hesabın var mı? giriş yap

  • 23 yaşında meçhul anne, baba ise ya türk ya da meçhul. hamile dönen kedi polise ne dedi, ben bilmedi.
    voyaume-uni

  • açılış sahnesinde kıyıya vurmuş di caprio hakkında arkamda oturan yurdum genç kızının yaptıgı yorumu aynen aktarıyorum:

    "canım benimmm ölmemiş işte titanic batıncaaaa!!"

  • attan düşen birini biliyorum ve onun mustafa kemal atatürk olmadığından çok eminim.

    tanım: başlıkları engellenmesi gereken troll zırvası

  • bir ürün düşünün ki, üretildiği ülkede reklamı yapılamayıp başka bir ülkede reklamı yapılmaktadır.

    ne tuhaf değil mi? vay rakıcı almanlar vay..!

    önemli not: türkiye'de ilk rakı fabrikası, 1901 yılında 2. abdülhamit zamanında kurulup faaliyete geçmiştir. "deniz kızı rakısı" ve "üzüm kızı rakısı" olarak iki ayrı marka ile.

  • bir keresinde zombiler üstüne 10 dakikadan fazla konuşarak gerçekleştirdiğim bir salaklık.

    millet bardak düşürür, kekeler, midesi bulanır filan. şirin bile gözükebilir çoğu insana,
    ben ne yapıyorum?

    zombiler...

  • kaplumbağayı bir türlü evrimleştirememiş teoridir. o nedenle kaplumbağayı tanrı yaratmıştır.

    gülmeyin öyle:)

  • didim'de o yazın popüler bir diskosu, tıklım tıklım. "all that'she wants is another baby" türünden eserler icra etmekte dj, içki su gibi akmakta.

    - aaa, bak şu herif şey değil mi ya..
    - izenadır beybi yeeeeee...
    - abi baksana lan, naim süleymanoğlu şu adam.
    - oll det şi vanz, huuuuuuu....
    - başlayayım senin dansına olum, baksana.. koskoca.. ehem, yani küçücük naim süleymanoğlu burnumuzun dibinde, ben bi meraba diyeyim. süper bişey.. geliyor musun?
    - şiz gat tımarrov, oğl det şi vaz....
    - iyi takıl sen, geliyom ben...

    (15 saniye sonrası)

    - haydaa gittim herife, naim abi dedim meraba. değilmiş naim. bi de korumayla geziyo düdük. naim değilsen ne koruması, alla alla. koruma da direk gibi. omzumu çürüttü it.
    - nereye kayboldun sen harbiden?
    - anlattım ya bi saat, şurdaki adam, naim süleymanoğlu'na acayip benz..
    - şu bücür mü, halil mutlu değil mi o. vay be, olm gidip meraba desek mi?
    - hass...

  • cehaletin alamet-i farikası, cahilin yüzündeki arsız tebessüm. bunu farkettiğimden beri, şaşmaz bir kesinlikle tanıdım cahili büyük kalabalıkların arasında bile.

    uzak durmaya çalışsam da, bazen aynı masayı paylaşmak zorunda kaldığım da oldu; çok iyi bildiğini sandığı konuda getirilen eleştiriye, o arsız tebessümle papağan gibi ezberlediği cevapları vererek zafer kazanmış havasına girdiğini gördüm.

    bu bir savunma refleksi. düşman olduğu, daha iyi semtlerde yaşayan, daha eğitimli ve daha fazla para kazanan kişiler. teşhisi doğru yapıyoruz, ama nedenlerini ıskalıyoruz. bu insan profilinden nefret ediyor olması, en temelinde, onlar gibi olmayı düşleyip de olamaması. hiçbir zaman özendiği bu insanlar gibi olamayacağını bilmesi.

    sahip olamadığı arabayı çizen barbarın davranışı ile kendisini beğenmeyen kadının yüzüne kezzap atmak veya öldürmek benzer. hiç kuramayacağı cümleleri kurana duyduğu öfke de, aynı ateşten besleniyor. o yüzden, cahilin en büyük düşmanı cehaleti ve yoksulluğu değil, ulaşamadıkları.

  • walker effect, hareket halinde olmayan bir yürüyen merdiveni çıkmaya başlarken hissettiğimiz dengesizliği ifade eder.

    bozulmuş bir yürüyen merdiven işlevsel olarak normal merdivenlerden farklı olmamasına rağmen, bazı insanlar bozulmuş bir yürüyen merdiveni çıkarlarken garip bir baş dönmesi yaşayabilirler. bir şeylerin "yanlış" olduğu hissi o kadar kuvvetlidir ki, bu yanlışlık hissi, duraksayan insanlarda fiziksel olarak kendisini gösterir.

    beyni bilinçli ve bilinçsiz olarak iki temel sisteme ayırabiliriz. birçok hareketi, bilinçsiz işlemler üstlenir. örneğin, attığımız her adımı bilinçli olarak düşünmeyiz.

    bilinçli olmayan sistem, aynı zamanda yürüyen merdivene bindiğimizde düşmemizi engelleyen sistemi içerir. beyin, geçmiş deneyimlerden, harekete uyum sağlamak için hafifçe öne doğru gitmemiz gerektiğini öğrenmiştir. böylece bir yürüyen merdivene adım attığımız zaman, bu hareket otomatik olarak hesaplanır. bundan ötürü bir yürüyen merdivenin durduğunu gördüğünüzde bile, bilinçsiz beyninizin hareketi beklemesini tamamen engelleyemeyebilirsiniz.

    bu hissi, deneysel ortamda yaratmak için araştırmacılar, katılımcılardan mobil bir kızağa adım atmalarını talep ediyorlar. katılımcılar, kızağa kızak hareketsiz iken 10 defa adım atıyorlar. daha sonra ise 20 defa, kızak hareket halindeyken adım atıyorlar. bunun sonunda araştırmacılar kızağı durduruyor, katılımcılara kızağın hareket etmeyeceğini söylüyor ve katılımcılardan kızağa tekrar adım atmalarını talep ediyorlar. deneyin sonunda katılımcılar, kızağın hareketsiz olduklarını bilmelerine rağmen, aşırı derecede hızlı adım atarak kızağın ileri gitmesine sebep oluyorlar.

    bazı katılımcılar bu hissi, bozuk bir yürüyen merdivene adım atarken oluşan hisse benzettiklerinden ötürü bunun bilimsel literatürdeki adı broken escalator phenomenon olarak da geçer.

    insan beyni "alışkanlık"lar ile işler, gerçekler gözümüzün önünde olsa bile, ayaklarımızdan gelen sinyallerle ilişki bir alışkanlığımız, vereceğimiz son kararı etkileyebilir. bu örnek aslında bilinçsiz beynin gücünü gösterir ve davranışlarımızın kaçını düşünmeden yaptığımıza ilişkin bizlere iyi kötü bir fikir verir.