hesabın var mı? giriş yap

  • belgesel yapımcıları, vahşi doğa fotoğrafçılarında böyle bir "yanlış tanı" rahatsızlığı var.
    adam, gördüğünü sıfatlandıramıyor lan.

    110 kilo ağırlığındaki sumatra kaplanını fotoğraflamak için iki hafta pusuda bekliyor, hayvan ormanın derinliklerinden gelirken iki saniyeliğine kameraya yakalanıyor.
    "sumatra kaplanları... kedi ailesinin utangaç üyeleri. kameralarla araları pek iyi değildir" diyebiliyor.
    utangaçlığından adam yiyecek hale gelmiş öyleyse. bak bi gözlerine! utangaç bir bakış mı, yoksa "taallukatınızı " bakışı mı bu?
    http://farm4.static.flickr.com/…5469_7968467bb8.jpg

    üç gündür ininden çıkmamış, kış uykusuna hazırlanan aç boz ayıyı, isim takıp sempatikleştiriyorlar:
    "lisa, utangaç bir anne. yavrularına kış bastırmadan yiyecek bulması gerek. lisa bu nedenle son zamanlarda biraz sinirli."

    son günlerde biraz kızgın, utangaç lisa'ya bak:
    https://fitcoupleusaf.files.wordpress.com/…rowl.jpg

    adama dilini yutturuyor mahcup duruşuyla.

  • antrenman öncesi beslenmenin amacı kas ve karaciğerdeki glikojen depolarımızı doldurmaktır.
    antrenman sırasında metabolizmamız karaciğer ve kaslardaki glikojen depolarını yıkarak oradaki glikozu enerjiye çevirir.
    beyin, sinir sistemi ve kaslarımızın enerji üretmek için tercih ettiği kaynak karbonhidratlardır.

    evrimsel süreçte kıtlık dönemlerinde karbonhidrat bulamayan insan metabolizması enerji ihtiyacını karşılayabilmek ve hayatın devamını sağlayabilmek için yağlar ve proteinleri de enerji olarak kullanmayı öğrenmiştir.
    ama bunu öğrenmesi karbonhidrat yemeyelim anlamına gelmez. gördüğünüz gibi kıtlık dönemleri, olağanüstü haller için bunu öğrenmiştir.
    metabolizmanın karbonhidrat olmadan enerji üretmesi demek karbonhidrat yemeyelim anlamına gelmez çünkü beynimiz, sinir sistemimiz ve kaslarımızın enerji üretmek için başvurduğu ana kaynak, kullanmak istediği kaynak karbonhidratlardır.

    antrenman öncesi sindirim sürelerini de dikkate aldığımızdan 2-3 saat önce karbonhidrat ağırlıklı bir yemek yemeliyiz.
    hatta antrenmandan önceki akşam yediğiniz yemek yarın ki antrenmanda antrenman öncesi yediğiniz yemekten daha iyi etki görmenizi bile sağlayacaktır işin içine sindirim süresi girdiği için.
    antrenmandan önceki akşam yediğiniz yemek yarın ki antrenmanda göstereceğiniz performansa etki edecektir.
    antrenmanda yüksek performans göstermek için tempoyu, yoğunluğu arttırmak istersek metabolizmamız büyük oranda karbonhidratların enerjisine ihtiyaç duyacak.
    örneğin %80 karbonhidrat, %20 yağlardan enerji ihtiyacını karşılamaya çalışacaktır nabzımızın, yoğunluğun ve temponun arttığı bir antrenmanda.

    antrenmandan önce yediğimiz yemek protein ve yağ içeriyorsa sindirim süresi artacağından yediğimiz yemeğin zamanlamasına dikkat etmeliyiz.
    eğer antrenmana 30 dk gibi bir süre kalmış ve antrenman öncesi bir öğün tüketmek istiyorsak daha çabuk sindirilen bir gıda tüketmeliyiz.
    örneğin muz gibi çabuk sindirilen bir meyve...

    antrenmandan önce yeteri kadar su içtiğimizden emin olmalıyız.
    yeteri kadar su içtiğimizi öğrenmenin kolay yolu idrarımızın rengidir.
    ne çok koyu ne de çok açık olmalıdır. açık sarı yeterli su içtiğimizi gösterir.

    antrenmandan önce kendinize en uygun ''ne yemeli? ne zaman yemeli?'' sorusunun cevabını deneyerek zaman içinde siz belirleyebilirsiniz.
    örnek olarak antrenmandan 2 saat önce bir kasenin içinde ihtiyacınız kadar yulafı sıcak suda 5 dk bekletin.
    üzerine bir ölçek protein tozu ve muz ile karıştırıp antrenmandan önce yiyebilirsiniz.

    not:yaptığınız antrenman 1 saat civarı sürüyorsa antrenman sırasında beslenmenize pek gerek olmayacaktır.
    yaptığınız antrenman 1 saatin üzerinde ise triatlon, dağcılık, martial arts v.b uzun saatle sürecek spor dalları ile ilgili antrenmanlarda antrenman sırasında da beslenmek önemlidir.

  • doğanın adaletinin tecellisi olan olay. bu ve bunun gibi ölümlere hiç üzülmem. darısı matadorlara...

  • ben küçüktüm, babam burdan borsa takip ederdi. ben de anca kanald'ninkinden açar yayın akışında çizgi filmler ne zaman başlarmış ona bakardım, o zamanlar nasıl oluştuğunu anlamasam da süper lig puan durumuna bakardım. çok büyük teknolojiydi, çoğu insan bilemedi kıymetini.

  • atam ingilizleri öyle güzel silkeledi ki üzerinden neredeyse 1 asır geçtiği halde hala acısını hissediyorlar.

    edit: euronews’in fransız olduğunu biliyoruz dostlar. bunların hepsi itilaf devletleri değil miydi zamanında? ingilizleri yenince hepsini yendi atatürk işte. lütfen artık, euronews fransız, diye mesaj atmayın rica ediyorum.

  • yol vermediği için bir motorcuyu, herkesin ortasında 3 kişi birden döven ve "kurşun manyağı" yapacağını söyleyen magandalar bu bahsettiklerim...

    https://www.youtube.com/watch?v=lfr0ahdkwoe - silinmiş -

    https://www.youtube.com/watch?v=dtsddfu7vag - buradan bakabilirsiniz...

    https://www.youtube.com/watch?v=qi3hgqt9eyk - rahmetlinin konuyu işlediği video

    motoru kullanan çocuk, garibim, iyi niyetli, "neden beni taciz ediyorsun?" diyor bi de o herif laftan anlayacakmış gibi...

    en azından birinin tipi net olarak görülebiliyor. diğerleri de zaten bulunur.

    şimdi, videoya yapılan yorumlarda, aman uğraşma, boşver zaten ceza almazlar gibi bir çok alışılmış yorum var. ama yeter artık, bu adamlar ceza almalı! öyle kafasına estiğini dövüp elindeki tabancayı sallayıp ceza almazsa bu insanlar, yarın sizi de tek başınıza sıkıştırır, aman bulaşmayım derseniz, arkanızdan da sıkar...

    bilmiyorum neresidir şikayet edilecek yer ama, bireysel şikayetlerimizi kaale almıyorlarsa, herkes tek tek şikayet edecek olursa belki işe yarar da cezasız kalmaz bu yaratıklar.

    burasıymış. https://www.egm.gov.tr/sayfalar/ihbar.aspx

  • camını kapa yazan bir entry gördüm. neremle güleyim bilemedim. bir de titiz hanımlar yazmış. titizlik alt kattakinin çamaşırlarını toza bulamak mi demek ?yiyorsa balkonun içinde silkele halini ve dökülenleri topla faraşla ve çöpe at? off şu ayı davranışı bile savunanlar varken, bu ülkeden adam olmaz. ben mecbur muyum cam kapalı oturmaya? oldu olacak balkondan aşağı da sıç. tuvalet kirlenmesin. köyünüze dönün canlarım. bu ülkenin en büyük sorunu, köyde yasamasi gereken cahil cühelanin kente toplu göçüdür. titiz yazmış ya. hâlâ gülüyorum. hahahahhahahaha.

    edit: kız, debeye sokmuşsunuz bunu. halıları silkeleyen komşunuz var değil mi ? bende de var öyle bir manyak. allah kurtarsın hepimizi bacım.

  • ''babadır, savunur'' denmiş ama ben böyle bir suç işlesem babam ilk önce ağzıma örük örük sıçar, sonra da nüfus müdürlüğüne gidip kütüğünden sildirir.

  • daha bu hafta asker uğurlaması için göztepe (medical park önü)e5 trafiğini tam önümde durdurup halay çeken dallamalarla aynı kafadır.

    bunlar için durum böyledir. karşıdaki kişinin beğeneceği bir jest yapmak yerine "`bak senin için kaç kişinin hayatını zorlaştırıyorum`" mesajı vermektir. o kafa bundan anlar.