ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yiğit özgür
-
toplu taşıma araçlarında okunması durumunda sağdan soldan okuduğunuz şeylere göz ucuyla bakmaya çalışan kişileri görmeniz pek mümkündür. hayatımızdaki figüranlarla bizi bir noktada buluşturmuştur kendi çapında. yıllardır aynı çizgiyi sürdürebilmek, "nerden buluyor bu adam bunları yaaa" cümlesini bu kadar çok haketmek ne büyük bir şans kendisi için. sağolsun varolsun hayatımıza kattığı kıkırdamalar için.
müşteri: merhaba sevgili bakkal... al sana 350 kuruş, bana ekmek ver.
bakkal: orda dolaptan al.
müşteri: teşekkürler.. işte bu netliği çok seviyorum. ekmeğimi alıyorum, karşılığını ödüyorum.. hayatta her şey bu kadar net olmalı..
bakkal: üç tane alırsan dördüncüsü bedava
müşteri: ve işte ibnelik çanları çalmaya başlıyor...
taksim'de taksicilerin zıplatılması
-
fellini filmi tadında görüntüler...
taksiciler istanbul'un en büyük sorunu...
çoğu çakal...
kimi nasıl tokatlarız derdinde...
belli ki taksici sorunu ülkeyi yönetenlerin de gündeminde..
polise "taksicileri zıplatın" talimatı gelmiş..
the marmara önünde trafik polisleri uygulama yapıyor..
müşteri almayan, beğenmeyen taksicilerin taksileri artık trafikten men ediliyor..
yok artık öyle "üç kuruşa beş köfte"
direkt trafikten men..
sonrası taksicilerin zıplaması..
belgesel tadında görüntüler..
edit: bazı arkadaşlar uygulama yolcu filan demiş..
taksicinin yalan söylediği 1 km öteden belli oluyor...
eskiden yolcu almayan taksiyi polis ceza yazıp gönderiyordu..
--- spoiler ---
kısa mesafe yolcu almadığı tespit edilen taksiciler için 2.265 tl idari para cezası kesilmektedir.
--- spoiler ---
şimdi işler değişti...
yolcu almayan taksi direkt bağlanıyor..
yeni olan bu...
do you understand...
edit: bugün rabbim verdikçe veriyor..
taksicilerden sonra minibüsçüler de ceza manyağı yapılmış...
(bkz: kadıköy'de minibüsçülerin zıplatılması)
uzunları yakmış araca uzunları yakarak ders vermek
-
denediğim ve enteresan bir sonuç aldığım eylem.
akşam trafiğinde şehir içi yolda beni arkadan takip eden bir araç uzunları yaktığı için neredeyse 20 dakika boyunca yansımadan dolayı hiçbir şey göremez hale gelmiştim. sağa çekip geçmesini bekledim. geçtikten hemen sonra arkasına takılıp bu defa da uzunları ben yaktım. 1 dakika bile geçmeden pencereden el kol hareketi çekmeye başlamıştı.
coğrafyamıza özel olan "ben yaparım ama sen yapamazsın" düşüncesinin en güzel örneklerinden biriydi bu.
the lord of the rings vs game of thrones
-
en basit şekilde ifade etmek gerekirse tolkienin orta dünyasında ancak bir cümle olur game of thrones.
debe editi: ortalama iki yılda bir okuduğum yüzüklerin efendisi serisinin, hobbitin ve silmarillion'un yazarı tolkien'e bunaldığım zamanlarda kitaplarıyla yanımda bulunduğu ve bugün beni debe'ye sokarak onurlandırdığı için teşekkür ederim, bu debe'yi tolkien'in ruhuna bağışlıyorum.
avrupa'da hızla artan yabancı düşmanlığı
eni vici vokke
-
"eveyi ci vocce" dir dogrusu.
hatta sözlerini de yazayim da tam olsun:
eveyi ci vocce, eveyi ci vocce
aya vocce yeri
yulbin hilbe, yulbin stok be
es muut a mut..!
eveyi ci vocce, vigi tanis, aya vocce
dada sana dada window, deri tokyu
a ya vocce yeri
aynen böyle... 20 senedir neden unutmadim, nasil bir bilincaltidir, ne ayaktir bilinmez.
maykil sarkicisina minik dimaglari taciz ettigi gerekcesi ile dava bile acilabilir, aliskin nasilsa...
edit: maykılımı ölüm almış, entry yetim kalmış. huzur içinde yat çocukluğumun son kalesi...
göğüs uçlarını birbirine değdirebilen kadın
-
kisa devreden carpilabilecek kadindir.
yiğit özgür
-
bir kadin ve bir erkek cayirda yurumektedir. erkek ciceklerin ustune basar;
- aay mukerrem, basmasana ciceklere! onlar da canli...
- ohoo.. hersey de canli mina koyayim... yok kopegi kirma mukerrem, yok kusu dovme mukerrem...
- kusu mu dovdun?
- e, ucuyo...