hesabın var mı? giriş yap

  • metro turizm'in yönetmeliğinde açıkça belirtilmiş eylem ;

    "baş kaldırmalarından endişelendiğiniz yolculara (önce) öğüt verin, (etkili olmazsa) onları koltuklarında yalnız bırakın, (o da olmazsa, son çare olarak sınırları aşmamak şartıyla) onları (iz bırakmayacak şekilde, suçlu oldukları hasebiyle) dövün." (galip 34)

  • adamın biri bara girer ve barmene seslenip konuşmaya başlar..

    adam- sana bir teklifim var
    barmen- duyalım bakalım..
    a- senle 500$a bahse girerim barın arkasındaki ikinci raftaki boş bardağa buradan bir damla taşırmadan işeyebilirim..
    b-zuhaha tamam kabul..

    adam bardak dışındaki her yere işer.. özellikle barmenin üzerine ve sırıtarak işini bitirir ve barmene bakar..

    b- pekala üstüm başım rezil oldu ama şu 500$ papeli görelim..
    a- al! sırıtmaya devam ederek parayı bara koyar
    b- sen neye gülüyorsun lan denyo 500$ kaybettin!
    a- hayır! ben şu köşede bilardo oyanayan adamlarla 1000$ına bahse girdim, senin ve barının her tarafına işeyebileceğime ve senin bundan memnun bile olabileceğine!!!

    dipnot: bu fıkra desperado filminde de anlatılmaktadır ve çok çeşitli varyasyonları vardır!
    dipnotun dipnotu: bu fıkrayı tarantino hazretleri desperado filminde bizzat anlatmaktadır

  • 1950'li yıllarda ford'un başındaki henry ford ii, dönemin efsane abd otomotiv işçileri sendikası başkanı walter reuther'a robotların çalışmakta olduğu fabrikayı gezdirirken esprili bir tarzda sorar:
    "walter, bu robotlardan nasıl sendika aidatı toplamayı düşünüyorsun?"
    walter'ı verdiği cevap, bugün kitaplara konu oluyor ve yakın gelecekte de üzerine çok tartışacağız:
    "peki sen henry, bu robotlara nasıl araba satmayı düşünüyorsun?"

  • teröristin yazdığı manifestodan alıntı; “en çok bu toprakların asla işgalcilerin vatanı olmayacağını göstermek için. son beyaz adama kadar, bu vatan bizim.”

    21. yüzyılın en büyük hastalığının ırkçılık olduğunu bize tekrar göstermiş oldu.

    ayrıca türkiye’de de olsa diye iç geçirenler olmuş buyurun bekliyoruz

    edit:
    manifestodan bir başka kesit "refahımız ve halkımızın hayatta kalması için göç edip topraklarımızda yaşayanları ezmeli, onları sınır dışı etmeliyiz." ne kadar benziyor bazılarımızın laflarına değil mi.

    edit2: herifin silahının üstünde yazanlardan bazıları

    732 tours (endülüs emevileri'nin paris'in güneyinde franklara yenilmesi ve avrupa'daki ilerleyişinin durması)

    1683 viyana (osmanlı'nın avrupa'dan çekilme sürecinin başlaması)

    turcofagos (türk yiyici)

  • ''bir misafirliğe gitsem
    bana temiz bir yatak yapsalar
    herşeyi, adımı bile unutup
    uyusam...

    kalktığımda yatağım hala lavanta koksa
    kekikli zeytinli bi kahvaltı hazırlasalar
    nerde olduğumu hatırlamasam
    hatta adımı bile unutsam''

    (bkz: melih cevdet anday)

  • mugla,izmir,aydin'in gozunu seveyim. oturmuslar oturduklari yerde. zaten turkiye'nin en cennet gibi yerleri. yunan tanrilari bile yasamak icin o civarlari secmisler. inanmayan selcuk'a efes'e gitsin baksin. yalan mi soyleyecez sanki amk. gelip yozgat'ta corum'da mi tanrilik taslayacaklardi.

  • sizin alacağınız önlemlerin allah belasını versin. 5 saniye süren 5.7 şiddetinde bi deprem oldu, ne internet çalışıyor, ne telefonlar.

  • bildiri dağıtmak fikir ve ifade özgürlüğü kapsamında bir haktır. her ne sebeple olursa olsun engellenmesi doğru değildir. elinden bildiriyi alıp yırtma kısmı olmasa, karşı kaldırımda durup size katılmıyoruz denilerek eylem koyulsa demokratik, özgürlükçü bir hamle olur.

    şu haliyle elf gözlerim kınanması gereken bir durum görüyor.

    sokaklar hepimizin, beraber yaşayacağız, kimseyi eksiltmeyeceğiz.

    gezi neydi?
    gezi emekti, eşitlikti, özgürlüktü.

    onlar bize yaptı biz de onlara yapalım kafası çirkinliğin lacivert olanıdır. aynı boktur.
    bu süregelen hınç vicdanlıların göğüsünde kırılmazsa bin yıl daha kırılmaz. işinize gelmese bile hakkı hak edene teslim edeceksiniz.

    bunun başka yolu yok.

    baskıyla, sindirmeyle varılabilecek bir ütopya da yok.

    ya hep beraber, ya hiçbirimiz.
    kurtuluş yok tek başına.