ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
kelebek etkisi
-
önce bir kavga çıkar.kavgada kendini üstün olarak gören taraf horozlanmaya başlar,diklendikçe diklenir,artisliğin kralını yapar.
bu durum karşı tarafdan birinin kelebeği çıkarıp şakır şukur sallayıp açmasıyla bi anda değişir,ya biz sorun istemiyoruz abi ye döner,kavga etmeye hiç gerek yok a döner.
buna halk arasında kelebek etkisi denir
2000 uefa kupası günümüzdeki konferans kupasıdır
-
şampiyonlar ligi --> şampiyonlar ligi
uefa kupası --> uefa avrupa ligi
intertoto kupası --> uefa konferans ligi
konu kilit.
intertoto ile konferansı nasıl eşit görürsün diyenler için edit:
o dönem 3 adet avrupa kupası vardı, şimdi de öyle. başlığı açanın mantığına göre sıralama bu şekilde. ayrıca gs o sene şampiyonlar liginden uefa'ya katıldı. tıpkı şimdi de cl'den elenenlerin avrupa ligine katıldığı gibi. super kupa finalini de cl ile uefa avrupa ligi şampiyonları oynuyor.
tolga'nın kaçırdığı pozisyonla dağılan aile
-
televizyonu parcalamaya giderken fakir olduğunu hatırlayıp yari yolda vazgeçen abi yarmistir.*
kampüsü iyi olan üniversiteler
-
kampüsünde hiçbir binanın (tüm kampüsün merkezi ısıtmasından sorumlu sistemin bacası hariç) ağaçlardan yüksek olmadığı kampüstür. bauhaus mimarisiyle inşa edilmiş, işleve dayalı ve renkleri bu mimarinin (beyaz, gri) tarzındadır. yanında bulunan trabzon havalimanı'nın yarattığı gürültü kirliliğini, kampüsün kuzeyinde bulunan yeşil koridor belli düzeyde gidermektedir. yeşil kampüsün geneline hakimdir ve akşamları yürüyüş veya bisiklet sürmek için harika olanaklara sahiptir. şenlik meydanı ise yazın güzel (eskiden çok daha eğlenceli) etkinliklere imkan sunabilmektedir.
(bkz: karadeniz teknik üniversitesi)
elit kesimin çocuklara koyduğu sikimsonik isimler
-
geçen denk geldim. tanıdığın çocuğu oldu. adını mavi mira koymuşlar. bastım kahkahayı. (bkz: mavri mira)
ikinci çocuğun adını pontus rum mu koyacaksınız diye sordum. küstüler. konuşmuyoruz şimdi. çok skimdeydi gerçi. mavi mira ne lan. zararlı cemiyet ismi koydunuz, okula başlayınca tarih dersinde geçilecek taşak hiç mi aklınıza gelmedi.
15 nisan 2022 egm basın açıklaması
-
o sırada fetönün "ben ne alaka" dediğine yüzde yüz eminim ama ispatlayamam.
dip not. fetönün ta awk
t: kolluk kuvetlerimizin açıklaması
kadınların evlenirken aşırı gelenekçileşmesi
-
dışarıdan bakıldığında gelenek, görenek, töre vb. şeyler takmayan, ipini koparmış, özgür, şehirli, modern görünümlü kadınların evlenirken köyden kalma en olmadık geleneklere sıkı sıkıya bağlanmasıdır.
düğününe gittiğim ve sosyal medyadan düğününe tanık olduğum kadın arkadaşlarımda ve akrabalarımda/tanıdıklarımda hep bunu gördüm ve hayret ettim.
"sevgilisiyle sahildeki kayalıklara inip, iki bira içip nikah salonuna gider, düğün müğün yapmaz" diye düşündüğüm kişiler bindallılara büründü, baldız yüzüğüne, süt hakkına varana dek isteklerde bulundu.
bana da bakıp şaşırmak kaldı.
hasan ali toptaş
-
dün yazılanlar ile ilgili üzülmüş ve tereddüte düşmüştüm. bir açıklama veya delil olmadan hem suçlamak hem de hemen iftira diyerek aklamaya çalışanların çabası yanlış gelmişti. bu yüzden beklemek en sağlıklısıydı. bugün kendi yaptığı "eril faillik" ifadesi geçen açıklamasından sonra...
cemal süreya nın eşini dövmesi gibi, cemal süreya şairdir ama şiddet şiddettir. hasan ali toptaş sanatçıdır ama taciz tacizdir.
biliyorum, insanoğlu çiğ süt emmiş ama tacize de taciz denir. ve yaşadığımız tacizi/tacizleri anlatma cesareti, bu gibi olaylar ortaya çıktıkça güçlenecek.
80 kiloluk kızın ben seçilmem seçerim demesi
-
tok alıcı olduğunu gösterir.
ilk kimin aklına geldiği merak edilen şeyler
-
(bkz: balkon)
arkadaş sen nasıl rahat düşkünü,açık hava sevdalısı bir adamdın ki balkonu buldun? hiç mi korkmadın bunun altına da destek falan koymadık ama yıkılır mı acaba diye? pencere neyine yetmedi aq?
yurt dışından türkiye'ye dönüp pişman olmayan kişi
-
abd'den veya avrupa'dan donenler arasinda gercekten boyle biri yok saniyordum. yazilanlardan gordugum kadariyla var oldugu soyleniyor ama var olan kisiyi/kisileri anlatirken kullanirken tek sifat zengin olmasi. yani cok parasinin olmasi yani turkiye'nin onbin'de biri icinde olmak gerekiyormus. turkiye'nin geri kalan cok buyuk cogunluguyla muhattap olmayip, onlarin buyuk sorunlarini onemsemeyip, bana dokunmayan bin yasasin mantigiyla kendi hayatini yasamasi gerekiyormus.
"istanbul hicbir yerden geri degil" demis bir zengin. bunu demek icin cidden etiler ve bebek'ten disari adim atmamak gerekiyor. ben de istanbul'da 10 yil yasadim, baya cok eglendigim, istanbul'u cok sevdigim zamanlar da oldu ama "geri degil" demek baska birsey. sehirde bu kadar buyuk gelir adaletsizligi varken, bu kadar cok suc istatistikleri yuksekken, toplu tasima denen olay 2013 yilinda bile halen yari yariya bile cozulmemisken, bir yagmurda/karda tum sehir iptal olurken, trafik kaza orani bu kadar yuksekken, trafikte bir yere gidip gelmek icin 3 saatlik sureyi normal goruyorken, surekli kesilen sorunlu bir internet altyapisina sahipken, elektrik kesilmeleri halen cok sik yasaniyorken, insanlari halen sokaklara bu kadar cop atiyorken, trafik kurallarina hic uyulmuyorken, herkes digerini nasil ezerim derdindeyken ve daha sayilabilecek binlerce etmen varken geri degil demek icin cidden polyanna'nin soyundan gelmek gerekiyor.
guzel diyebilirsin, cok eglenceli diyebilirsin, 24 saat canli diyebilirsin, iki kitayi birlestiriyor, bogazi var diyebilirsin, insanlari yardimsever diyebilirsin de geri degil demek cidden bambaska bir olay.
hakan ural'ın kızıyla dudak dudağa öpüşmesi
-
ak troll'lerce savunulabilen hareket. ne esnek omurganız varmış arkadaş, kendi öz kızını pijamalı görüp tahrik olma ihtimalinden yakınan yobazı da savunuyorsunuz, kızını dudağından öpen herifi de.
debe edit'i: yalan yalan yalan! dolan dolan dolan! 20 sene oldu, istifa ulan! (video)