermaye birikiminin kuzey yarim kurede gerceklesip, guney yarim kurenin geri kalmasi...
isim geregi sabaha kadar farkli goruslerin farkli az gelismislik teorilerini sayar dokerim de isteyenin istedigini veremem.
cevapliyorum; tabi lan sizin dininiz hic geri kalmisliga, kadercilige sebep olur mu? hepsi kuresel gucunuzu cekemeyen gavurlarin oyunu.
edit1; kubanin saglik sisteminin gotunu yiyin
edit2; entry-nick uyumu.
banyo elektrik anahtarının banyonun dışında olması
-
cevabı "içeride değildir ki lan" olan sorudur.
tam tersine bütün odaların düğmeleri içeride iken tuvaletlerinki dışarıdadır. ha siz oturma odasına sıçıyorsanız onu bilmem.
hdp'nin türkçe bilmeyen milletvekili
-
bu memlekette doğmuş büyümüş ve halk tarafından meclise temsilci olarak gönderilmiş bir kişinin dili, eğer o devletin resmi dili değilse, bu o kişinin sorumsuzluğudur, devletin değil.
erkek pantolon giyer senin neren erkek
-
yakında sevgilimle yaşadığım ufak bir tartışma neticesinde çıkıp demeç verip azarlamasından korktuğum birinin sözleri. kadına karşı şiddeti kınayanı, kınayan biri...
belli bir iq altındakileri yok eden virüs
-
her ay maaşımın yarısıyla ar-ge faaliyetlerine katkıda bulunmak istediğim proje.