ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
galatasaray'dan nefret etme sebepleri
-
130 milyon dolarlık stad yaptırıp şampiyonluk kutlamasını saraçoğlunda yapmaları.
kaygan zeminli malzemeyle inşa edilen kaldırımlar
-
hangi akla hizmet yapılan, hangi akla hizmet belediyelerce izin verilen ya da inşa edilen kaldırımlar olduğunu anlamadığım lanet olası kaldırımlardır.
hiç mi bir mühendislik hesabınız yok? hiç ki aklınız kesmiyor yaparken? kurak ülkelerde filan yaşıyorsunuz da yağışla pek işiniz mi olmuyor?
sabah maslak'taki bir binanın önünde jilet gibi kaygan bir malzemeyle inşa edilmiş ve karın da âdeta bir buz pateni haline çevirmiş olduğu kaldırımda bir kadın düştü ve muhtemelen kalça kemiği kırıldı ya da zedelendi, kalkamadı yerinden uzun süre. ben de elimi uzatıp kalkmasına yardım ederken kendim de jet gibi kaydım. kadıncağız topallaya topallaya işine gitti.
illa birilerinin kolu bacağı mı kırılmalı bu boktan kaldırımları yapma fikrinden vazgeçmeniz için? başka türlü bir mühendislik hesabıyla kestiremiyor musunuz önceden? belediyeler neye göre nasıl onay veriyor? estetik mi insan sağlığı mı önemli?
her 5 yılda bir yeniliyorsunuz, öngörüleriniz sadece 5 yıla yetiyor ama bari insan sağlığını düşünün!
edit: şuraya hırsla gelip ciddi bir konuya parmak basmışım alay etmişsiniz teessüf ediyorum yani. tamam zemin değil yüzey ama bu entry girmekle yaşadığım olay arasında 5 dk. vardı düşünün yani.
edit: imdat! tamam ekvator'da da yağış olur. ben şu yağmur su almayan afrika ülkeleri, arabistan gibi kurak iklimlerin yaşandığı yeri kastettim. hani çok yağmaz filan. keserim kendimi gelmeyin üstüme.
progressive aşık atışması
-
bana göre burcun ya terazi ya da koç
almanca bildiğim tek söz ich bin deutsch
frikikte kramponu boyayan hakem gibisin
elli kere uyardım yeter amk sis atma oc
24 ocak 2017 rıdvan dilmen'in evet propagandası
-
iğrenç bir propogandadır, karşılığında futbol federasyonu başkanlığını da çatır çatır alacaktır. referanduma kadar yine rıdvan'ından arda'sına, kutsi'den esra erol'una binlerce iğrenç, yapış yapış videolar izleyecez belli oldu.
korku filmi gibi oldu ülke, yıllar sonra bu günlerin kitaplarını okuyacak, filmlerini izleyecek çocuklara selam olsun.
burada aklımızı yitirmeden yaşamaya çalışıyoruz.
hepsine şahsi cevabımsa:
(bkz: hayır)
hayır
melih ecertaş'ın thy yönetim kuruluna atanması
-
ıtululer odtululer birbirini bu kadar tutmuyor, helal olsun hep birbirlerinin arkasindalar. oyle bi kulturle yetistirmis lise demek ki. ınsallah birlikte de yargilanirlar.
üniversite not ortalamasının önemi
-
yüksek lisans düşünenler için (akademik yurtdışı tecrübeleri olan biri olarak konuşuyorum): edirne'nin batısına geçtiğiniz andan itibaren, beytüşşebap ya da fizan üniversitesi'nden getireceğiniz bir 3.80, boğaziçi, odtü ya da itü'den getireceğiniz bir 2.40'tan her daim daha fazla işinize yarayacaktır. zira yurtdışına çıktığınız zaman, türkiye'de okuduğunuz üniversitenin adının önemi yok gibi bir şeydir.
31 ağustos 2006 litvanya türkiye basketbol maçı
-
bana basketbolu sevdirmiş olan maçtır.
ortaokulun bittiği yaz, henüz 14 yaşındayken basketbol mevzusuna yeni yeni uyanıyordum ve tamamen izlediğim 2006 japonya basketbol şampiyonası içimde o ateşi tetiklemişti, başlıca sebebi de bu maçtı işte. ender arslan'ın kaçırdığı serbest atıştan sonra topu yakalayıp üçlüğe gidip o atışı soktuğunda yaşadıklarımı hala hatırlıyorum. 37 ekran eski televizyonun başında kendimi yerlere atıp haykırmış, apartmanı ayağa kaldırmıştım. ve o günden sonra da basketbol oynamayı, izlemeyi hiç bırakmadım.
işte bu duyguları her zaman tertemiz, başka bir şey düşünmeden, sadece spor sevgisi ve heyecanıyla hissettirebildiği için basketbol gözümde hep insanlığın icat ettiği en güzel oyun olarak kalacak. teşekkürler ender arslan, ermal ve ersan ilyasova.
mandalina
-
pratik ambalajı ve de kendinden dilimli yapısıyla gönüllerde taht kuran, tasarım harikası zerzevat.
selahattin demirtaş'ın davutoğlu'na verdiği ayar
-
bugün gerçekleşmiştir. tarihidir.
ahmet davutoğlu iki gün önce miting meydanında selahattin demirtaş'ı kastederek "adından utan. artık ona selahattin demeyeceğim." demişti. kaynak: http://www.hurriyet.com.tr/gundem/28894702.asp
bugün bir gazeteci demirtaş'a bunu hatırlatınca şu cevabı verdi:
"doğrusu ben böyle zekice bir hamle beklemiyordum seçim kampanyası döneminde. iki üç gündür uyumuyoruz. ne yapacağız diye... çünkü biz bütün seçim kampanyamızı başbakan bize selahattin diyecek diye hazırlamıştık. ne yapacağımızı bilemiyoruz yani... düşüneceğiz daha..."
kaynak: https://www.youtube.com/watch?v=xydab7ght3i
kızım öğretmen oldu bir yılda bmw x6 aldı
-
kızın babasından gizli işler çevirdiğini gösteren durum.